"Son bir öpücüğü çok görmüştün bana.
Biliyorum demiştin ben gideceğini."

Sesindeki melodi dahi beni ağlatmaya yeterdi. Bizim grubumuzdan seçtiği şarkı ise durumumuza cuk oturuyordu.Model'in tüm şarkılarını bizim ilişkimize ithaf etmek belki de yaptığımız en güzel şeydi.

"Napıyorsun?" Sesimi oldukça düz tutmaya çalışırken sonunda ağaç eve çıkmıştı.
"Sıkıldım kendimden aptal mıyım neyim ben?" Ellerini ki yana açıp devam etti. "Neyim var böyle neden kurtulamıyorum senden?"

Bilmiyordum ki.Ben de ondan kurtulamıyordum.İstemiyordum bile.Bir gün olsun keşke hiç aşık olmasaydım dememiştim.En kötü anımın bile iyikisiyken bunu diyemezdim.

"Geçmiyor günler burada senden uzakta." Mavi gözleri dolu doluydu ve bu bile beni sinirlendirmeye yetiyordu.Ağlamasından nefret ediyordum.Benim yüzümden ağlamasından ise daha çok nefret ediyordum.

"Affet beni sevgilim.Unutamadım seni."
Şarkının belli kısımlarını atlaması beni içten içe gülümsetirken "Unutsaydın affetmezdim." dedim.

"Geçmiyor günler Doruk.Senden uzakta geçmedi,geçmiyor." Ağzından kopan hıçkırık kalbime isabet ederken kollarımı açtım ona.

Ben ona hep kollarımı açardım.Aksi mümkün değildi.Yenilmiştim işte.Ben Lâl Önder'e çok güzel yenilmiştim.

"Girersem kolların arasına daha çıkmam."

"Bu sefer izin vermeyeceğim Lâl."

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırıp kollarımın arasına girmişti.Bir daha buradan çıkmana izin verenin yedi ceddini şişe dizerim kızım diyemedim.Sadece sarıldım.Kalbimin gümbürtüsünü duysun diye kafasını tam sol yanıma denk getirdim.
Ellerimi sırtında tuttum,sol elim omurgasını okşadı yavaşça.Severdi bunu yapmamı.

"Yemin ederim bir şey yapmadım." Hıçkırması ile boğazım düğümlenirken daha da sıkı sardım onu.Çok şey yapmıştı ama bir çok şey de yapmamıştı işte.Hayat buydu. Yaptıklarımız ve yapmadıklarımızın arasında sallanır dururduk. "Biliyorum Lâl." Kırıldığım şeyi bilse dahi ilk önce bunu açıklamak istemişti.

"Benim kalbim senden başkasını hiçbir zaman görmez,görmedi Doruk." Hıçkırdı. "S-sana,of!" Boğazında ağlamamak için oluşan yumru onun kekelemesini sebep olurken hafifçe gülümsedim.

Yaralarımın sebebi de,gülümseme sebebim de oydu.

İntihar sebebimdi ama beni ittiği o uçurumda ellerimden sıkıca kavrayıp yukarı çekecek kişi de oydu.

"İçini çeke çeke konuşma benimle." İçim gidiyor sen öyle konuşunca. "Konuşurum istediğim gibi!" Kıkırdayıp sarı parlak saçlarına bir öpücük bıraktım.

Ona aşıktım çünkü en dipte olduğu anda dahi kafası daima dimdikti.Kendinden ödün vermiyordu.Her zaman karakterini soktuğu normları bozmamak için elinden geleni yapıyordu.Canını yakıyordu bazen ama bir daha yanmasın diye yapıyordu işte.

"Konuş o zaman kaptan.Açıkla kendini ben de rahatlayayım artık."

"Söz veriyorum açıklayacağım ama ilk önce sarılalım.Biraz böyle duralım." Kokun ciğerlerime hücum etsin.Her bir sarılışında sırtımda çiçekler açsın.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 23, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ŞEY BELKİ|textingWhere stories live. Discover now