18- " Sarılayım mı?"

Začít od začátku
                                    

Daha fazla dayanamdım. Ağzımdan bir hıçkırık firar etti.

Ilgaz gözlerini açıp bana döndü. " Bana az önce ağlama diyene bak." dedi mırıldanarak.

Bir kaç saniye bana baktı, bir şey söylemek isteyip söyleyemiyormuş gibiydi.

Burnunu çekti ve yutkunarak kısık sesle çekinerek konuştu:

" Sarılayım mı?" Yavaşça kafamı salladığımda Ilgaz hiç beklemeden kollarını boynuma doladı ve sımsıkı sarıldı.

" Biraz daha saçımı okşar mısın? Çok güzel hissettiriyordu."

Burnumu çektim ve saçlarını okşamaya devam ettim.

" Benimde senin saçını okşamamı ister misin?"

"İsterim."

Şu anda ne yaptığımı ya da neden yaptığımı hiç bir şekilde bilmiyordum ama iyi geliyordu. Tek bildiğim şu anın bana çok iyi geldiğiydi.

Bu huzur hissini daha önce annemde de tatmıştım, sonrasında da kızım girmişti hayatıma ve unuttuğum o duyguyu bana yeniden hatırlatmıştı. Ben bu duyguyu bir tek kızımda hissettiğimi sanarken şimdi ne oluyordu da aynısını bu kadında da hissediyordum?

Hayat garipti çok garipti.

" Benim uykum geldi."  Daldığım düşüncelerden beni uyandıran Ilgaz olmuştu.

" Uyuma sakın, nerede oturduğunu bile bilmiyorum daha. Üstelik aklın başında bile değil, gerçi benimde değil ama olsun."

Ilgaz nihayet kafasını gömdüğü yerden çıkartıp bana baktı.

Gözlerinden yorgunluk akıyordu ve bana zorla açtığı gözleri ile bakıyordu.

" Ama göz kapaklarım aşağı doğru kayıyor."

" Tamam başını omzuma yasla ve bekle, ben Ulaşı arayacağım bizi alması için."

Bu dediğimi saniyesinde kabul etmiş başını omzuma koyarak uyumaya başlamıştı.

Telefonumu çıkartıp Ulaş'ı aramayı çalıştım.

Lan ben ne zamandan beri miyopum?

Zar zor Ulaş'ı aradıktan sonra telefonumu kulağıma yaklaştırdım ve cevap vermesini bekledim.

" Alo, abi sen neredesin? Az önce evine geldim yoksun, bende tama seni arayacaktım."

" Ulaş ben bardayım alsana bizi burdan." Ulaş kısa bir an duraksadı.

" Bizi derken? Kim var senin yanında?" Bıkkınca nefeslendim.

" Kimse kim Allah Allah. Her zaman ki bardayım, kapatıyorum."

" Bekle- "   Konuşmasına fırsat vermeden telefonu yüzüne kapatıp masaya bıraktım ve Ulaş'ı beklemeye başladım.

Zaman beklediğimden hızlı geçmiş ve Ulaş az önce bara girmiş gözleriyle etrafı taramaya başlamıştı.

Elimi havaya kaldırıp sallamaya başladım.         "Lan bak buraya geri zekalı!" Bardaki yüksek sesten olmuş olacak beni duymamıştı.

Bir kaç dakika boyunca bizi etrafta arayınca daha fazla bekleyemedim.

O kadar büyük bir bar da değildi ki aq. Etrafta deli danalar gibi dolanıyor bizi arıyordu aptal.

Babasının kızı / FİNAL/ Kde žijí příběhy. Začni objevovat