5

8.6K 469 418
                                    

Jisung yaşadığı olayın gerginliği ile ne yapacağını bilmiyordu. Çoğunlukla seks yapmak için evlere gittiği zaman işini halledip oradan ayrılırdı ve içinde bir sorun kalmazdı. Telefonunun Minho'da olduğuna emindi. Lee Know adını bile belirtmemişti. Bu da Jisung'un aklında soruların dolaşmasına sebep oluyordu. Aniden Jisung'un korumadan çaldığı telefondan kendi telefonu ile bir arama geldi.
"Benim telefonum ne alaka? Biliyordum, pislik Minho!"

"Jisung."
"Ne var?"
"Neredesin?"
"Benim telefonumun sende ne işi var? Hani sende değildi."
"Yalan söyledim. O kadar aptal mısın?"
"Seni boğmak istiyorum."
"Neredesin?"
"Ne yapacaksın?"
"Adamın telefonunu getir, bende sana kendi telefonunu vereyim. Nasıl anlaşma?"
"Nerden inanacağım."
"Ciddiyim."
"Onun farkındayım ama nerede olduğumu bilmiyorum."
"Etrafta tabela falan var mı?"

Jisung etrafına göz gezdirerek,

"Bir supermarket var. Birde o..."

Minho Jisung'un sesini keserek,

"Konum at."
"Hey, konum atacaksam neden yordun beni bu kadar!"

Minho tek bir kelime bile etmeden telefonu kapatmıştı. Jisung o an telefonu yere atmak için hazırlanırken,

"Piç, orospu, yavşak!"

Ağzına gelebilecek her küfür saydırıyordu ama konum atması gerekiyordu. Eğer atmazsa kaybolabilirdi. Sonunda konumu atmıştı. 5 dk orada bulunan bir bankın üzerine oturup sadece etrafa bakınıyordu. Daha sonra telefonda Minho ile olan konuşmaları okumak aklına geldi. Tam telefonu açıyordu ki siyah bir arabanın yaklaştığını fark etti. Bu Minho'nun arabasıydı. Telefonu cebine koyarak ayağa kalkmıştı. Jisung arabanın yanına gidip, kapıyı açıp, içeri girmişti. Minho'da oradaydı.

"Telefonumu ver."
"İyi al."
"İyi sende bunu al."

Jisung aniden,

"Beni eve götür."
"Başka emriniz var mıydı beyefendi?"
"Evet var. Bidaha iletişime geçmemek."
"Duruma göre bakarız."

Minho arabayı süren adama,
"Senin için bir araba çağıracağım. Kendim kullanmak istiyorum."

Minho ona beklemesini söyleyip yine çalışanlardan birini çağırıp adamı aldırmasını söylemişti. Daha sonra Jisung,

"Sen neden süreceksin ki?"
"Pek dışarı çıkmam. Sürmek istedim."
"İyi ben de yanındaki koltuğa geleceğim."
"Peki."

Jisung ve Minho arabadan inip ön koltuklara geçmiştiler. Minho arabayı kullanmaya başladıktan sonra,

"Seninle bir şey konuşmak istiyorum."
"Söyle."
"Arabadan inince söylerim."
"Çok inatçı bir insansın Minho. O Lee Know ismi kimden geliyor? Bana hiç bahsetmedin. Neden tanımadığım bir herif ile takılayım?"

Minho bu sorulara cevap vermemişti ve Jisung daha çok üstüne gidiyordu. Minho yine de sessiz kalmayı tercih ediyordu. Jisung da son anda pes edip sadece yolu izlemeye koyulmuştu.
Çimenlik bir yoldan geçerken,

"Oh! Çiçekler çok hoş."
"Çiçekleri sever misin?"

Jisung ters bir bakış atıp, tripli bir ses tonu ile,

"Evet."
"Peki ister misin?"
"Alerjim var."
"O zaman neden seviyorsun?"
"Mmm... K-keyfi."
"Hangilerini seviyorsun?"
"Menekşe... Ve Kardelen! (Benim adim koymazsam olmazdı.)"
"Kardelen bulamam bu havada... Kışta çıkıyorlar diye biliyorum."
"Senden çiçek falan istediğim yok."
"Zaten almayacaktım."

Minho ve Jisung sonunda Jisung'un evine gelmişlerdi. Jisung arabadan indiğinde Minho arkasından bağırmıştı,

"Jisung! Seninle bir şey konuşacaktım."

Jisung irkilip yavaş adımlarla olduğu yerde durmuştu. Minho ise yanına yaklaşıp söze nasıl girişeceğini düşünüyordu.

"Aslında..."
"Ne aslında?"
"Jisung dinle ve sözümü kesme lütfen."

Jisung iki kolunu birleştirmiş. Sıkkınlık nefesleri veriyordu.

"Açıkcası hoşuma gittin. Yüzün, ellerin, vücudun, giyiniş tarzın, ses tonun. Benimle çıkar mısın?"

Jisung kollarını geriye çekmiş ve yüzünü şaşkınlık ifadeleri ile doldurmuştu. Ne diyeceğini bilemeden,

"Daha yeni tanıştık... Sadece seks yaptık. Benden hoşlanma imkanın yok. Sadece vücudumu beğendin eminim."
"Hayır gerçekten."
"İstemiyorum..."

Minho 5-6 saniye bekleyip,
"Peki sana ücret ödesem seks partnerliğimi yapar mısın?"

...

Cold Hands / Minsung SmutWhere stories live. Discover now