AŞK SINAVI

ORTALIK YANGIN YERİ

Bizi o şekilde evin önünde bıraktı gitti. Neydi bu şimdi. Bu umrundaydı da niye gittin o zaman.

Annem songül'e

''kızım sen gel istersen sizin evde kimse yok heral. Biz de bu akşam''

Songül

''Yok gülizar sultan... ben alışığım eve geçerim yatar uyurum. Bizim klasik life aghahghaha hadi çüsss millet görüşürüzzz'' dedi ve evine girdi.

Annem bana baktı ben de anneme.

-GIZZ NEYDİ BU ŞİMDİK. ANAM BUNLAR KÖYDEYKENE BÖYLE DEĞİLLERDİ ESTANBUL BOZDU HERAL

-anne çok öz

-GIZZ SUS sen de hemen yüz bulman. gızım bu ne hal biz ne okumaya getirdik tee estanbullara. senin yaptığın şeye bak ya. gızım baban duysaa ne derrr bizi ne yapar.

-ne yapar anne? çok merak ediyorum ne yapacak. almanya'daki adam gelip bizi mi kollucak?

-gız o ne biçin söz

-Anne ya sanki bilmiyoruz. artık kandırmasan mı kendini...

Annem sessizce evime doğru ilerledi.

Billiyorum babam almanya'ya çalışmaya falan gitmedi. Baya baya kaçtı bizden. Almanya'da bulduğu 60 yaşındaki bi kadınla evlendi. Annem bunları benden sakladığı sanıyor. Ama babam instagrama foto bile koyuyor.

O gece bir sağa döndüm bir sola. Acaba gizlice kaçıp... hani bu kadar olayın üstüne sarp ve parsın kaldırıldığı hastaneye gitsem mi? diye düşündüm.

Özgür'e mesaj attım 

Ahuse: heyy özgür uyudun mu?

Özgür: yok uyumadım siz birden gittiniz görmedim.

Ahuse: aynen ya babam gelmiş beni almaya arabayla.

Özgür: hmmm

Ahuse: ya şey senin araban var mı

Özgür: yani var bitane neden ki?

Ahuse: ya şey beni alsana gidelim hastaneye sarpa ve parsa bakmaya

Özgür: nedenki

Ahuse: ya arkadasımız sonucta merak ettim

Özgür de onları merak ediyormuş. Arabayla gelince duyulur diye bizim evin konumunu değil de bakkalın konumunu attım. Şimdiyse evden çıkıp kaçması kalmıştı. Annem uyumuştu. Ben de odamın camından atladım. Sessiz sessiz üst sokaktaki marketin önüne geldim. Bizim Cevdet markette gece nöbetindeydi. Beni görünce kaşlarını çattı ''kızz ahuse.. napıyon kız burda''

-Aman cevdet gözünü seveyim kimseye söyleme

-Kız kocaya mı kaçıyon yoksa

-Ay cevdet saçmalama bi arkadaşım gelicek acile gidicem ziyarete

-Ne acili lan. 

-Cevdet nolur sana hesap vermiyim şimdi

Özgür'üğn araba yanaştı. Özgür korka korka kullanıyordu arabayı. 

-özgür senin ehliyetin var mı?

-tabi ki yok ahuse. şu an hayatımın en heyecanlı anını yaşıyorum

-ay neyse gidelim

tam araca binecekken cevdet yaklaştı

-şşş bilader.. ;) hayırdır sen gece vakti bizim mahalleden kız mı kaldırıyosun

özgür: kardeş bilader beyfendi... öyle bişey yok ahuse arkadaşım kankam kardeş bacı sister... yani...

araya girdim ''Cevdetciğim... hadi canım sen işine bak''

Gazlayarak yola cıktık. 15dk gibi bir sürede ÖZEL İSTİNYE KALYON HASTANESi'ndeydik.

Acile gidince aslında Sarp'ı merak ediyordum ama Pars'ı önce görmem daha iyi olacaktı. Acilde Pars'ın odasına vardığımda kapıyı tıklatıp girdim. Sadece Pars vardı gözleri kapalıydı. Ne yalnız bi çocuk diye düşündüm. Özgürle yanına oturduk. O sırada gözlerini açtı ''ahuse? özgür? ne işiniz var burda''

Ahuse: iyi misin bakmaya geldik ama iyi gözüküyosun

Pars: iyiyim iyiyim zaten bişey olmadı çıktık öyle

Ahuse: ya bu yangın nerden çıktı

Pars: bilmiyorum araştırıyolar

Özgür: vayy be ne geceydi...

Pars: Beni görmek için gelmeniz çok ince bi davranış teşekkür ederim. beni kimse düşünmez normalde

Ahuse: saçmalama biz senin arkadaşlarınız...

yarım saat kadarcık durduk sonra odadan çıktık. Sarp'ın odası olduğunu düşündüğüm odaya doğru ilerledik. Sahil İpek oradaydı ve ağlıyordu. Beni gördü

''Senin burda ne işin var ya bu hastanede ezikliğin tedavisi yok gidebilirsin'' dedi.

Ahuse: ya ben sarp iyi mi merak ettim de

Sahil: sana ne?? anlayamadım sana ne???

Ahuse ve özgür birbirine baktı hasta ziyareti kısa olur dedik. Eve gittik.

Ertesi gün Pars da Sarp da okula gelmişti. Okulda hep bir fiskos sesleri yükseliyordu. 

Songül çok sessizdi uykusuz gibiydi.

-Songül neyin var? çok garipsin bu sıralar

-AYY kız neyim olcak. Akşam dizi mizi izledim hemen uyumadım. Eee sen naptın?? 

Songül'e geçen akşam acile ziyarete gittiğimi nedense söylemek istemedim. AYnı şekilde Sarp ve pars^ın kardeş olduğunu bildğimi de söylemedim. Nedense her bilgiyle yaygara çıkaracak dedikodu yapacak gibi düşünüyodum. Konu erkekler ve populerite olunca Songül'ün davranışları bi değişiyor yani.

Tenefüste kantine simit ayran almaya indim. O sırada Pars'ı gördüm ''Günaydın pars nasılsın bugün? ''

-iyiyim teşekkür ederim. eğlenceli bi geceydi :)

-Belaya bayılıyosun yani

-denebilir daha çok bela bana bayılıyor peşimi bırakmıyor:)

-Pars bişey konuşabilir miyiz?

-tabi

-ben dün gece adila sultan ev yemekleri yalısındayken bişey duydum

-ne

-sen sarp ile kardeş misin?

-işşşşşş suusss kızım ne diyosun sen ya nerden duydun bunu

-gerçek mi?

- değil yani gerçek ama değil öz kardeşim değil. annelerimiz farklı. Kazım Şeref Hanedan'ın kayıp piçiyim ben.

-Nasıl yani?

***** bölüm sonu*****