"Bilmem, takıyordur."

"Görüşmüyor musunuz?"

"Başından kötü bir olay geçti de..."

"Anladım."

||||

O kadar çok içki içmiştim ki yüksek ihtimalle sarhoş olmuştum. Lisa'nın yanıma doğru geldiğini gördüm.

"Jennie, iyi misin?"

"He?"

"Sanırım sarhoş oldu," dedi Hyunjin.

"Galiba evet, evine götürsek iyi olur."

"Ben evin yolunu biliyorum zaten, b-"

"Lisa!" diyerek üstüne atladım ve ona sarıldım sıkıca. Kokusunu içime çektim. Sarhoşken yapayım bari, ne var?

"Lalisa, sen onun kusuruna bakma. Jennie!"

"Sorun değil," diyerek o da bana sarıldı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. O da bana baktı ve gülümsedi.

"Beni eve bırakır mısın Lisa?" diye sordum. Kelimeleri düzgünce seçerek yavaş konuşuyordum.

"Jennie, ben seni bırakırım, kızı rahat bırak!" diyerek beni çekiştirmeye devam etti Hyunjin. Lisa, onu durdurdu.

"Ben Jennie'yi eve bırakırım."

"Ya, kusuruna bakma gerçekten."

"Yok yok, hiç sorun değil. Çantamı alıp geliyorum," tam gideceği sırada daha sıkı sarıldım.

"Gitme," dedim ama çok kısık sesle söylediğim için duymamıştı. Kulağıma eğildi.

"Efendim Jennie?"

"Gitme."

"Ama..."

"Gitme."

"Peki... Hyunjin, rica etsem şuradaki çantayı bana getirir misin?"

"Tabii."

Biraz bekledik çantanın gelmesi için. Ben hala Lisa'ya sarılıyordum. Lisa, çantasını Hyunjin'den aldı ve kapıya doğru ilerledik. Tabii ben Lisa'ya sarıldığım için rahatça yürüyemiyordu.
Beraber beyaz bir Mercedes'e bindik. Lisa'nın arabasıydı galiba. Çünkü onun gibi kokuyordu.

Beni ön koltuğa oturttu ve kendisi de sürücü koltuğuna oturdu. Kemerini takarken benimle konuşmaya başlamıştı.

"Evin nerede?"

"Bilmem."

"Ne demek bilmem?"

"Bilmiyorum, nerede ki evim?"

"Hay... Seni kendi evime götürmemi ister misin?"

"Bilmem..."

O sırada bir telefon çalma sesi geldi. Lisa oflayarak telefonunu çıkardı be arayan kişiyi yanıtladı.

"Efendim Rose..? Seni sonra arayayım ben... Kendi evime geçiyoruz... Biz... Jennie ve ben... Sonra anlatırım... Görüşürüz."

Telefonu kapattı.

"Biz mi?"

"Evet."

"Nasıl yani?"

"Sen ve ben, biz."

Daha sonra arabayı çalıştırdı.

***
Kimin olduğunu bilmediğim bir evin önünde durdurdu arabayı. Daha sonra kapımı açtı ve çıkmama yardım etti Lisa.

"Gel bakalım..."

Beraber evin içine girdik. Çantasını ve kabanını portmantoya bıraktı. Daha sonra elleriyle benim kabanımı çıkarmaya başladı. Benim kabanımı da portmantoya astı ve beraber bir odaya doğru ilerledik.

Yatak odasına girdik. Beni yatağa oturttu ve dolabının yanına gitti. Elinde bir kaç parça kıyafet ile geri döndü. Kıyafetleri yatağa bıraktı. "Kendin giyinebilecek misin?"

"I-ı."

"Ben giyindireceğim o zaman..."

Yavaş hareketlerle üstümdeki elbisenin fermuarını açtı. Elbiseyi üstümden çıkardığında sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım önünde. Getirdiği gecelikleri giydirdi ve beni yatağa uzandırdı.

"Uyu," dedi. Ben kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattığımda bir ağırlık hissettim. Gözlerimi açtım. O da kafasını yanımdaki yastığa koymuştu. Aramızda sadece 2 karış vardı. Elini saçlarımda gezdirdi. "Uyu Jennie, dinlen."

Yataktan kalktı ve odadan çıktı. Ben de gözlerimi kapadım ve yastığından Lisa'nın kokusunu çekerek uyudum.

*bi kac bisiler*yazardan

Jennie sarhos olduktan sonrasını hatırlamıyo çok fazla

bu arada bir sonraki bölümde geçmişte
aralarında ne yasandığunı öğreniceksiniz HAAHHAHAHS

hadi bb

I Want More ~~ JenLisaWhere stories live. Discover now