29

15.1K 1.3K 849
                                    


ufacik minicik yarimcik 🔞🔞🔞

oruclulara dikkat...

Jeongguk Jimin ile mesajlaştıktan sonra telefonu bir kenara bırakmış, sessizce tavanı izliyordu. Aklındaki düşünceler onu yiyip bitirecek gibiydi.  Bütün gece boyunca zihnini dolduran tek bir an vardı, Kim Taehyung ile dudaklarının birbirine değdiği an. Unutmak ne mümkün, tüm gece sadece onu düşünmüştü.

Yatakta sessizce uzanmış Taehyung'u bekliyordu. Saat erkendi ama Taehyung'un da uyuyamadığını biliyordu. Gece çok kez sesini duymuştu. Sürekli ikisinin odasını birbirine bağlayan, öpüştükleri terasa çıkıyor ve sigara içiyordu. Gece boyu birkaç kez yaşandı bu olay ve her seferinde adamın yanına gitmek istese de kendisini tuttu. Normalde bu kadar fazla mı sigara içiyordu yoksa o geceye mi özeldi?

Aklını dolduran bir diğer düşünce ise kendisinden rahatsız olduğunu düşünmesiydi. Jeongguk aptal gibi kaçtığı için konuşamamışlardı! Taehyung gece her sigaradan sonra odasına girip onu kontrol ettiğinde de uyuma taklidi yapmıştı.  Araları nasıl olacaktı şimdi, bunu merak ediyordu.

Bir süre daha yatakta yattı, ardından Taehyung'un uyanık olduğunu aşağıdan, mutfaktan, gelen sesler ile anladı. Yanına mı gitmeliydi yoksa o yanına gelir miydi? Onu görünce ne diyecekti? Gece hakkında konuşacaklar mıydı? Aklında onlarca soru vardı genç çocuğun.

O, düşüncelere dalmışken içeriye giren adamı anca fark edebildi. Kapı sesini duyar duymaz üzerine örtüyü çekmiş, tekrar uyuma numarası yapmaya başlamıştı. Eh, kendisini konuşmaya hâlâ hazır hissetmiyordu.

Adam yavaş adımlarla gece boyunca yaptığı gibi yatağın kenarına oturmuştu. Onun da aklı karışıktı, o da utanmıştı ama Jeongguk'un bu yaptıkları onu üzmüyor değildi.

Elini önünde yatan çocuğun yumuşak saçlarına atarken mırıldandı. "İyi bir oyuncu değilsin, kalk hadi." Jeongguk duyduğu kelimelerle derin bir nefes aldı, rezil olmuştu ve ne diyeceğini de bilmiyordu. Yatakta Taehyung'un olduğu tarafa dönerken gözlerini açtı ve somurtu. "Günaydın Bay Kim."

"Günaydın."

"Şey..." Ne diyeceğini düşündü Jeongguk, sadece bakışacaklar mıydı? Adamın çocuğun saçlarında duran eli düşünmesini engelliyordu. Narince yumuşak saçları okşuyordu ince parmaklar. Jeongguk kendisini bir kedi gibi hissediyordu, mırıltılar çıkararak kendisini adamın eline sürtmemek için zor duruyordu.

Ardından adam elini saçların arasından çekti, çocuğu boşluğa düşürdü. Zorlandığı belliydi fakat yine de kalın sesiyle konuşmaya başladı."Direkt konuya gireceğim," derince iç çekti çocuğun gözlerine bakarken. "Benden rahatsız mı oldun?"

Jeongguk duyduğu kelimelerle olduğu yerde doğruldu. Bunları duyacağını biliyordu fakat yine de garip hissetmişti. Karşısındaki adam çekiniyordu, Jeongguk'u korkutmaktan çekiniyordu. Taehyung alt dudağını dişleri arasına almıştı ve hafifçe başını eğmişti. Cevabını bekliyordu.

Jeongguk bağdaş kurmuş bir şekilde adamın karşısında oturuyordu artık. Yakınlardı yine, bacakları birbirine değiyordu. Bu hareket her ikisinin de iç çekmesine sebep olmuştu. Fakat Taehyung hâlâ cevabını bekliyordu.

Jeongguk bir elini sakince adamın yanağına koydu, göz göze gelmelerini sağladı. Baş parmağı yumuşak yanağı okşarken gözleri buluştu, sözlere gerek kalmadan onlar konuştu. Jeongguk rahatsız olmuyordu, olmazdı. Esmer adam gülümseyerek çocuğun yüzünde gezdirdi bu sefer kahverengi irisleri. Beyaz teni ile her şeyi harika görünen bu çocuk onu delirtmek istiyor gibi görünüyordu. Yanağındaki parmak bunu belli edercesine her dokunuşunda adamın esmer tenini alevlere veriyordu.

forgotten micWo Geschichten leben. Entdecke jetzt