BADE +18

Bölüm 29

İşine geliyormuş gibi kıvrıldı dudakları ama fazla belli etmemeye çalıştı. "Ben ilgileneyim mi o zaman abi?" dedi istekle. "Nasılsa giren de çıkan da beni ilgilendiriyor."

Elimle hafif çıkmaya başlayan sakalımı kaşıdım kol düğmelerimi bağladıktan sonra. Aslında direkt tamam deyip kabul etmek kolaydı ama konu başkaydı. Behsat, Serdar karşısında kendisini kaybedebilirdi. Onu frenleyebilecek tek kişi de bendim ama iş uzayacaktı böylece. Kafamı iki yana salladım.

"Bir gün kalsın depoda, hallederiz yarın gece beraber."

Göğsü aldığı nefesle şişti. Gözlerime inkar eder gibi baktı ama dili inkar etmedi. Hâlâ saygı duyuyordu bana, bu konuda bile.

"Sen nasıl istersen abi."

Elimle omzumu sıktım ve asansöre yürüdüm. Bade'nin odasında olmadığını açık kapısından biliyordum. Kesin şuan Petek Hanımın yanında yağlama yiyordu.. Yanına gidip benim de onun tatlı yanaklarını yemem lazımdı.

&

Yazardan

Ne kadar diliyle inkar edememiş olsada içi intikam duygusuyla yanıyordu Behsat'ın. O depoya şuan gidip, kuzeni olacak o soysuzu delik deşik etmek istiyordu.

İhanet etmişlerdi ona, kolay mıydı?

Yıllarca sevdiği kadın ile kuzenim dediği adam bir olup ona ihanet etmişti. Kadın aldatmıştı bile onu, düşünmemişti. Kuzeni ise bir dakika tereddütsüz Behsat'a ihanet etmeyi tercih etmişti.

Çağatay aşağı inince Behsat cebinden telefonunu çıkarttı. İçi bir değişikti ama deli gibi yapmak istiyordu bunu. Oğuzhan'ı geri aradı.

"Efendim Behsat."

"Uyandı mı?"

"Yok dokunmadık, uyuyor baygın. Neden sordun?"

Behsat kısa süre cevap vermedi. Abisinin sözü dolandı aklında; "Bir gün kalsın depoda, hallederiz yarın gece beraber." Ardından kendi verdiği cevabı düşündü; "Sen nasıl istersen abi." Bu sefer, ben nasıl istersem abi oldu.

"Vur yüzüne soğuk suyu geliyorum ben." deyip telefonu kapattı.

Biliyordu, abisi çok kızacaktı ama duramıyordu. İntikamını en iyi şekilde alacaktı ve içinin biraz da olsa soğumasını sağlayacaktı.

&

Dilindeki ıslığıyla girdi depodan içeri. Üstündeki ceketi çıkarırken içeri de göz gezdirmeye başlamıştı. Depo sakindi. Serdar'ın olduğu yere gelince daha da kasıldı elleri, iki elini yumruk yapıp açtı. İçeri de Oğuzhan vardı sadece.

"Çağatay abi nerede?" dedi Oğuzhan. Gözleri Behsat'ın ardında, Çağatay'ı arıyordu.

"Bade Hanımın ailesi gelecek, evde abim." diye cevapladı Behsat. Gömleğinin kollarını kıvırdı ve aletlerin olduğu masayı kendisine yaklaştırdı. Tekerlekli masa depoda tiz ve iğrenç bir ses çıkarmıştı. Umursamadan dokundu aletlerle, bir gözü de Serdar'da geziyordu.

"Çağatay abinin haberi var mı buraya geldiğinden Behsat?" dedi Oğuzhan merakla. "Yoksa eğer mahveder hepimizi. Adamı alıp buraya getirmek bile çok sancılı oldu. Köy göt kadar ve her yerde canlı mobeseler vardı. Başımıza iş almayalım."

Behsat sıkıntılı şekilde nefes alıp verdi. Karşısında duran adama yalan söylemedi.

"Abim bana bekle yarın gece hallederiz dedi ama ben duramadım. Bu orospu çocuğunu bir an önce mahvetmek istiyorum."