Umut abim hemen önümdeki sandalyeye beni oturttu, yanıma da kendi geçti.

"Umut, bu güzellikle bizi tanıştırmayacak mısın?" Bunu söyleyen karşımda oturan sarışın çocuktu.

Umut abim gayet sakince gülümsedi. "Güzeldir benim kardeşim."dedikten hemen sonra bana bakıp gülümsedi.

"Gençler, kız kardeşimiz Laden." Hepsinin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirmişti. Ne yani abimler benden hiç bahsetmemiş miydi?

"Kız kardeşiniz olduğunu bilmiyordum."dedi masadaki kız. Aralarında tek kız olan oydu. Kızıl saçları ve masmavi gözleriyle gerçekten muazzam bir güzelliği vardı.

"Ben Serra."dedi ardından. Usulca gülümsedim.

"Ben de Cenk."dedi ve elini uzattı karşımdaki çocuk. Elini sıkmam için uzattığını düşünerek ben de karşılık verdim fakat o elimi dudaklarına götürerek küçük bir öpücük kondurdu.

Bu hareketi ona sinir olmama yetmişti.
Hadsiz kertenkele!

Elimi hızla geri çektim. Umut abim Cenk'e 'yapma' manasında bir bakış attı.

"Eren." Cenk'in yanındaki çocuğa ufakça tebessüm ettim.

"Ben Oğuz." Karşımdaki siyah saçlarına tezat beyaz tenli olan çocuğa da gülümsedim.

"Berk." Mimiklerimi hiç değiştirmeden aynı yüz ifadesini ona da gönderdim. Neydi bu böyle tanış tanış bitmedi.

"Sevgilin var mı Laden?" Bunu soran tahmin etmişsinizdir ki Cenk'ti. Sorduğu sorunun saçmalığına mı sinirleneyim, abimlerin yanında sorduğu için gerileyim mi bilemedim.

"Bu seni neden ilgilendiriyor?"dedim sadece. Uraz abim çattığı kaşlarıyla bir bana, bir Cenk'e bakıyordu.

"Öylesine sordum güzellik." Iy, güzellikmiş.

"Cenk, kızla düzgün konuş. Belli ki rahatsız oluyor." Bu uyarıyı yapan Serra'ydı.

Hay ağzına sağlık. Kızın halinden kız anlar işte. Serra'ya içten bir gülümseme yolladıktan sonra bakışlarımı masaya sabitledim.

"Karışmasana kızım!" Cenk, Serra'ya çıkışınca konu benden kaydı da rahatladım Allah'tan.

Dakikalarca sıkıntıdan patladım, patladım. Önce okuldan konuştular sonra ortak arkadaşlarından devam ettiler derken gerçekten bunalmıştım.

Kendi köşemde oflarken Umut abimin yanımdan kalkmasıyla bir anlık kaşlarımı çattım. Uraz abim, Umut abim, Utku abim, Eren ve Berk masadan kalkıp bir yere doğru ilerliyorlardı. Oğuz ve Serra ise biriyle görüntülü konuşuyorlardı.

E beni bırakmışlardı! Yalnız kalmak ürkütücüydü. Hele ki Cenk arsızıyla!

Abimin yanımdan kalkmasını fırsat bilip oturmuştu yamacıma.

"Selam bebek." Sevimsiz şey.

"Sen soğuk mu yapıyorsun bana?" Haşa, ne haddime!

"Lütfen çekilir misin? Rahatsız oluyorum." Bu sözlerim karşısında ufakça güldü ve daha fazla yanaştı dibime.

"Yoo aksine ben keyif alıyorum."

'Biliyor musun sana bunu yapmak çok zevkli.'

Beynimde yankılanan o sesi duymak birden kanımı dondurmuştu. Unutmaya çalıştığım ses içimde bir yerlede yeniden var oluyor gibi hissediyordum. Ruhum çekiliyordu.

"Amma da inatçısın ha, ne olur abilerin mi kızar cici kız?"

'Abilerin öğrenirse senden nefret ederler biliyorsun değil mi?'

Ellerim yavaşça kulaklarıma gitti. İstemiyordum duymak. Ama fayda etmedi. Ses dıştan girmiyordu kulaklarıma. Kafamın içinden geliyordu.

"Seni cidden seven var mı? Çok soğuk bir insansın da."

'Seni sevdiklerini mi sanıyorsun? Komiksin.'

"SUS ARTIK!" Hızla bağırıp onu ittiğimde sendelemişti. Bunu beklemiyordu. Bende kendimden beklemiyordum.

"Laden!" Utku abimin buraya doğru koştuğunu görünce biraz rahatladım.

Nefesimi düzene sokmaya çalışırken yüzümü avuçlayan ellerin sahibine baktım.

Utku abim oldukça telaşlı görünüyordu.

"Ne oldu?" Gözümden süzülen damlalar ne olduğunu açık ediyordu aslında. Ama onlar bilmiyorlardı...

"Gidelim."dedim sadece.

Siz burdan gidin, ben dünyadan.

🌺

Sarılalım mı Laden'im🥲

Yanlış Oldu | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin