2; Yunan tanrisi bize dogru geliyo

104 18 9
                                    

"Hyung, ilk han başlattı diyorum. Neden bana inanmıyorsun."

Changbin de kavgamiza katılmıştı. Bir polis edasıyla bizim ifadelerimizi alıyordu.

"Peki sen Han Jisung.. sen neden bu kavgayı başlattın."

Changbin'in bu hallerine gülmemek için kendimi zor tutuyodum. Ama bende onun oyununa katılma kararı aldım.

Bir bebek gibi Changbin'e sırmaşmaya başlayarak konuştum.

"Polis amca, ben sadece onunla oyun oynuyordum. O baba bağırmaya başladı."

Bunlari söylediğim sırada burnumu çekiyordum, agliyormus gibi. Oda bebek seviyomus gibi kafamı okşamaya başladı.

"Hyunjin neden kardeşe iftira atiyosun. Kızarım bak."

Dedi sanki Hyunjin küçük bir çocuğa kiziyormus gibi kızmaya başladı.

Changbin ona kizarken bende fırsattan istifade ordan ayrılarak, tamircinin önüne çıktım. Cebimden sigara paketini çıkarttım, ağzıma koydum ve yaktım. Arada sırada da olsa bende sigara içiyordum. Gerçi Chan sigara icmemize kızıyordu, beni bu halde görse iyi olmazdı.

Bende tamircinin önündeki çalışmasa bile mükemmel görünen, hyunjin, ben ve jeongin'in dışını boyadigimiz arabaya bindim. Ayağımı camdan dışarıya çıkarttım.

Arabanın radyosunu geçenlerde tamir ettiğim geldi. Hemen radyoya telefonumu bağlayıp müzik açtım.

Bir süre sonra yanıma Jeongin geldi. Gülerek bana baktı. Bende kabalik olmasin diye ona gülümsedim. sonra kafamı önüme döndürüp sarkiya eslik etmeye devam ettim. o sirada jeongin konusmaya basladi.

"hyunjin ile kavga mı ettiniz? yeniden.."

dedi nefes verarek. artik kavgalarimizdan sıkılmışcasına. aslında onlar da kavga etmemizi eğlenceli buluyordu ama bu aralar her gün kavga eder olmustuk.

bu aralar duzenli musterilerimiz cok fazla ugramamaya baslamisti. yani yakisikli yuzler gormemiz zor oluyordu. bu benim acimdan can sıkıcıydı.

"bak hayatım, bu aralar canım sıkkın. bulasicak bir hyunjin var, o yuzden. yoksa hyunjin falan hic umrumda degil."

deyip, uzaklara bakmaya baslamistim. sanki yolunu gözlediğim birisi varmış gibi.

Tam o sırada karşıdan benim tabirimle bir yunan tanrısı geliyordu. ilk başta gerçek olmadigini dusundum ve jeongin'e soyle soyledim.

"ayenim biliyomusun sigara yerine ot ictim. cunku karsimizda bir yunan tanrısı bize dogru geliyo."

o sirada jeongin, sarkinin sesini kısıp arabadan indi ve yunan tanrısının yanına ilerlemeye başladı. aralarında 4 adım kala durdu, kafasını eğerek selam verdi. yunan tanrısı da aynısını yapmıstı.

bir saniye diye içimdeki yüksek sesli tartışmayı durdurdum bir kaç saniyeliğine ve çok sesli olmayacak şekilde şunları söyledim.

"eğer şuradaki yunan tanrısını jeongin de görüyorsa iki seçenek var. bir, jeongin de benim gibi sigara yerine ot içti ve ikimizin de kafası iyi oldu. iki, o adam bizim dünyamızda yaşayan.. hatta benim az ilerimde duran bir yunan tanrısı."

bir süre içimdeki seslerle tekrar tartışmaya başladım.. ve iç sesim bana arabadan çıkıp jeongin yerine benim o adamla ilgilenmemi emrediyordu. bende tabiki emredileni yapmak zorundaydım. hiç bir asker komutanının dediği şeyi yapmaz mı? yanlış mıydım.. hayır asla degildim.

ve arabadan çıkıp jeongin ve yunan tanrısının yanına ilerledim. tabiki onunla ben ilgilenmeliydim. ayen gitsin hyunjin'i savunsun millete karşı.

yanlarına vardıktan sonra saygıyla eğilip selam verdim.

"merhaba efendim, hoşgeldiniz. nasıl yardımcı olabilirim."

dedim hayran hayran bakarken. o sırada yunan tanrısı adam konuşmaya başladı.

"tekrar merhaba. benim arabam bu yolun biraz ilerisinde yolda kaldı da. telefonumun şarjı da bitti. sigorta şirketine ulaşamadım. yoldaki bir beyefendi burada bir tamirci olduğunu söyledi. burası mı acaba?"

diye anlattı derdini, bu adam gerçekten bir yunan tanrısı olmalıydı. yüzü, vücudundan hiç bahsetmiyorum zaten, sesi ve özellikle beni benden alan elleri vardı. evet o derdini anlattığı sırada ben onun bütün vücudunu inceleyip kendimce analiz etmiştim.

jeongin kolumu dürtmeye başladığında zamanın durmadığını anladım. benim için zaman durmuştu ama yunan tanrısı bey'e cevap verdim.

"ah anlıyorum. ama size karşı hitap edebilmek için, isminiz nedir acaba?"

"adım, Lee Know ."

-

selam çiçeklerimm..

nasılsınızz iyisinizdir inşallah. bu bölüm biraz ara bölüm tarzı birşey oldu, ama tanıştılar artık buna şükür..

han bu kitapta dengesiz biri okuyucularım şimdiden özür dilerim.. sizin biraz ayarlarınızla oynayabilir dhhdhdhd sonra şaşırmayınnn

her neyseee sizi seviyorumm.

okuduğunuz için teşekkürler ❤️
oy verip, yorumlarda kendinizi belli edersiniz sevinirimm
❤️‍🩹❤️‍🩹

super board - minsungWhere stories live. Discover now