день рождения.

Start from the beginning
                                    

"Ben artık yoruldum. Annem de gökyüzünde yoruldu. Bir gün benim gözlerime gerçekten bakacaksın, benimle ilgileneceksin diye beklemekten yorulduk o rutubetli soğuk su akan müştemilatta. Kirill benim babam olmuşken, buşka bana annelik yapmışken seni görememekten yorulduk."

"Bu yüzden artık veda etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hayatımda hiç olmasan da hoşçakal demek istedim sana." Boğazım kelimelerin ardından düğümlenirken onun gözlerine doğru yeniden baktım. "Umarım bir gün annem ile yaşadığın o mutluluğu yeniden bulursun ama ben bunu görmek için burada olmayacağım. Annem de olmayacak çünkü o benimle geliyor. Arkada bıraktığı çocuğuna senin yerine gökyüzünden bakıyor."

Bu kelimelerin ardından gökyüzü sanki beni duymuşçasına büyük bir çağın ile kaplanmıştı. Ardından hızla akan yağmur damlaları yanaklarıma doğru akmaya başlamıştı. Benim yerime ağlayarak göstermişti varlığını annem. Babamın gözleriyse ilk defa duygusuz değildi, dudakları hafifçe aralanmış bana doğru bir adım atmıştı. Ben ise geriye doğru gitmiştim, daha fazlasına ihtiyacım yoktu artık. Yıllardır içimde biriken bu yağmur ile sinilip gidiyordu gökyüzünden.

"Hoşçakal baba."

İşte bu bizim vedamızda, bize ait bile olamayan.

36. BÖLÜM

"Değerli Çan Çiçekleri,

Karanlık gecenin ardından doğan umuda sarılmış güneş için."

Hozier- Swan Upon Leda

Zoe Saldana- The Songcord

Lana Del Rey- A&W

Lizzy McAlpine- ceilings

Sadi Jean- Locksmith

-Değerli Çan Çiçeği'nin Güneşinden-

27 Kasım 1999

Saat: 02.24

Saat:02.25

Sonbaharın kışı kucaklamaya başladığı zaman gelip çatmıştı. Kışa hazır olan değerli çan çiçeği ise doğmaya hazırdı artık. Dokuz ay olmuştu, iki yüz yetmiş üç gün ve yedi saat. Onu kucaklamaya hazır olan güneşi kalbinde taşıyan annesi sabırsızca hastane yatağında yatıyordu karnını okşayarak. Yorgundu annesi ama dudaklarında bitmek tükenmeyen bir gülüşü taşıyordu. Ne de olsa kışın aksine tüm gücüyle var olan çan çiçeğine kavuşacaktı.

"Uyuman gerekmiyor mu sevgilim?" dedi çan çiçeğini en az onun kadar bekleyen kocası. En az güneşi kadar sabırsız olsa da onu yorgun, porselen bebekleri andıran beyaz bir ten ile görmekten hoşlanmamıştı. Gülüşünün var olmaya çalıştığı bu çehre onu tedirgin etmişti.

"O gelene kadar uyuyamam. Yeteri kadar beklemedik mi hem?" dedi güneş eşini görmezden gelerek. Aynı zamanda eşinin elini çiçeklerinin var olduğu karnına doğru götürdü. "Baksana ne kadar hareketli, bizimle tanışmak için sabırsızlanıyor."

"Biz de onunla tanışmak için sabırsızlanıyoruz. İki yüz yetmiş üç gündür bunu bekliyoruz solnyshko." dedi eşi ona güneşi olduğunu tekrar hatırlatarak. Sıcak kahve gözleri güneşinin çehresinde durmadan geziniyordu kelimelerin arasında, aynı zamanda çocuklarını birlikte seviyorlardı. "Ama sen dinlenmiş olmazsan, ikinizi de daha çok yormuş olacaksın."

Çan Çiçekleri (+18)Where stories live. Discover now