Animeyi izlemek icin mutfakta bir kaseye mısır patlağı koydum. Yanında da kola koyarak salona ilerledim.

Seishiro yattığı yerden kendini yuvarlayarak yere düşmüştü. Düştüğü yerden de oturma pozisyonuna geçti.

"Başlat hadi"

849. bölümü başlatırken introları geçmeye üşendiğimiz için daha intro bitmeden patlamış mısırları ve kolaları bitirmiştik.

Bunun farkına varınca Nagi ile birbirimize birkaç saniye boyunca mal mal baktık. Sonra da hiçbir şey söylemeden önümüze dönüp başlayan animeye odaklandık.

Yaklaşık 10 bölüm sonra gözlerimiz acımıştı. Bu yüzden bizde oyun oynamaya karar verdik. Mortal Combat'a girdiğimizde ben Kitana almıştım. Nagi de Scorpion pezevengini aldı. Yok abi karakter bozuktu resmen.

4 el Nagi kazandı 2 el de ben. Bunun sonucunda sinir krizi geçirmeme ramak kalmışken ne diyeceğini bildiğim icin Nagi'ye baktım.

"Ezik"

"Scorpion aldın a**n evladı kim gelse kaybeder çar bozuk"

"Değiştirsem de yenemezsin"

"Değiştir."

Bu sefer ben SubZero alırken o Mileena almıştı. Tabiki onu tokatlamıştım. 5 kere oynamıştık ve 3 eli ben kazanmıştım. Bu sefer bana kötü kötü bakma sırası Nagideydi.

Birbirimizi bakışlarımız ile tokatladıktan sonra Nagi ilk konuştu.

"Acıktım"

"Bende"

"Bir şeyler hazırla"

"Üşeniyorum "

"Bende"

"Bence dışarıdan söyleyelim"

"Tamam"

"Ne istiyorsun"

"Çıtır tavuk yanına kola"

"İyi söylerim şimdi"

"İbana atıyorum"

"Fazla at benimkini de ödeyeceksin"

"Niye ki?"

"Benim evimdesin çünkü"

"Mantıksız"

"Napim"

"Paran mı bitti"

"Evet"

"Annenlerin atmasına kaç gün var"

"4"

"Tamam fazla atmam idare edersin sen"

"Zenginmiş gibi salak salak konuşmayı bırak"
(Zengin zaten🤑)

"Al attım"

"Saol"

Bu çok canlı ve aşırı anlamlı konuşmamızın ardından tavukları sipariş ettim ve beklemeye koyulduk. Normalde asla konuşmayan Nagi birden konuşunca ona döndüm. Bugün çok konuşkandı.

"Bugün yanıma biri geldi"

"Eee?"

"Onun yüzünden telefonu düşürüyordum, neyse ki son anda kurtardım"

"Oh, kötü olmuş"

"Benden onunla futbol oynamamı istedi"

"İyiym- NEE?!?"

"Kabul ettim"

"HAAAAAAA?????"

"Ağzını kapat çok çirkin görünüyorsun"

"Seni pi- neyse sence konumuz o mu"

"Bilmem"

"Sei sen daha önce futbol oynadın mı"

"Hayır"

"Daha önce beden derslerine bile katılmadın. Gerçekten yapabileceğini düşünüyor musun"

"Bilmiyorum ama"

"Ama?"

"Denemek istiyorum"

"Sen ve fiziksel aktivite"

"Çok mu alakasız"

"Baya"

"Neyse fikirlerin umrumda değildi zaten"

"Rica ederim her zaman"

"..."

"Neyse eğer gerçekten denemek istiyorsan yapma diyecek halim yok Sei, belki gerçekten eğlenmeye başlarsın ha"

"Ben animelerim ve oyunlarımla yeterince eğleniyorum"

"Ha benle eğlenmiyorsun yani"

"Eğleniyorum"

Gerizekalı. Fazla dürüsttü. Aklına ne geldiyse hiç değiştirmeden söyler bazen insanları korkuturdu bile. Ne kadar başkalarına göre soğuk nevalenin teki de olsa hala benim tek arkadasım ve en yakınımdı. Ayrıca bence benim için değerli olduğu kadar onun için de ben değerliydim. Ailem iki gün önce birkaç aylığına bir seminer için şehir değiştirmişti. Bu süre boyunca da tamamen Nagi ile birlikte vakit geçiriyor olacaktım.

Ailem Seishiro ve ailesini tanıyorlardı. Hatta bizim tanışmamızdan daha uzun süre öncesine dayanıyordu bu ilişki. O yüzden de buraya taşınmıştık.

Konunun çok dağıldığını düşünerek Nagi'ye geri döndüm.

"Eğer ilerde futbolcu falan olursan beni unutma"

"Unuturum"

"..."

"Şaka."

"İnanmadım"

"En mantıklısı"

"Çok konuşkansın"

"Sende"

"Tamam sus hadi"

"..."

"O değil de saat geç oldu"

"Gideyim mi"

"Yok sorun değil kal da ödevi yapmadık"

"Ne zaman yaptık ki"

"Doğru"

Nagi'nin bizde kaldığı günlerde hep yaptığım gibi misafir odasına iki tane döşek serdim. Yer yataklarını güzelce hallettikten sonra pijamalarımı okuldan gelince giydiğim için hemen yatağa yattım.

Nagi de lavabodan çıktıktan sonra kapıyı ve ışığı kapatıp yanda ki yer yatağına yattı.

Bu bizim kendimizi rahat hissetme biçimimizdi. Bir boklar olsa ne ben Nagiyi ne de o beni koruyabilirdi hatta uyanacağımızdan bile emin değildim. Yine de içim rahat ediyordu.

Son düşündüğüm şeyler bunlar olurken kendimi uykunun beni çağıran tatlı kollarına emanet ettim.

***************************************************

Herkese Selamm .  ÇOOOOK ÇOOOK uzun bir aranın ardından yine bir fic ile geri döndüm.  Bakalım aklımda şuan dehşet-ül vahşet fikirler var fakat kitaba ne şekilde uyarlayabileceğimi bilmiyorum 🤡

NON-ACTİVE // MİKAGE REO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin