O da yastığı eşine fırlattı ama Y/N tutmakla uğraşmamak için ona çarpmasına izin verdi. Yastık karnına gelince Y/N yerinden doğrulmuştu. Levi bunu fark edince hemen eşinin yanına gitti. "Kusacağım." Y/N, Levi'ın kolunu tutmuştu ve kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Eğer bu olay gerçekleşirse Levi kafayı yerdi, evden bile giderdi.

Y/N bunun bilincinde olduğu için birkaç saniye sonra lavaboya gitti. İlk başta elini yüzünü yıkadı ve ardından bir süre beklemeye başladı. Sürekli olarak ani hareketler de yaptığı için başı dönmüştü. Lavabo kapısının arkasında duran bir Levi vardı. "Y/N, iyi misin?" Çok endişelenmişti, kendisi yüzünden olduğunu düşünüyordu. Y/N onaylar sesler çıkarıyordu ama Levi asla rahat değildi.

"Yere otur, sakinleş biraz. Eğer çok fazla o istek gelirse kendini tutma." Levi daha o kelimeyi söylemiyordu bile.
Y/N'in lavaboya gitmesi iyi olmuştu. Bu işin temizliği yüzünden onu kaybetmek istemiyordu. Bu da Levi'ın zayıf noktasıydı. Levi kapı arkasında beklerken neden böyle olduğunu düşünüp duruyordu. Aklına bir sürü senaryo yazılmıştı. "Y/N, nasılsın şimdi?"

"Başım çok dönüyor. Biraz daha kalsam iyi olacak." Y/N eninde sonunda biraz rahat konuşuyordu. Levi düşünmeye devam ettiği sırada aklına bir şey geldi. "Bence sen hamilesin." Bunu direkt söyleyince kapının arkasından bir ses duydu. Y/N şu an kusuyordu. Bu kötü müydü bilmiyordu ama Levi kendi söylediğini algılayamıyordu henüz.

Y/N aniden duyduğu şeyin şokuyla istemsizce kusmuştu. Mide bulandırıcı bir durum yoktu, herkes bir bebeğe sahip oluyordu sonuçta. Sesler kesilince Levi kapıyı tıklattı. "Geleyim mi?" Y/N tekrar elini yüzünü yıkayınca kapıyı açtı. İçeri giren Levi bitkin eşini görmüştü. Böyle olması onu çok üzmüştü. "Nasılsın bebeğim?" Yüzünü avuçlarının içine aldı ve yanağına ufak öpücükler kondurdu.

"Levi asıl sen nasılsın? Az önce ne dediğinin farkında mısın?" Levi kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.
Y/N kötü olunca çok endişelenmişti, aklından olmayacak şeyler geçmişti. "Bana, bence sen hamilesin, dedin." Yavaşça cümleyi algılamaya başlayan Levi gittikçe neşeleniyordu.

"Evet, evet. Doğru demişim." Gülerek konuşunca eşine sarılmıştı. "Test alalım." Levi çok mutluydu şu an ama ellerinde kesin bir sonuç olmadan tam sevinmek istemiyordu. Düşüncesi bile onu mutlu etmişti. Gözlerinden gülücükler çıkıyordu. Y/N bile onu ilk defa böyle görmüştü. Y/N yüzünde öpücükler hissedince o da neşeyle gülmüştü. Eşini çok seviyordu.

"Şaka mısınız?" Levi eve yeni gelmişti ve bugün oldukça yorulmuştu. Bazı sorunlu hastalar yüzünden günü berbat geçmişti. Şimdi eve geldiğinde gördüğü ortam pek iyi değildi. Levi için iyi değildi. Eşi ve iki çocuğu çok eğleniyordu. "Levi, gel ve yaptıklarına bak."

Y/N, Levi'ı çağırmıştı ama bu durumdan hiç memnun olmayan biriydi şu an. Her yer un olmuştu. Eğleniyorlardı ama Levi bu eğlenme türünü beğenmemişti. Ağır adımlarla yanlarına gitti ve ikizlerine ardından eşine baktı. "Neden..?" Burayı kesinle o temizlemeyecekti, çok yorgundu.

"Ben burada yeni bir şeyler deniyordum. Orya geldi ardından Darya geldi. Öyle... Eğlendik biraz." Levi'ın çocukları karakter olarak ona pek benzemiyorlardı. İkisinden biri benzeseydi belki bunlar olmazdı. Tam konuşacağı sırada oğlu yüzüne un fırlatmıştı. Konuşmaktan vazgeçip refleks olarak kapattığı gözlerini açtı.

"Siz daha iki yaşındasınız, anladınız mı? İki." Levi onlara hiçbir zaman kızmamıştı. Çocukları bu duruma alışık olduğu için sadece Levi'a gülüyorlardı. Onu ciddiye almıyorlardı. "Darya her yerin un olmuş." Kızı ellerini Levi'ın yüzüne sürmüştü. Y/N'e, yardım et, bakışları atıyordu ama o sadece onları izliyordu.

Levi, kızını kucağına alıp banyoya ilerlemişti. Etrafı temizlemezdi ama çocuklarıyla ilgilenirdi. "Diğer veledi al gel." Darya hâlâ ellerini babasının yüzüne sürmekle meşguldü. Y/N'in kucağında olan Orya ise ellerini kendi üzerine siliyordu.

"Darya, kıyafetlerini çıkar." Levi kendisi yapmayacaktı çünkü iki yaşına gelen bir çocuk el becerisini kazanmalıydı. Eğer zorlanırsa ona yardım ederdi ama ilk başta ellemeyecekti. Kafasını diğer tarafa çevirince Y/N gizlice Orya'nın kıyafetlerini çıkartıyordu. Orya bu konuda pek iyi değildi.

Y/N o bakışları görünce oğlunu bırakmıştı. "Baba kızdı. Kendin çıkar." Orya babasına bakınca gözleri dolmaya başlamıştı. Yavru bir kedi gibi ona bakıyordu. "Bana hiç öyle bakma." Levi bu bakışlara hiçbir zaman dayanamıyordu ama çocuklarının iyiliği içindi. "Baba!" Darya kafasına sıkışmış olan üstünü çıkartamayınca hemen babasını çağırmıştı.

"Ellerini boyun kısmına koy ve yukarı doğru güçlüce çek." Darya babasını dinleyip denemişti ama yapamayınca sinirlenip bırakmıştı. Levi sıkışan kısmı çıkartmıştı ardından Orya'ya baktı. Orya hâlâ değişmeyen bakışlarla bir babasına, bir annesine bakıyordu. Orya'nın gözleri Levi gibiydi. Buz mavisi gözleri vardı ve henüz bebek olduğu için kocaman duruyorlardı.

"Hadi, seni bekliyoruz." Orya en sonunda ağlamaya başlayınca Y/N, Levi'a baktı. "Ağlattın çocuğu." Levi oğlunun yanına gitti ve onu kucağına aldı. "Ağlama bebeğim, bak bana." Levi çocuklarına asla kıyamıyordu. Onların ağlaması kalbini sızlatıyordu. Orya babasına kızdığı için ağlıyordu ama kafasını onun omzuna yaslamıştı.

Anne yerine baba diye ağlıyordu. "Ben de kızıma giderim." Y/N, Darya'nın yanına gitti ve kalan kıyafetlerini hemen çıkardı. "Kızım saçların hep un olmuş." Darya bu cümleye gülmüştü çünkü annesi ve ikiziyle çok eğlenmişti.

"Bak bu seferlik ben çıkartacağım ama bir daha ben çıkartmam. Annene de kızarım. Kızayım mı annene?" Orya burnunu çekerek kafasını olumsuz anlamda sallıyordu. Annesine kızılmasını hiç sevmezdi. Levi numaradan kızınca hemen Orya bağırıyordu.

Levi iki çocuğunu da kucağına almış, kanepede oturuyordu. "Baba ben büyüyünce seninle evleneyim mi?" Levi duyduğu şeyle gülerek kızının saçını okşamıştı. "Olur kızım. Anneni ne yapalım?" "Ben de annemle evlenirim." Orya'nın konuşmasını duyan Y/N gülmüştü. "Ben de babanızı bırakacaktım zaten. Orya'ya kaçacaktım." Orya duyduğu şeyle utanarak gülmüştü. Kafasını Levi'ın boynuna saklamıştı.

Levi gözlerini kızına dikmişti. Böyle yapınca kızı da utanıyordu ve o zaman çok tatlı oluyordu. Birkaç saniye sonra kızı da utanınca başını eğmişti. Levi çocuklarını yememek için zor duruyordu. Aşırı tatlılardı şu an. Y/N en sonunda işini bitirip yanlarına gelince Levi'ın yanına oturdu. "Böyle bir baba olacağını biliyordum." Y/N'in gözü utanmış kızına kayınca Levi'ın ne yaptığını anlamıştı. "Utandırdın mı benim bebeğimi?" Y/N kızını kucağına aldı ve yanaklarını öptü.

Y/N gözlerini Levi'a dikince gülümsemişti. "Seni seviyorum." Bunu ilk diyen Levi olunca Y/N daha çok gülümsemişti. Levi'dan bunu bekliyordu, beklediği çıkmıştı. "Ben de seni seviyorum."

doctor benim de favorim oldu.
(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)

doctor || levi ackermanWhere stories live. Discover now