SUYUN KIZI

2.Bölüm

Ölmeyi beklerken ciğerlerime ulaşmayan su ile şaşkınca etrafıma bakındım. Ciğerlerim yeniden havayla dolmuştu.

Gözlerim şaşkınlıktan son raddesine kadar açılırken sıcak bir dokunuşla odağım şaşmıştı. Alnımdaki yaraya dokunan yaratık meraklı görünüyordu.

Ben ise çıldırmak üzereydim bu yaratıktan sonra suyun altında nefes alabiliyordum. Tuttuğum nefesi yeniden bırakıp yavaşça bir kez daha nefes aldım. Boynumda bir hareketlilik sezdiğimde elimi oraya attım. Elime gelen uzun yarıklarla rüya gördüğüme emin olmaya başlamıştım. Solungaçlarım çıkamayacağına göre net olarak rüya görüyordum. Yeniden yüzeye çekildiğimde şaşkınca hala sudaki silüete bakıyordum.

Gözlerimi kapatıp hareketsiz kaldığımda Eric bana bağırıyordu.

-Arlena! Arlenaa!! Hareket etmiyor gemiye çekin çabuk!

Gemiye çekilirken gözlerimi açmadım. Kollarım özgürlüğüne kavuştuğunda planımı çoktan yapmıştım. Birisi beni omuzlarımdan sarsarken ayaklarımı da çözmelerini bekledim. Sonunda ayaklarımda özgür kaldığında gözlerimi açtım. Dibimde olan Eric oldukça endişeli görünüyordu. Hızlıca belindeki kılıcı çekip ayaklandığımda üzerimi kontrol ettim. Herhangi bir ip yoktu. Göz ucuyla suya baktım.

-Sana seni affetmeyeceğimi söylemiştim.

-Ne yapacaksın Arlena tek bir kılıç ile hepimizi öldürecek misin?

Elimdeki kılıcın kabzasına baktım. Değerli taşlarla kaplanmıştı.

-Kılıç değerli bir şeye benziyor.

-Arlena sinirleniyorum.

-Ayh çok korktum. Ama inan az önce suda yine o yaratığı gördüğümdeki kadar değil.

Kaşları çatılırken bana doğru bir adım attı. El çabukluğuyla taşlardan birini yerinden çıkarttım. Kılıcı ona doğru çevirdim. Temkinli bir şekilde bana yaklaşırken suya baktım. Ne olursa olsun o yaratığın ne olduğunu öğrenmek istiyordum.

Yeniden Eric'e dönüp yüzüme alaycı bir sırıtış yerleştirdim.

-Kılıcın da bok gibiymiş.

Kılıcı bir mızrak gibi ona fırlatırken kendimi gemiden attım. Suya daldığımda etrafa bakındım. Suyun altında net görebiliyordum babam bunu ben çok küçükken fark etmişti. Her şeyi kullandığı gibi bunu da kendi çıkarı için kullanmıştı.

Etrafı dikkatlice incelerken biraz derinde gördüğüm bir karaltıyla oraya doğru yüzdüm. Süzülen siyah saçları gördüğümde hızımı arttırdım. Sağ taraftan bir şeyin yaklaştığını hissettiğimde ani bir hamleyle yön değiştirdim. Dibimden geçen bir kılıç balığı kıyafetimi yırtsa da bana dokunamamıştı. Belimdeki bıçağımı çekip etrafa bakındım.

Bana hızla gelen balığı görmemle pozisyon aldım. Çocukluğumdan beri dalarak balık avlıyordum. Kılıç balıklarından uzak dursam da sanırım onu da avladığım balıklar listesine ekleme zamanı gelmişti. Son anda balığın altında kalırken bıçağı balığın karnına sapladım. Ama öldürmek için pek yeterli bir yaralama değildi. Dönüp bana tekrar saldırdığında yan tarafa kaçıp bıçağı kafasına saplamayı başarmıştım. Ama gagası yüzünden kolum kesilmişti.

Bıçağımı çektiğimde balık hareketsiz bir şekilde dibe çökmeye başladı. Hızlıca etrafıma bakındım. Su altında nefes alabiliyor olmak işimi kolaylaştırmıştı. Sonunda onu bulduğumda hızlıca oraya doğru yüzdüm. Kayalıkların üzerinde hareketsiz duruyordu. Yanına geldiğimde görünürde bir şey yoktu. Yüzünü çevirdiğimde karnındaki yarayı gördüm.