1.Bölüm

45 8 14
                                    

Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Diğer basrollerimin aksine daha renkli bir kişilik bekliyor sizi. Umarım beğenirsiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Genç kadın kucağındaki bebekle orman yolunun sonuna geldiğinde takip edilmediğine emin olduğu halde boş yolu kısa bir süre izledi. Çocuğunu istemiyordu ama o doktorların elinde bırakacak kadar da vicdansız değildi. Şimdiye kadar acı dolu çığlıklarına sessiz kalmıştı. Ama sonuç olarak bir anneydi. Vicdanı onu asla rahat bırakmamıştı. Şimdi ise yaşayacağından emin olmasa da vicdanı haykırmaya bir son vermişti.

Biraz ilerideki istasyona doğru koşaradım ilerledi. Bebeğin burdan gitmesi gerekiyordu. Ve elindeki en hızlı ulaşım yolu buydu. İstasyona girdiğinde buraya defalarca kez gelmiş olmasına rağmen etrafına yabancı bakışlar attı. Buraya onlarca kez gelmesine rağmen ilk kez bu kadar soğuk ve tehlikeli görünmüştü gözüne. Hızlıca gişelerde gidip en yakın trene bilet alırken korku ve heyecandan hızlanan nabzını çok net duyabiliyordu.

En yakın trenin on dakika sonra olmasına içinden şükürler ederken belki de şans benden yana diye düşündü. Trene binerken yine etrafını kontrol etse de içindeki sıkıntıya bir türlü son veremiyordu. Oturduğu yerde huzursuzca kıpırdanırken karşısında oturan adam okuduğu kitaptan kaldırdığı bakışlarını ona çevirdi. Durgun bakışlarıyla uyumlu olan sakin bir ses tonuyla konuştu.

-Birilerinden mi kaçıyorsun?

Genç kadın duyduğu cümleyle korku dolu gözlerini adama dikerken adamın yüzünde güven dolu bir gülümseme belirdi.

-Sen mi kaçıyorsun bebek mi?

Genç kadın korksa da kekeleyerek cevap verdi.

-Be.....bebek o.....o....onun git...gitmesi gerek.

-Neden bu kadar korkuyorsun çocuk?

Genç kadın cevap verecekken camdan dışarıya kayan bakışları dehşet bir ifadeyle yeniden adama dönmüştü.

-Neler oluyor sen kimsin?

Dışarıda oldukları yerde donmuş insanlara kısa bir bakış attı adam.

-Ben bir zaman yolcusuyum. İstersen bebeği burdan çok uzaklara götürebilirim. Ama onu bir daha asla göremezsin.

-Bana bu iyiliği yapar mısınız?

Adam bu sefer biraz daha tehlikeli bir şekilde gülümsedi.

-Ödeme yaparsan neden olmasın.

-Ne kadar istiyorsun?

Adam elini kadına doğru uzatırken daha tok bir sesle konuştu.

-Ne kadar varsa.

Genç kadın düşünmeden cüzdanındaki tüm parayı çıkartıp adama verirken adam sakince onu izliyordu. Sonunda tüm parayı adama uzattığında adam uzanıp bebeği aldı. Yandan bir sırıtışla kadına bakarken birden kayboldu. Elindeki parayla öylece kalan kadın bir süre boşluğu izledikten sonra olduğu yere düşercesine oturdu.

Yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışırken adama söylemek için geciktiği şeyler fısıltı hâlinde dudaklarından döküldü.

-Bebeğin üstünde deneyler yapıldı. Ne kadarı başarılı oldu bilmiyorum. Ama o normal biri olmayacak.
_____________________

Tutunmaya çalışırken etrafa bakındım. Net olarak batıyorduk. Şu adi korsan bir türlü bırakmamıştı peşimi.

-KAPTAN BATIYORUZ!!

-FARKINDAYIM SENİ GERİZEKALI. BATI YÖNÜNDE BİR LİMAN VAR.

Mike o tarafa doğru baktı. Burdan pek bir şey görünmüyordu. Ama yüzerek akşama kadar limanda olurlardı.

SUYUN KIZIWhere stories live. Discover now