SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

⚵16 - harry'nin hatası.

Başını sallayıp onay verdi Alora. "Siz Cedric'le ne yaptınız? Öptü mü seni?" diye sordu Hermione. "Kesin öpmüştür, sana bakışını gördüm çünkü!"

Bu konuyu kapatma arzusuyla dolup taşıyordu Alora. O yüzden "Bir şey olmadı aramızda." dedi. "Midem kötü olunca odaya döndüm zaten. Sizin dönüşünüzü bile duymamışım."

Hermione arkadaşına sorgularcasına baktı ancak Alora hafifçe gülümsemeye çalışarak oturduğu koltukta biraz kıpırdandı. "Diğerleri nerede?" diye sorarak konuyu değiştirdi.

Omuz silkti Hermione. "Görmedim hiç. En son gece gördüm, Ron'la biraz tartıştık."

Kaşlarını çattı Alora ve "Niye?" diye sordu. "Niye tartıştınız ki?"

"Ben de bilmiyorum ki." Hermione nefes verdi. "Ron bir anda Viktor ile baloya gitmemle ilgili laf sokmaya başladı, ben de sen davet etseydin seninle giderdim dedim. Sonuçta beni davet etmeyen oydu! Değil mi?"

Son iki cümlesini söylerken gözlerini ardına kadar açıp yerinde doğrulmuştu, öfkeli gözüküyordu. Alora "Yani... Öyle tabii." dedi. "Ama davet etse gidemezdin ki, Viktor'la gidiyordun sonuçta."

Gözlerini kaçırdı Hermione, bir anda omuzları düşmüştü. "Evet." diye mırıldandı. "Ama onun teklifini kabul etmeden önce teklif etseydi belki... Yani, olabilirdi. Arkadaşız sonuçta."

Alora gözlerini hafifçe kısarak Hermione'ye baktı. "Krum yerine Ron'la mı giderdin yani?" diye sordu emin olmak istercesine. Hermione'den yanıt gelmeyince Alora şaşırdı. Ron'a karşı böyle bir yaklaşım beklemiyordu ondan. "Hermione, Ron'a karşı bir şey mi hissediyorsun yoksa?"

Hermione kıpkırmızı kesildi. "Tabii ki hayır!" dedi anında, sesi yükselmişti. "Sadece söylediği sözlere öfkelendim, kim olsa öfkelenirdi. Bana böyle konuşmaya hakkı yok."

Biraz daha ısrar etmek istiyordu Alora, Hermione'nin bu halleri normal değildi çünkü. Ancak ortak salona giren Ron'u ve yanındaki Harry'yi görünce midesi garip bir hisle burkulmuş, Alora'da kaçma isteği belirmişti.

Uzaktan bile göz göze geldiklerinde Harry kalbinin endişeyle kasıldığını ancak heyecanlandığını fark etti. Dün geceki olaydan sonra Alora'yı ilk kez görüyordu ve elini kolunu nereye koyacağını şaşırmıştı.

Dudaklarının yumuşaklığını ve sıcaklığını aklından çıkaramıyordu Harry. En yakın arkadaşını öpmenin bu şekilde hissettireceğini hiç hayal etmemişti. Bu kadar heyecan hissettirmesi hiç normal değildi Harry için.

Endişesi ise Alora yüzündendi. Alora en yakın arkadaşıydı ve şimdi onu öpmüş olması arkadaşlıklarını ne duruma sokacaktı bilmiyordu. Üstelik Alora anında arkasını dönüp gitmişti, bu da kötü bir tepkiydi. 

Harry'nin bakışlarına karşılık verirken bir anda gözlerini kaçırdı Alora ve Hermione'ye döndü. "Benim gitmem lazım, Remus'la görüşeceğim." dedi. 

Hermione bir cevap veremeden Alora yerinden kalkmış, hızlı adımlarla ortak salonun çıkışına ilerlemeye başlamıştı. Bakır saçlı kızın arkasından tuhaf tuhaf baktı Hermione, bu acelesinin nedenini anlayamamıştı.

Harry ve Ron'un yanından geçmek üzereyken nefesini tuttu Alora, dudaklarını birbirine bastırmıştı gerginlikten.

Başını yere eğip onlara bakmamaya çalışarak yanlarından geçerken Harry'nin "Alora?" deyişini duydu ama durmadan yoluna devam ederek kapıdan dışarı çıktı.

Ron kafası karışmış bir şekilde Harry'ye baktı. "Kavga mı ettiniz siz?" diye sordu. Alora'nın onlara selam vermeden gitmesi normal değildi. Üstelik Harry ile konuşmadan duramayan kız suratına bile bakmamıştı.