sabah ilk defa mutlu ve rahat uyanmıştım sanırım,
bugün Pansy ile beraber dışarı çıkıp biraz dolaşacaktık.
bay Parkinson ile aynı sofraya oturmak ürkütücü olacak, çünkü çok katı birine benziyor sanki masanın diğer ucundaki tuzu istediğim için beni dövebilir gibi geldi
kahvaltıya inmeden önce Pansy işe konuştum
D; baban çok katı birine benziyor, her an dövebilecek gibi
P; yani çokta sinirli değil ama disiplinli biridir tabi
D; bilmiyorum ama ben çok tırstım onu söyleyim
P; doğruyu söylemek gerekirse bende tırsarım arada
aşağı indiğimizde bay Parkinson yine şaşırtmayarak soğuk görünüşüyle masanın başına oturmuş bizi bekliyordu, bayan Parkinson onun aksine bizi güler yüzle karşılamıştı
sandalyeye o kadar zor oturdumki, ortam çok gergindi biraz daha böyle giderse nefes almak için izin istiyecektim.
kahvaltıyı yaptıktan sonra Pansy ile odaya çıktık, hazırlanıp dışarı çıkacaktık
D; ee Pansy beni nereye götüreceksinn
P; yıllardır gittiğim bir yer var oraya gideriz cidden mükemmel bir yer, her zaman sıkılmadan giderdim
D; hadi o zaman hazırlanda çabuk çıkalım
P; tamam tamam sen aşağı in geliyorum hemen
Pansy yaklaşık 10 dakika somra geldi, aynen Pansy hemen geldin.
dışarı çıkıp alışveriş merkezlerine girip çıkıyorduk artık bacaklarımı hissetmemeye başlamıştım cidden
D; bir gün içinde bu kadar dolaşmak biraz fazla değilmi sencede birazdan düşücem yere
P; bi de bayıl istersen Diana
D; ya ben alışık değilim böyle gezmelere
P; benimle kaldıkça alışırsın merak etme
D; çokta alışmak istemem açıkçası
Pansy kendine bi ton kıyafet aldıktan sonra bende kendime sadece küpe ve yüzük aldım, küçük takıları çok seviyorum bir sürü var ama ben almaktan vazgeçemiyorum:)
D; Pansy baksana ne kadar tatlılar bence bundanda almalıyım
P; hepsi çok güzel ama sen bu gidişle mağazayı zengin edeceksin
D; olur öyle şeylerr
mağazadan çıktıktan sonra biraz daha gezecektik, yarın Mattheo be Tom ile bulaşacağımız için o kadar elbise aldı Pansy.
açıkçası bende bir an önce yarın olmasını bekliyordum,
sonunda eve geçtik, Pansy hiç yorulmuşa benzemiyordu ama ben yorgunluktan ölmüştüm resmen
odama geçip keman çalıştım biraz, keman çalmak benim büyük bir hobim diyebilirim. küçüklüğümden beri keman çalarım, babam evden gidince çalışırdım yoksa keman sesine dayanamazdı asla.
ben çalışırken içeri Pansy geldi
P; bay be sen bu kadar güzel keman çalar mıydın
D; tabi ne sandın
yok canım hiç egolu değilimdir
P; Tom mektup göndermiş, yarın sabah saat 10 gibi geleceklermiş
D; he iyi bari daha çok bakit geçirmiş oluruz
P; hadi gel akiam yemeğine inelim çok uykum geldi
D; iyi sen in ben kemanı kaldırıp ineyim
kemanı kaldırıp aşağı yemeğe indim
B.P; Diana keman sesi senin odandan mı geliyordu?
D; evet, unutmayayım diye ara ara çalışırım
B.P; bu konuda çok iyisin Diana, çok güzel çalıyorsun
ne sandın tabi güzel çalıyorum
D; teşekkürler bayan Parkinson
yemeğimizi yiyip Pansy ile beraber odalarımıza çıktık
Pansy'nin ailesini çok sevmiştim babamdan alamadığım sevgiyi vermişlerdi bana.
gece uyumadan yarın için kıyafetlerimi hazırlamıştım
yatağa yattığım gibi uyudum bugün benim için hem yorucu hemde eğlenceli geçmişti
uzuuun zamandır bölüm atamadım okullar başladığı için elime sık sık telefon almıyorum
umarım bölümü beğenmişsinizdirrr🙋🏻♀️🙋🏻♀️
kendinize iyi bakııınnnn💗💗💗
YOU ARE READING
•MATTHEO RIDDLE•
FanfictionD; cidden beni seviyor musun M; inanamayacağın kadar çok ;)
