Yaptığı ilk yardım etkisini göstermişti fakat ne kadar dayanırdı meçhul. Binbaşı derin derin nefesler alıyordu fakat aldığı her nefes bir hançer misali göğsüne saplanıyor ve derin izler bırakıyordu.

Kalbine batan oklar soluklarını kesiyor, canını yakıyordu.

Senin de canın yanıyor mu Balım? Diye geçirdi içinden sanki onun duymasını istercesine sıkıca elini tutuyordu. Saçlarındaki elini çıkartıp kurumuş kan lekesi dolan yüzüne getirdi. Eğilip anlından öptü ve yanağındaki izleri silmek istercesine okşadı.

İlk defa helikopterin bu yavaş hareketlerine sövdü Özçelik. Ellerinin altındaki bu küçük bedenin nabzı yavaştı ve vücudundaki izler dayanacak gücü azaltıyordu.

"Komutanım Allah'ın izniyle yengeye hiçbirşey olmayacak" dedi Ahmet. Binbaşı kafa salladı.

İnşallah dedi. Ona bir şey olmasın bana olsun dedi.

Ama sadece söylemekle yetindi. Elinden daha fazlası gelmiyordu ve bunu bilmesi Özçeliği çıldırtıyordu!

Helikopter en nihayetinde hastaneye indiğinde Balını hızla sedyeye alıp aşağıya indirdiler. Binbaşı, doktorların arkasından giderken Ahmet hastanede kalmış diğerlerini de karargaha göndermişti.

Binbaşı Ameliyeta alınan sevdiği kadının arkasından sadece bakmakla yetindi. Ahmet, kapıda dikilen  komutanının yanına gidip omzundan tuttu ve sandalyeye oturtdurdu.

"Dimdik çıkacaktır elbet komutanım sizin gibi birinin yareni hemen yıkılmaz evelAllah" Özçelik Ahemtin yüzüne bakıp kafa salladı.

"Benim gibi biri... "

"Evet komutanım"

"Ahmet benim gibi biri hiçbir sik yapamaz!" Dedi sesinin tonunu yükselterek. Ahmet kafasını sağa sola salladı.

"Ahmet ben daha birine sahip bile çıkamadım benim gibi biri hiçbir sey yapamaz!" Artık kendinden geçmişti Özçelik. Yaşadıklarının ağırlığı omuzlarını çökertmişti. Bunca senenin ağırlığı şimdi üzerine çökmüştü ve altında eziliyordu Özçelik.

"Komutanım-"

"Balın!"

"Kara abi o iyi mi?"

"Nerde!"

İçeriye giren Mert, Aylin ve Ali adeta savaştan çıkmış gibiydiler.

Anlaşılan Kara'nın enkazında bir tek kendisi göçük altında kalmamıştı. Beraberinde başkalarını da sürüklemişti.

"Sakin olun Balın yenge ameliyathanede Allahın izniyle de sapasağlam çıkacak"

**

Beş saat geçmişti.

Karaya milyon yıl gibi gelen beş saat.

Fakat ne bir haber ne de bir söz.

Ortada hiçbir şey yoktu.

Kaybetmek çok kötü bir şeydi...

Oyuncağını kaybedersin ağlarsın. Paranı kaybedersin ağlarsın. Değerli bir şeyini kaybedersin ağlarsın...

BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin