Kuyruklu Yıldız

3. bölüm ~ Saldırı

Selam sevgili bunu okuyan şimdi kısa bir konuşma yapacağım...

Arkadaşlar ilk olarak depremden etkilenen,zarar gören herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım ki bunu da atlatacağız.

Şimdi asıl konuma geleceğim lütfen sadece okuyup geçmeyin eğer ki beğenip okuduysanız oylarınızı benden esirgemeyin ya da herhangi bir eksiğimi gördünüz yorum şeklinde bana iletin. Bunlara ihtiyacım var,siz bana olumlu şekilde gelirseniz ben daha büyük bir hırsla bölüm yazıyorum.

Umarım derdimi anlatmışımdır. Çok uzattım haydi geçelim...

Yıldızımız hep parlak kalsınnnn ✨

     ______________

The Neighbourhood - Sweater Weather

_______________

* *
Belki onun istediği kişi değildim fakat onu benim istediğim kişiye çevirebilirdim. En son camın arkasındaki yıldıza bakıyordum ve sonra göz kapaklarım da ki ağırlık ile gözlerimi yummuştum ki,Ethan konuştu. "Sevdim,ama o her zaman sadece kendini düşündü Arven." dedi.

O sadece kendini düşündü...

O sıralarda kafamı daha fazla tutamamış ve sert bir şeye çarpmasına neden olmuştum. Uykum o kadar yoğundu ki neye çarptığıma bile bakamamıştım. Sonrası ise karanlıktı.

•Ethan:

Son cümlemi duymamış ve uyuya kalmıştı. Hani varya filmin tam ortasında uyuyan bir sevgilin vardır her zaman, işte bu kesinlikle o durumlardan biri olmuştu.

Ben bunları kafamda kurarken omzumda ağır bir şey hissettim,tabi bunu mecaz anlamda söyledim çünkü ben bir vampirim.

Kafası acımış gibi gözlerini sıktı fakat uyanmadı. Yüzü o kadar berraktı ki içinde kaybolabilirdiniz. Arvi'ye bu kadar benzemesinden nefret etmiştim.

Ama bu kız Arvi'nin zıt yönündeydi. O yemyeşil gözleri sanki bana başka bir diari açıyordu.

Ona karşı bir şey hissedemezdim,bu sadece bana ve ona zarar verirdi. Herkes benden etkilenirdi gerçi ama bu kız biraz asi çıktı.

Kirpikleri çokta uzun değildi. Saçları kısaydı,boynuna doğru uzanıyordu. Saçları simsiyahdı.

Onu daha fazla izlemeye devam edersem sanırım kanını bile içebilirdim. O yüzden onu yavaşça omzumdan kaldırdım ve koltuğun başlığına kafasını yasladım.

Biraz kıpırdanmış fakat yine uyanmamıştı, kız da ayı uykusu var galiba. Neyse bu kadar kaba olmamalıyım.

Hemen ardından ise bir elimi diz kapaklarından diğer elimi ise boynuna koyup kaldırdım. Bana göre hafif fakat bir insan için ağırdı.

Aslında kilolu gözükmüyordu,hatta çok az yemek yediğine bile eminim. Çünkü küçücük pastayı bile bir saatte yedi.

Çalışma odamdan çıkarak,herhangi bir misafir odasına girdim. İki kişilik yatağa bırakmadan önce kafasını göğüsüme yasladım ki diğer elimi kullanabileyim.

Asla fırsatçı değilim. Yorganı açarak yavaşça onu yatağa bıraktım,bunu olumlu karşılayarak yorgana büründü.

Garip bir kızdı, camları sevdiğini düşündüğüm için yine boydan boya cam olan bir odaya getirmiştim onu. Camın önüne bej rengi bir koltuk vardı,bende ona oturarak dışarıyı seyretmeye başladım.