3. Bölüm

164 17 39
                                    

2. Bölümde kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. Aklıma hoşuma giden bir kaç şey geldi ve bunu buraya yazmazsam içimde kalırdı. Size saçma gelebilir belki beğenilmeyebilir kusura bakmayın ,  söyleyeyim dedim.

                             🦊✨️

" Adım koralp , koralp keskin. Ve tanıştığımıza memnun oldum , turuncu kafa."

Gözlerimiz hala birbirine kenetlenmiş bir şekilde , koltuğumla beraber bacak arasında kıpırtısız bir şekilde duruyordum. Derin bir nefes verdi , iç çekercesine. Çenemi havaya kaldırıp omuzlarımı dikleştirdim.

" Finans departmanından göktürk beyi odama istiyorum hare hanım." Dedi sonlara doğru daha baskın olan bir tonlamayla. Kafamı aşağı yukarı salladım ve koltuğumu ayağımla iterek bacak arasından uzaklaştım. Masanın üzerinde duran suyumu kana kana içtiğimde koralp bu hareketime gülmüştü. Gözlerimi yüzüne diktim.

" Burada yeni işe başladım o yüzden dediğiniz hiçbir şeyden haberim yoktu ve şuan zamanım da yok bunlar için. Keşke erken gelip erken söyleseydiniz." Dedim , ters olmaması için uğraştığım bir sesle. Ayağa kalkmadığı gibi masama iyice yayıldı ve üzerime eğildi.

" Ben patronum." Dedi net bir ifadeyle. Gülümsedi. " Ve işe yeni başlaman beni ilgilendirmez , çalıştığım çoğu kişi işe yeni başlamıştı fakat iyilerdi." Dedi umursamazca. Kaşlarım çatılırken yerimde dikleşip kendimden emin bir ifadeyle gülümsedim.

" Bugüne kadar kimlerle çalıştınız bilemem ama benim gibi birisiyle karşılaşmadığınız kesin." Dedim , düz bir sesle. " Öyle mi?" Der gibi baktığında omzumu silktim. Ayağa kalktı ve ellerini cebine soktu.

"üretim departmanıyla ilgili o raporu sinandan getirmeni istiyorum. Göktürk beyi odama çağırdıktan sonra bu işi de hallet.. Turuncu kafa." Dedi , sinir bozucu bir tavırla. Sıkıntılı bir nefes alırken yüzüme samimi olmayan bir gülüş yerleştirip ayağımı yere vurdum ve ayağa kalktım.

" Tabi koralp bey!" Dedim neşeli bir sesle. Ne neşe ama duymasam , bilmesem inanacağım hare...

Hala önümde eşek gibi sırıtan koralp'in yanından geçecekken önüme geçti ve yolumu kapattı. Derin bir nefes verip elimi masaya yasladım ve gözlerinin içine baktım. Yüzündeki gülümseme solarken bakışları saçlarıma ve gözlerime yoğunlaşmış, elini masaya hemen elimin yanına yaslamış ve yüzüme doğru eğilmişti. Burnu boynuma doğru yaklaştı. Kaşlarım merakla çatılırken derin bir nefes aldığını hissettim. Seni mi kokluyor hare? Gözlerim etrafı hızlıca süzerken bir süre öylece kaldım. Yan gözle ne yaptığına baktığımda gözleri kapalı bir şekilde boynumun hemen yanında duruyordu. Ağır ağır yutkundu ve geri çekilip suratıma baktı. Gözleri yüzümde gezinirken tepkimi ölmek ister gibiydi. Diliyle dudağını ıslatıp saçlarıma ve boynuma baktı son kez. Benden uzaklaşırken yanağı yanağıma sürtünmüştü. Odadan çıktı ve odasına girip kapıyı kapattı. Sanki odanın duvarları camlı değilmiş gibi kapıyı kapatıyor! Derin bir nefes verip odadan çıktım. Bir anlığına durup koltuğa oturuşunu ve önündeki deftere bir şeyler çizişini izledim. Koridorda acelesiz adımlarla yürüyüp az önce yardım ettiğim ve adının nil olduğunu öğrendiğim kızın yanına yaklaştım. Telefonda birileriyle konuşuyordu ve konuşması bitsin diye adımlarımı yavaşlatmıştım. Sıkıntıyla oflayıp bir şeyler söyledi ve gözleri beni buldu. Ona yaklaştığımı fark ettiğinde karşı tarafa bir şeyler daha söyleyip kapattı.

Zamanı Dolmuş Kelebek Where stories live. Discover now