SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

⚵8 - şampiyonlar.

Harry, Pierre'e ters ters bakıyordu. Sirius'un o adamı sevmediğinin farkındaydı ve Sirius onu sevmiyorsa, Harry de sevmezdi.

Üstelik Alora'yı yıllar içinde defalarca üzüşüne tanık olmuşken ona sempati besleyemezdi.

"Görevler hakkında bilgin var mı peki?" diye sordu Alora merakla. "Dumbledore kendisi seçmiş görevleri diye duydum, doğru mu?"

Pierre başını salladı. "Evet, Dumbledore kendisi alakadar oldu. Görevlerin ne olduğunu bilmiyorum ancak."

Alora dudak büktü. Fred ise yine bir hınzırlık peşinde olduğunu belli eden sırıtmasıyla "Profesör Vandeleur, biliyorsunuz, Alora'yı ben çok severim." dedi.

Bakır saçlı kız kaşlarını kaldırarak Fred'e bakarken Pierre de ona dönmüştü. "Öyle mi?" diye sordu.

"Tabii, öyle." dedi Fred abartılı bir şekilde başını sallayarak. "Bu yüzden acaba... Bize bir iyilik yapıp sınavda ne sormayı planladığınıza dair ipucu verebilir misiniz?"

Pierre yarım ağız sırıttı ve "Tabii ki hayır." dedi. "Ama iyi denemeydi Weasley, tebrik ederim."

Suratını astı Fred ve arkasına yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturdu. Alora başını iki yana sallamıştı inanmaz bir şekilde. Daha kendisi babasından sınav sorularını istemiyordu!

Yanlarına gelen Cedric'i ilk gören Harry oldu. Hufflepuff cübbesini düzelterek Alora ve Pierre'in yanında durmuştu. Boğazını hafifçe temizleyip dikkatleri üzerine çektiğinde Harry yerinde rahatsızca kıpırdandı.

Cedric'in burada ne işi vardı? Rahatsız olmuştu sebepsizce.

Alora onu görünce kirpiklerini kırpıştırarak gülümsedi. "Cedric, merhaba!"

Hermione ve Ginny birbirlerine imalı bir gülümsemeyle baktılar. Harry bu gülümsemeyi görünce onlara tersçe bakmıştı. Sırası mıydı şimdi ima yapmanın? Hem, neyin imasıydı bu?

"Merhaba." dedi Cedric ona gülümseyerek ve sonra Pierre'e dönüp başını saygıyla eğdi. "Profesör Vandeleur."

"Bay Diggory, merhaba." dedi Pierre keyifle. "Şampiyon adaylarımızdan biri, heyecan var mı?"

Harry, Pierre'in Cedric'e yakın davranışını görünce gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu. Ne saçma bir adamdı bu.

"Biraz." dedi Cedric. "Ben Alora'ya kitabını getirmiştim de. Bendeydi." Sözlerini doğrulamak istercesine elindeki kitabı havaya kaldırdı.

Cedric, dördüncü sınıfta işledikleri bir iksirin malzemelerinin tamamını hatırlayamadığı için Alora'dan kitabını istemişti.

Kitabını Cedric'ten alırken çocuk "Teşekkürler tekrardan." dedi. "Siz de bekliyorsunuz değil mi?"

"Evet." dedi Alora. "Umarım şampiyon sen olursun."

Harry dişlerini birbirine bastırıp başını Ateş Kadehi'ne doğru çevirdi. Cedric'in bir an önce gitmesini istiyordu şimdi.

"Umarım, beni desteklemeni isterim." Cedric bir an ne dediğini fark edince "Yani, hepinizin." diye ekledi. "Sadece Alora değil, hepiniz."

Pierre bir kızına bir de Cedric'e baktıktan sonra boğazını temizledi ve "Hadi Cedric, yerine geç. Dumbledore içeri girecek şimdi." dedi.

Onu nazikçe kovan Pierre'e karşı ilk kez bir sıcaklık hissetti Harry.

Cedric "Tabii, profesör." dedikten sonra Alora'ya "Sonra görüşürüz, değil mi?" diye sordu.

"Mutlaka." diye yanıt verdi Alora ve Cedric gözden kayboldu.

Birkaç dakikanın ardından Pierre de yanlarından ayrılıp öğretmen kürsüsüne geçmişti ve Dumbledore'un gelişini beklemeye başlamıştı.