⚵6 - kazanlar ve itiraflar.

Start from the beginning
                                    

Gözlerini devirdi Alora. "Babama sırtımı yaslayacak kadar ezik değilim Malfoy." dedi. "Kendinle karıştırma beni."

Draco'nun buz rengi gözleri hınçla parladı ve Alora'ya doğru asasını çektiğinde Harry de asasına sarılıp Alora'nın önüne geçti.

"Potter, kahramancılık oynamaya başladın yine." dedi Draco sırıtarak.

Harry "Defol git Malfoy." dedi. "Seni burada rezil etmemi istiyor musun sahiden?"

Pansy Parkinson atıldı bu sefer. "Kendine bu kadar güvenmen gülünç Potter. Dünya Kupası'ndan ağlaya ağlaya kaçtığını duymuştum. Karanlık Lord'dan korkmuşsun."

Harry'nin gözleri karardı bunu duyunca ve Draco'ya doğru bir Silahsızlandırma büyüsüyle saldırdı. Kırmızı ışın Draco'ya yaklaşırken Draco hızlıca yana kaçınıp Bacak Bağlama Büyüsü yolladı fakat Alora'nın hızlıca yaptığı kalkandan sekmişti büyüsü.

Alora'nın olaya dahil olmasıyla Pansy de asasını kavradı ve Alora ile düello etmeye başladı. Alora'nın hareketleri Pansy'ye oranla daha hızlı ve isabetliydi. Pansy'nin tek avantajı savunmasının iyi olmasıydı.

"Petrifucus Totalus." dedi Harry ve Draco bu büyüye engel olamayıp yere kaskatı düştü. Harry onun yüzünde donakalan şoka sırıtarak bakarken Alora'nın Parkinson'a dans ettirme büyüsü yaptığını gördü. Kız kontrol edilemez bir şekilde dans ediyordu.

Harry kıkırdadı. "Güzel dans, Parkinson."

"Sizi öldüreceğim! Bu nasıl duruyor!" diye bağırdı Pansy ancak kimse ona yardımcı olmamıştı, düelloyu görüp gelen herkes onları izliyordu.

Birkaç kişi Pansy'nin bu haline gülerken "Ne oluyor orada?" diye bir ses yükseldi. Pierre olayların olduğu yere hızla yaklaşmıştı ve gördüğü manzarayla kaşlarını kaldırmıştı.

Draco Malfoy yerde yatıyordu, Pansy Parkinson durmadan dans ediyordu ve Harry ile Alora öylece dikiliyorlardı.

"Potter, Vandeleur." Pierre, iki arkadaşa dönüp baktı. Alora da babasına bakmıştı. "Alakanız olduğu bariz, açıklamak ister misiniz?"

Harry "Açıklanacak pek bir şey yok profesör." dedi. "İlk onlar saldırdı."

Pierre nefes vererek Parkinson'un ve Malfoy'un üzerindeki büyüyü kaldırdı. Malfoy kendine gelir gelmez "Bu yaptıklarınızı babama söyleyeceğim! Mahvedecekler seni Potter!" diye bağırmıştı.

"Baban gidip Voldemort'a iletsin Malfoy! Tabii korkudan altına etmezse!" dedi Harry hınçla. Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in adını açık açık duyanlar korkuyla irkilip nefeslerini tutarken Harry onları umursamadı.

Kendini bildi bileli Sirius ve Remus'tan gördüğü ve duyduğu gibi sesleniyordu ona. Voldemort. Korkmadan, çekinmeden.

"Malfoy! Kimi neyle tehdit ediyorsun?" diye gürledi Pierre sinirle sarışın çocuğa dönerek. "Cezalısın! Ayrıca Slytherin'den de yirmi puan!"

Harry alayla sırıttı Draco'nun yüzüne doğru. Pierre'in kendilerini kollaması hoşuna gitmişti, adamı sevmiyordu ancak hareketini de takdir ediyordu.

"Vandeleur, Potter, siz de cezalısınız!"

"Ne?!" Harry duyduklarıyla gözlerini büyüterek Pierre'e döndü. "Bizim ne suçumuz var profesör?"

"Bu haksızlık! Kendimizi koruduk diye ceza mı alacağız?!" diyerek Harry'ye destek çıktı Alora.

Fakat Pierre geri adım atmamıştı. "Koridorlarda düello etmek kesinlikle yasak. Malfoy ve Parkinson da cezalı, siz de cezalısınız."

SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now