KÜÇÜK YILDIZLAR

⭐️ 3 Peştemali çatlaklar ⭐️

Multi medya; Hepsi- Oda seviyor

Yeni bölümler geç geliyor farkındayım. Ama kusura bakmayın o kadar yoğunumki su bile içemiyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum düşüncelerinizi belirtin lütfen

***
' Herşeyin suçlusu sarmalar'
***

O gün ekimi öylece çatıda bırakıp eve gelmiştim. Abimler neden onları orada öyle bıraktığımı sorsalarda cevaplamamıştım onları. Bir tek nehire anlatmıştım olanları.

Şimdi ise büyük bir telaşla hazırlanıyorum. Neden mi? Çünkü bugün gelin hamamı var. Nihayet aradığım şeyi bulduğumda hemen elime alıp fırtına gibi koştum.

Bugün annemin yeğeni çilem ablanın gelin hamamı vardı. Annem nehir'in annesi serap teyzeleri, ikizlerin annesi ayşe teyzeyi ve ekimin annesi elif teyzeyide çağırmıştı. Ben ve nehir ne kadar gitmek istemesekte annelerimiz bizi tehdid ederek götürüyorlardı. Bizim hamamız çok farklı amaç sadece eğlence.

Ben ise buna abimleride sürükledim. Doğal olarak abimde, İkizler ve ekimi çağırmıştı. Elimdeki terliği çantama atarken homurdanan abime dönüp "biraz yıkan, keselen bakarsın tipin düzelir" dedim.

Abim bu söylediğim ile bana dönüp "bu tipin keseye ihtiyacı yok" dedi. Kocaman bir kahkaha atıp "sende haklısın bu tipi anca göbek taşı düzeltir" diyerek kahkaha attım.

Sinirli yüzü renkten renge girerken "gel buraya cadı" diyerek beni kovalamaya başladı. Ben önde abim arkada koşarken nehirlerin evinin önünde iki ayağımı bir pabuca sokan ama kapıda tayfasını toplamış milli sporumuz olan dedikoduyu yapan annemi ve onların yanında bezgince bekleyen babaları gördüm.

Pis pis sırıtıp babama doğru koşarak "kralım kurtar beni" diyerek arkasına saklandım. Babam hemen beni korumaya alıp abime "karışma prensesime zaten anan zorla sürüklüyor kızımı" dedi.

Abim babamın bu söylediğine göz devirip "kızında bizi sürüklüyor" dedi  İkizler ve ekime bakarak. Abim nihayet bizi rahat bıraktığında babam bana dönerek "zula hazır etti senin kemikleri benim" diyerek arabanın bagajındaki şaka kutusunu gösterdi.

Keyfim yerine gelirken deminden beri abimin yanında bizi seyreden nehirin yanına gittim. Nehir bana bakıp "Ali amcanın sana gösterdiği neydi" dedi. Sinsice sırıtıp "dün sana anlattığım şakanın malzemeleri" dedim.

Gözlerini kocaman açıp "Allah be desene yazık oldu çilem ablanın gelin hamına" dedi. Bu söylediği ile gülmeye başladım. Gözüm güldüğüm andan beri beni izleyen ekime takıldı.

Moralim bir anda bozulurken yüz ifadem soğuk bir şekle bürünerek ona döndüm. Bu ifademi beklemiyormuş sinirle bana bakmaya başladı.

Ama o bunu hakketti. Yüzümü başka yöne çevirip minibüsü beklemeye başladım. Çilem abla ve annesi bizi hamamda bekliyor.

Minibüs nihayet geldiğinde nehir ile sırıtıp ona doğru koştuk ve en arkaya gidip oturduk. Hepsi yerleştiğinde bizim oturduğumuz koltuklar hariç diğerleri boş kaldı. Hemen ayaklarımızı uzattıp yayıldık.

Gözüm sürekli beni izleyen ekime kayarken nehir beni dürtüp "ekimi ne zaman affedeceksin kardeşim" dedi. Söylediği şey ile kabuk bağlayan yaralarım tekrar açılırken "bilmiyorum, sanırım hiç bir zaman" dedim.

Biraz ilerimizden bir kıpırtı sesi gelirken ekimin bizi dinlediğini anlamıştım. Nehir tekrardan bir şey söyleyeceği sırada daha fazla bu konuyu konuşmak istemediğim için ayağa kalkıp ön tarafa şoförün yanında oturan babamın yanına giderek "baba bağlantıyı açsana telefonumu bağlayacağım" dedim.