Tanışma

3.2K 147 11
                                    

Sabah saat 5'de uyanmıştım. Lilaya baktığımda hala uyuduğunu gördüm. Bu saatte uyanık olması pek olası değil zaten. Onu rahatsız etmeden banyoya ilerledim ve işerimi halledip kısaca bir duş aldım. Üzerime siyah boğazlı kazak ve siyah dar kot pantolon giyip kombini deri ceket ile tamamladım.

(Çanta ve gözlük hariç

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Çanta ve gözlük hariç.)

Silahımı yerine yerleştirip asker kimliğimi, telefonumu ve motor anahtarımı alıp evden çıktım.

Yolda ilerlerken anlamsız bir trafik olduğunu fark ettim ve arabaların arasından geçip ne olduğuna baktım. İleride bir takım elbiseli bir adam başka bir adama silah çekmiş vaziyette duruyordu. Hemen yanlarına gidip araya girdim.

-Noluyor burada?!
diye sorduğumda iki adamda bana döndü ve silah turan adam konuşmaya başladı.
1-Sana ne be kadın. İşine bak!
-Zaten işime bakıyorum!
dedim ve adamın karşısına geçip silahına tekme atıp düşürdüm. Daha sonra kolunu büküp sırtında birleştirdim ve karşıdaki adama döndüm.
-Sen kimsin ve bu şahıs sana neden silah çekiyor?
2-Ben Savcı Demir Görkem. Kendisi içeri attırdığım adamın yakını oluyor.
bu dediklerinden sonra kolunu büktüğüm adama döndüm.
-Lan sen devlerin savcısına silah mı çektin şerefsiz?!
1-Sana ne be kadın! Bırak kolumu!
-Nah bırakırım ben senin konulu!
diyip biraz daha büktüm.
1-Ahh!
Dirseğinle sertçe boynuna burdum be bayıldı. Savcıya döndüm ve konuştum.
-Bu durumla siz ilgilenirsiniz herhalde.
2-İlgilenirim tabii. Çok teşekkür ederim.
-Rica ederim. Bu arada ben Alina, Alina Akal.
2-Memnun oldum.
-Bende. İyi günler.
2-Sizede.
dedim ve motoruma atlayıp oradan uzaklaştım.

Karargaha vardığımda saat 7'ye geliyordu. Girişe geldiğimde nöbetçi asker konuştu.
-Buyurun bir sorun mu var?
-Bir sorun yok. Sadece içeri gireceğim.
-Üzgünüm sivilleri içeri almam yasak.
-Ben zaten sivil değilim.
diyip asker kimliğimi çıkardım. Kimliğe baktıktan sonra şaşırmış ama hemen toparlayıp tekmil vermişti. Er Mustafa Çelik Afedersiniz komutanım.
-Önemli değil aslanım. Hadi aç kapıyı da gireyim.
-Emredersiniz komutanım.
dedi ve kapıyı açtı. Motor ile içeri girip motoru arabaların yanına park ettim. Bazılarının dönüp bana baktığını fark etsemde umursamadan kaskımı çıkardım.

Şimdi ise herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu. Muhtemelen kadın olmamı beklemiyorlardı. Onları umursamadan albayın görmek için içeri girdim.

Gördüğüm askerlerden birine albayın odasını sordum ve daha sonra odaya doğru adımladım. Neden herkes bana ilk defa kadın götmüş gibi bakıyordu ki?

Geldiğimde kapıyı çaldım. "Gel." komutu geldiğinde içeri girdim ve tekmil verdim.
-Binbaşı Alina Akal, Çanakkale emret komutanım.
-Rahat asker!
dediğinde rahatta bekledim.
-Hoşgeldin binbaşı. Geç otur.
oturmadım. İlk gündem ceza almaya niyetim yoktu. Daha sonra
-Bu bir emirdir asker.
dediğinde
-Emredersiniz konutanım. 
diyip oturdum.
-Yeni görev yerin hayırlı olsun binbaşı.
-Sağolun komutanım.
-Burada bir time katılacaksınız. Geldiğin yerde bundan sana bahsettiler mi?
-Evet konutanım. Ama Gölge olarak gizli görevlere devam edeceğimi de söylediler.
-Doğru binbaşı. İki görevi aynı anda idare edebileceğini düşünüyor musun?
-Elbette komutanım.
-Güzel. O zaman bir asker sana odanın yerini göstersin, bende o sırada senin timi bahçeye çağırayım. Sonra semde gel tanışırsınız.
-Emredersiniz komutanım.
dediğimde albay dışarıdan bir asker çağırdı ve beni odama götürmesini istedi. Odaya geldiğimizde askere baş selamı verip odaya girdim.

İçeride bir masa ve masanın önünde iki tane sandalye vardı. Ayrıca odada iki tane daha oda vardı. İlk kapıdan girdiğimde banyo olduğunu gördüm. Çok geniş değildi ama idare ederdi. Diğer kapıya girdiğimde ise bir yatak ve bir dolap beni karşıladı. Bu beni mutlu etmişti çünkü geç çıktığım günlerde eve gitmeye çok üşenirdim.

Odadan çıkıp kapıyı kilitledim ve bahçeye doğru adımladım. Albay birkaç askerin önünde bişeyler konuşuyordu. Diğerleri beni görünce kaşları çatıldı. Bu durumu fark eden albay bana döndü ve bende bunun üzerine tekmil verdim.
-Binbaşı Alina Akal, Çanakkale emret konutanım.
bunu dediğimde herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Buna yine içimden sırıtıp albayın komutuyla rahata geçtim.
-Çocuklar yeni komutanınızla tanışın.
dediğinde askerler daha da şaşırmıştı. Muhtemelen kadın olmamı beklemiyorlardı. Onlara bir baş selamı verip albaya döndüm. Onlarla tanışmamı söyleyip yanımızdan ayrıldı.

-Rütbe sırasına göre sağ baştan say!
dediğimde saymaya başladılar.
A-Yüzbaşı Aytaç Yılmaz, Sinop.
B-Kıdemli Üsteğmen Burak Yıldırım, Ardahan.
C-Üsteğmen Cenk Aslan, İstanbul.
T-Üsteğmen Tunç Engin, İzmir.
S-Teğmen Sinan Arslan, Sivas.
-Memnun oldum.
~Bizde konutanım.
tanışma faslı bittiğinde sordum.
-İçtima mı yapacaksınız?
A-Evet konutanım.
-Bende katılabilir miyim?
Aytaç bu duyduğuna şaşırmıştı ama belli etmemeye çalıştı.
A-Olur komutanım.
-Sen yönette rutininizi göreyim.
A-Peki konutanım.

İlk olarak koşuya başladık. Askeriyenin etrafında koşarken çok sessiz olduğunu düşündüm.
-Çok sessiz.
diye mırıldandım. Cenk beni duymuş olacak ki
C-Seslendirin komutanım.
dediğinde bende sırıtıp şarkıya başladım. Daha sonra onlar da bana eşlik etti.

Ay akşamdan ışıkdır
Yaylalar yaylalar
Yaylalar yaylalar

Yüküm şimşir kaşıkdır
Dılo dılo yaylalar
Yüküm şimşir kaşıkdır
Dılo dılo yaylalar

Komşu kızını zapteyle
Yaylalar yaylalar
Yaylalar Yaylalar

Bizim oğlan aşıktır
Dılo dılo yaylalar
Bizim oğlan aşıktır
Dılo dılo yaylalar

Ay akşamdan aş da gel
Yaylalar yaylalar
Yaylalar yaylalar

Toprak yola düş de gel
Dılo dılo yaylalar
Toprak yola düş de gel
Dılo dılo yaylalar

Eğer anan koymazsa
Yaylalar yaylalar
Yaylalar yaylalar

Pencereden kaç da gel
Dılo dılo yaylalar
Pencereden kaç da gel
Dılo dılo yaylalar

Ayın önünde yıldız
Yaylalar yaylalar
Yaylalar yaylalar

Nerden gelirsin baldız
Dılo dılo yaylalar
Nerden gelirsin baldız
Dılo dılo yaylalar

Sen git de ablan gelsin
Yaylalar yaylalar
Yaylalar yaylalar

Duramıyom yalınız
Dılo dılo yaylalar
Duramıyom yalınız
Dılo dılo yaylalar

Duramıyom yalınız
Dılo dılo yaylalar
Duramıyom yalınız
Dılo dılo yaylalar

Şarkı bittiğinde 20 tur koşu da bitmişti. Dinlenmeden direk şınav pozisyonu aldık.
Aytaç konuştu.
A-60 şınav 70 mekik 50 barfiks başla!
Bence olamsı gerekenden daha azdı. Ben normalde 10 km koşu 150 şınav 150 mekik ve 150 barfiks yapıyordum. Onları da kendi tempoma alıştırmam gerekecekti.

İçtima bittiğinde herkes kendini yere atmıştı bende sırtımı duvara yaslamış onlara bakıyordum.
-Bundan sonra gün geçtikçe sayıyı arttıracağız. En fazla 1 hafta içinde 150 şınav 150 mekik ve 150 barfikse çıkacağız.
dediğimde şokla bana baktılar. Ama alışmaları gerekiyordu ve en hızlı yolu buydu.
-Neyse hadi ben kaçtım. Yarın 6 da içtimaya bekliyorum.
~Emredersiniz komutanım.
dediler ve bende askeriyeden çıktım.

Eve doğru giderken Lila'yı aradım. Bu gün boş olduğum için ev için alışveriş yapabilirdik.
-Alo. Efendim abla.
-Lilam ben eve geliyorum. Sende hazırlan  mobilya almaya gidelim.
-Tamam abla. Hazırlanıyorum hemen.
Sesi heyecanlı çıkmıştı. Bu beni mutlu etti.

Eve geldiğimde Lila da aşağıya inmişti. Üzerinde siyah beyaz çizgili bir kazak ve tayt vardı. Yedek kaskı ona verip AVM'ye doğru sürmeye başladım.

Oy vermeyi unutmayın! :)

ASKER KADINWhere stories live. Discover now