Leydi Elisa

Değişim Zamanı Leydim

***Birdenbire beni hissetmiş gibi başını kaldırdı ve göz göze geldik. Ve ben o gözlerin maviliklerinde kayboldum.***

Öylesine derin öylesine farklı bakıyorlardı ki gözlerime. Sonra karşımda ki adamın kaşları çatıldı ve büyük bir hızla yanıma geldi. Hızıdan dolayı saçlarım havalandı. Yüzü öfkesini bastırmaya çalıştığı belli ediyordu. Saçları dağılmış ve yorgun görünüyordu ama şu haliyle bile o kadar büyüleyiciydi ki gözlerimi ondan alamıyordum.
''Kimsin sen? ''
Diyen sert sesiyle kendime gelip gözlerine diktim gözlerimi ve cevap verdim. Daha doğrusu cevap vermeye çalıştım. Heycandan kekelemeseydim vercektimde ama sonuç ;
''Be-ben . Ben yeni ge- gelenlerdenim.''
Yüzünü bana biraz daha yaklaştırıp -ki kim olsa korkardı ama ben garip bir şekilde korkmuyordum-
''Beni görmedin, duymadın anlaşıldı mı?"
Şaşkınlıkla yalnızca başımı salladım. Gözlerime biraz daha tehditkar bakışlarla baktıktan sonra seri adımlarla malikanenin arka kapılarından birine yaklaştı ve gözden kayboldu. Bense arkasından bos boş bakaldım.
Biraz sonra kendimi toparladıktan sonra bizim kafilenin yanına yanaştım ve söylediklerini dinlemeye başladım. Düşüncelerim az önceki adama kalmışsada az sonra onu kafamın arkasına biryerlere atıp fısıltıları dinlemeye başladım.
Yarım saatlik oturma dinleme seansından sonra öğrendiklerim ilginçti.
1- Westly Hanedanı ülkedeki en bilinen ve gözde hanedanlardan biriydi. Westly lordu makamını , malını , şöhretini kısaca hayatını oğluna devrederek bu malikaneye çekilmişti.
2-Düşes Westly oğlunu doğururken ölmüştü ve bu olay yünden baba - oğul hiç bir zaman yakın olamamıştı. Onlar kavgaları ile meşhurdular.
3- Şuanki lord Michael 24 yaşında sert, akılcı, çok gülmeyen ve biraz titiz biriydi. Daha önemlisi bütün Leham şehrinin kızlarının gönlünü çalacak kadar yakışıklı idi.
4- Yaşlı lord oğlunu ailenin genişlemesi ve yeni varisler için evlendirmeye çalışıyordu. Ama lord Michael yaşlı lordun bulduğu kızların hepsinde bir kusur buluyor ve uzun zamandır evliliğe direniyordu.
5- Lord Michaelin yanında bir çok leydi görünmüşsede, lordun adı hiç bir zaman skandallara karışmamış veya uzun süreli bir sevgilisi duyulmamıştı.
Bu haberlerden sonra biri yanımıza gelerek bizi malikanenin içine soktu. Malikanenin içide dışı kadar muhteşemdi. Eski ama güzel mobilyalar, şatafatlı perdeler, ünlü ressamların elinden çıktığı belli olan tablolar, gümüşlükler, altın işlemeleri olan aynalar ile burası harikaydı. Başınızı kaldırdığınızdaysa pırıltılı boyalarla ve incilerle işlenmiş , taş süsleme sanatının uçları burada yaşanmış tavanı görüyordunuz. Resim olarak güneşin doğduğu an çizilmişti ve rengin siyahtan maviye sonrada turuncuya degişimi mükemmel bir biçimde yansıtılmıştı. Herkes hayran hayran etrafı incelerken bir hizmetci gelip bugünlük herkese izin verildiğini ve bizi kalacağımız yere götüreceğini söyledi. Ve malikaneden çıkarak yandaki iki katlı şirin binalara yöneldik. Bütün hizmetçilere yaklaşık 25 civarıydik sanirim yarından sonra çalışacakları işler söylendi ve kararlaştırıldı.
Burası yatakhane gibiydi. Her odada 4 tane ranza vardı. Salin gibi olan yerde bir koltuk ve tuvalet banyolar bulunuyordu.Kadınlar bir binaya erkekler diğer binaya girmişti. Herkes etrafı inceledikten sonra yataklarına kuruldu ve uyuklamaya başladı. Daha sinra bir hizmetçi daha gelip üniformaları getirdi. Yarın sabah 6 da kalkılacağını ve aşağı kattaki yemekhanede kahvaltı yapılacağını söyledi.
Daha sonra içinizde kontun kızı Elisa Hampton var mı ?dediğinde korktum bir an ama sonra bir adım ilerledim ve "benim "dedim.
"Lütfen yanıma gelin leydim".dedi hizmetçi ve bana nazikçe yolu gösterdi. Tekrat malikaneye girdik ve ikinci kata çıktık. Nereye götürüldüğümü çok merak ediyordum. Kötü bir şey yapmamıstım ki.
Güzel bir odaya girdik ve orada orta yaşlı güzel bir kadın beni bekliyordu. Beni baştan aşağı süzdükten sonra yüzüme baktı ve gülümsedi.
-Leydim şu ana kadar size bir leydi gibi davranılmadığı ve kötü muamele gördüğünüz çok belli. Bundan sonra size gerektiği gibi davranılacak. İzin verirseniz sizi değiştermem ve bir leydiye çevirmem istendi benden. Bana güveniyor musunuz ? Dedi
Bende "elbette bende birleydi gibi olmayı isterdim ama fırsatım yoktu madam Befour. Sizin beni değiştirebileceğinize güveniyorum ancak bu değişimin sebebi nedir ? Kimdir ?diye sorduğumda;
"Size çok bilgi veremem ama beni buraya lord Henry (yaşlı lord) çağırdı. "
Şaşırmıştım ama bir şey diyemeden Madam Befour yardımcılarını çağırdı.
Önce muhteşem kokan vw içinde gül yaprakları olan sıcak bir suyun içinde iyice yıkandım. Tenim gerçek rengini göstermiş bembeyaz olmuştu. Saçıma ve vücuduma farklı ama hoş kokan yağlar sürdüler ve bir gecelik giydirip bu günlük işlerinin bittiğini yarın sabah tekrar burada olacaklarını söyleyip gittiler.
Yanımda sadece madam Befour kalmıştı oda beni yatağıma soktu iyi geceler diledi, kandili söndürüp gitti. Giderken iyi uyumamı sabahın yoğun geçeceğini söyledi.
Bana "leydim"denilmesinede böyle nazik davranılmasına da alışık değildim. Kendimi bambaşka biri gibi hissediyordum. Tertemiz olmuştum , muhteşem kokuyordum. Hizmetçiler etrafımda dönmüslerdi.
Bu sefer hizmet eden değil hizmet edilen olmuştum ilginçti. Bunca şeye rağmen rahat , mutlu ve güvende hissettiğimi farkettiğinde şasırdım. Ama yorgunlukla uykuya yenik düştüm.
Uykuya dalarken aklımdaki şey beni daha çok şaşırtıyordu. Bir çift büyüleyici büyük okyanuslara benzeyen o göz.
Maviler uykumun başlangıcından uyanışıma kadar benimle oldular.