15.Bölüm

334 32 24
                                    

Argh lanet olsun! Bide bu çıktı başımıza Hashiraymış demem valla!

"Shinazugawa-san önümden çekilir misiniz lütfen?"

"Sen kim oluyorsun da benim ne yapacağımı söylüyorsun iblis!!"

Of bu adam cidden sinirlerimi bozuyor. Ben buraya geldiğimden beri hiç anlaşamıyoruz. Hep bağırıyor bana.

"Giyu san ı bulmaya çalışıyorum en son durumu ciddiydi o yüzden önümden çekilerek biraz da olsa yardımcı olursanız sevinirim Shinazugawa-san"

Dik dik gözlerimin içine bakıyordu. Biraz ürperdim. Yana doğru bir adım atarak yoluma devam etmeye başladım.

Sinirle kolumu tuttu ve yüzüme yaklaştı. Birkaç saniye öylece durduk. Sonra hırlar gibi bir ses çıkartıp yoluna devam etti.

Amacı ne bunun?! Cidden sadece bir iblisim diye mi bu nefret? Anlayamıyorum.

"Hahh"

İç çekip birilerini aramaya devam ettim. En sonunda kanao yu gördüm ve seslendim.

"Kanao-chann! Giyusan ın nerde olduğunu biliyor musun?"

"Hayır. Bay bay..."

Cidden bu kızla da anlaşmak imkansız. Bende konuşmayı sevmiyorum fakât bu kadarı da fazla yani. Gerektiğinde bile konuşmuyor!

En son çare olarak Ubuyashiki nin yanına gittim. Giyu nun durumunun ciddi olduğunu ve ağır ilaçların onu daha da güçsüzleştirdiğini söyledi.

Tabi bende telaşla hemen nerede olduğunu sordum.Shinobu san ve Tamayo san bir araya gelip zehre çare bulmaya çalışıyorlarmış. Yani Tamayo nun evindelermiş.

O kadar telaşlanmışım ki nasıl oraya gittiğim farkında bile değilim.

Kapıyı çalmadan baskın yapar gibi eve girdim. İkiside bu ani sesten korktu. Beni beklemiyorlardı.

"Ah Tanjiro! Bizi korkuttun."

"Shinobu san Giyu san nasıl!?"

"..."

Sessiz sessiz içini çekti gözlerinde hüzünle konuşmaya başladı.

"İblisin zehiri onu çok etlkilemiş. Ciğerleri zehirle dolu kanında zehir var. Ve gittikçe tümör gibi yayılıyor. En güçlü ilaçları veriyoruz ama hiçbir işe yaramadı. "
" Sanırım... Yolun sonuna geldi..."

Resmen çıldırmıştım. Bir yandan bağırıyor bir yandan da ağlıyordum. Benim hayatımı kurtaran kişiydi o. Benden önce ölemezdi!

Sabaha kadar bağırıp ağladım. Ben sakinleşmeyince beni bastırıp sakinleştirici vermişler.

Yaklaşık bir hafta süren bu süreçten artık bağırmaktan boğazım parçalandığında bıraktım. İblis güçlerimiz bunun gibi basit yaraları iyileştirmek için kullanmıyorum.

Eğer kullanırsam ete ihtiyaç duyuyorum. Ve o etin tadı hiç te güzel değil.

_____________

Giyu sanın yanındaydım. Elimi kalbinin üzerine koydum. Çok yavaş ve düzensiz atıyordu. Gün geçtikçe daha az hissetmeye başladım.

Her gün ilaç veriyorlardı. Ve yiyecek yemediği için zyıflamıştı. O eski yapılı vücudun yerini cılız bir vücut almıştı.

..........

Shinobu yanıma geldi. Benimle konuşmak istediği şeyler olduğunu söyledi.

"Tanjiro kun... Onu cidden seviyordun değil mi?.."

"Tabi ki o beni kurtaran ve gelişmemiş sağlayan tek kişi!"

"Hayır ben o anlamda demiyorum.. Diğer anlamda sevmekten bahsediyorum."

... Duygularından pek emin değilim ama sanki o anlamda sevdiğimi düşününce içim bir garip oluyor. Sanki Nezuko ya ihanet ediyormuşum gibi...

"Bilmiyorum emin değilim. Onun yanında kendimi mutlu ve huzurlu aynı zamanda güvende hissediyorum..."

"Bak seni anlatmak için zorlamayacağım. Ve senden denemeni istediğim bir şey var."

"Ha?"

"Sen o iblisi öldürdüğün zaman alevlerini kullanmıştın ve iblisi yakınca yanan yerleri yok oluyordu. Tomioka sanın içindede bir iblisten parça olduğunu düşün ki zaten var. Onu yakabilir misin?"

Gözlerimin içi parladı resmen. Onu kurtarabilirdim!

"Tabiki denerim onu kurtarabilirim!!!"

"Ama çok heveslenme Tanjiro kun. Sen bir iblisi değil. Bir insanı yakacaksın. Yani onun içindeki bir parçayı. Bunun işe yarayıp yaramayacağını bilemeyiz. Ayrıca bu Tomioka san a da zarar verebilir bunu göz önünde bulundurarak bir karar ver lütfen."

Duraksadım...

"Eninde sonunda ölecek değil mi?... Ne yaparsak yapalım işe yaramayacak. Bundan korkup öylece onun ölümünü bekleyemem. Bir faydası dokunacaksa bunu yapmak isterim. Ölümü bundan dolayı olsa bile..."

___________

Herşey karşı hazırlıklıydık. Eğer kontrolümü kaybedersem beni durduracaklardı.

Artık hazırım. Başlayabilirim.

Yavaş yavaş elimi kaldırdım ve göğsüne yaklaştırdım. İçimi gördüğümü hayal ettim. Ve içinde yayılan zehri.

Yavaş yavaş alevlerimi kullanmaya başladım. Zehrim yandığını hayal ettim. Asar azar ilerlerken Tamayo bağırdı.

"Tanjiro dur! Vücudunu yakıyorsun!"

Telaşla hemen durdum. Gözlerimi açtım ve Giyu nun üstündeki bandajların bir kısmının yandığını gördüm.

Gerçekten çok beceriksizim! Hiçbir işe yaramıyorum. Belki onu kurtarabilirim diye bu işe kalkıştım ve daha da çok zarar verdim.

Lanet olsun! Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Neden ben ölüme terk etmedin ki!!? Şimdi istesemde kendimi öldüremiyorum. Ne kılıç ne de güneşle.

Berbat birisiyim.

O ölecek ve ben hiç bişi yapamadım....

_____________

Lost My Humanity  / Demon Tanjiro ¡AU! (Demon Slayer) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin