Wizard Academy/Hyunlix√

1. Düşmanca değil dostça bir anlaşma

Önceki tanıtım bölümünü okuduktan sonra başlamanız tavsiye

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Gülümseyerek sırada bekleyen genç çok heyecanlıydı. Birkaç gün önce kanına göre büyücü kanı taşıyordu ve şimdi de büyücü akademisinin girişinde iki yanında duran bavullarla sırasının kendisine gelmesini büyük heyecanla bekliyordu. Mutluydu. Küçüklüğünden beri hayalini kurduğu şey, şimdi gerçekleşmişti. İşte onu heyecanlandırıp sabırsızlanmasının nedeniyde buydu.

Sarışın, hiçbir şey mutluluğunu bozamaz diye düşünüyordu ancak arkasından ilk önce sertçe ittirilip ardından beline dolanan kolla arkaya çekilmesiyle afallayarak bunu yapan kişiye bakmıştı. Tam tahmin ettiği gibi ve ona bunu yapabilecek nefret ettiği tek adam karşısındaydı. 18'ine girmişti ama davranışlarında birazcık bile değişiklik yoktu.

"Pardon yanlışlıkla oldu."

Gevşekçe sırıtıp mırıldanmasıyla Felix onu iterek birkaç adım gerileyip silkelendi. Ardından da etrafına kısa bir bakış attıktan sonra dilini iç yanağında dolaştırarak tek eliyle karşısında ki gencin yakasından tuttuğu gibi tehdit edercesine fısıldadı.

"Benden uzak dur Hyunjin!"

"Ne yazık ki bu olamayacak çünkü bende büyücü akademisindeyim çilli."

Felix gülümseyen çehreye bakarken göz devirerek geri çekildi. Sevmediğin ot burnunun dibinde bitermiş misali olmuştu.

"Benden yine de olabildiğince uzak dur salak herif."

Hyunjin'in yüzüne son bir bakış attıktan sonra iki yanında ki bavulu tutarak ilerlemiş sıra ile olan boşluğu kapatmıştı. Bu çocukla aynı akademi de olduğuna inanamıyordu. O her zaman milleti döver aklınca güç gösterisi yapardı. Her zaman savaşçı grubuna ait olacağını düşünmüştü ve bununla ondan kurtulacak olması onu mutlu etmişti ama şimdi sinir bozucu hareketlerine aynı ortam içinde tahammül etmeye devam edecekti. Bu düşünceyle derince oflayıp yan sırada alınan Omegalara bakmaya başladı. Hepsi de zayıf ve güzel bir görünüşe sahipti. En yakın arkadaşı olan Omega Seungmin savaşçı grubuna dahil olmuştu. Onunla beraber aynı akademide okumak hakkında ne hayaller kurmuştu oysaki.

Sonucunu öğrendiğinde çok üzülmüş, Alfa olmasına rağmen onunla birlikte yarım saat boyunca ağlamıştı. Ama bu ağlama sadece ayrılacakları içindi.

"Ne oldu sevgili arkadaşın köpecikle aynı akademide değil misin? Ona mı üzüldün şen?"

Kulağına vuran sıcak nefesle irkilerek öne doğru kaçtı ve hızlıca arkasını döndü. Bir rahatlık yoktu. Her an rahatsız edecekti bu adam kendisini.

"Dalga geçme seninde sürekli arkasına saklandığın ama her zaman benim yanımda olan ağabeyin Chan Hyung nerede? Kimin arkasına saklanacaksın şimdi?"

"Arkasına falan saklanmıyordum."

"Aynen öyle hmhm."

Felix amacına ulaşmasıyla sırıtarak önüne döndü ve kendisine gelen sıra ile heyecanla bileğinde ki damgayı sensöre göstererek kapıların açılmasını bekledi.

Kapıların açılmasıyla sarışın, yüzünde ki gülümsemesi daha da büyüyüp iki yanında ki bavulları alarak arkasında ki bedene kısa bir bakış atıp kapıdan içeri girdi. Umarım onunla en uzak odalara yerleştir de yüzünü görmezdi.

<><><>

Tanrı ne zaman duasını kabul etmişti ki sarışının. Artık tanrının kendisini sevmediğini düşünmeye başlıyordu. Karşısında oturmuş tip tip sırıtmaktan başka hiçbir şey yapmayan bedene bakarak dakikalarca sakin kalmaya çalışıyordu.