Taksi gelince bindik ve otogara geldik .
Otobüsü gelince valizlerini yerleştirdi ve bana döndü "Kendine iyi bak Halime. En ufak bir şeyden şüphe duyarsan beni ara. Bak ufacık bile olsa diyorum " deyince başımı salladım.

Bana sarılınca bende ona sarıldım.  Kokusunu doya doya çektim içime .
Geri çekilip otobüse doğru ilerledi "Yağız " deyince bana döndü.
Koşup ona sarıldım tekrardan geri çekilince dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum.

Şaşkın bir şekilde bana baktı "Tam bir ay sonra burada seni aynı şekilde içimdeki aşkla bekliyor olacağım " dedim.
Oda gülümseyip yanağıma bir öpücük kondurdu.

Yazarın anlatımından;

Onlar böyle konuşurken az uzakta onları izleyen Ömerden habersizlerdi.
Ömer ellerini olabildiğince sıkıyordu.  Halimenin Yağızı öptüğünü görünce sinirle dişlerinin arasından konuşmaya başladı "Halime ah Halime . Bugün son mutlu günün olacak . Bu kadar kolay mı unuttun beni.  Ben sana kendimi hatırlatacam sen merak etme hemde öyle bir hatırlatacam ki bir daha unutmayacaksın.  Bundan sonra ister ağla ister yalvar bitti sana içimde zerre merhamet kalmadı " .

Hiçbir şeyden habersiz olan Halime sevdiği adamın arkasından gözyaşı döküyordu.  Oysa bilmediği bir şey vardı onun bugünden sonra payına düşen tek şey gözyaşı olacaktı.
Bugün bitmeden cehennem onu bekleyecekti ve o istese de istemese de o cehenneme girecekti .

Ömer arabaya binince adamını aradı "Her şey hazır mı Faruk" dedi. Karşıdaki adamın onaylamasından sonra telefonu kapatıp  tehlikeli bir şekilde gülümsedi  ve geriye doğru yaslandı "Başlayalım o zaman bakalım.  Emir yalandı belki ama bu sefer herşeyi gözümle görüp kulağımla duydum . Benim olma zamanın geldi de geçiyor sevgilim.  Seni hiç kimse alamayacak benden sen bile" deyip arabayı sürüp  uzaklaştı.

Halime bir süre giden arabayı izledi daha sonra otobüsle kafeye gitti.
İçeri girip hemen işe koyuldu bugün tek olduğu için işler baya yoğundu.
Arada iki defa Yağızı aradı hala yoldaydı. Onunla konuşurken aptal gibi gülüyordu.
İşine devam ederken patronu geldi "Halime bırak şimdi buradaki işleri " dedi.
Halime anlamaz şekilde baktı patronuna "Neden patron ne oldu " deyince adam konuşmaya başladı "Bugün olan davette garson açığı var daveti veren kişi çok zengin bir eksik olursa batırır bizi. Hazırlan hemen git taksi çağırdım gelir birazdan ".

Halimenin anlatımından;

Patronun endişesine güldüm "Tamam patron sen merak etme ben hemen giderim" dedim ve aşağı indim çantamı alıp hemen dışarı çıktım.
Gelen taksiye binip davetin verildiği yere geldim.
Derya beni kapının önünde bekliyordu . Beni görünce el salladı ve yanıma geldi "Hadi Halime acele edelim bir aksaklık olmasın " deyince şaşırdım.
"Tamam sakin ol ne davetmiş hepiniz niye bu kadar tedirginsiniz" deyince koluma girmiş beni hızla yürütüyordu "Adam biraz tehlikeli biri galiba o yüzden . Patron tembihledi bizi tek hatada batırırmış " dedi.

Nihayet içeri girince personel odasına girdim ve bana verilen kıyafetleri giyip servise başladım.
Herkes çok şıktı. Gelen kadınların kıyafetlerinin pahalı oldukları her halinden belliydi . Mücevherleri zaten ışıl ışıldı.

Önlüğün  cebine bıraktığım telefon titreyince kimsenin beni görmeyeceği  bir köşeye geçip yanıtladım "Halime ne yapıyorsun nasılsın ".
Arayan Yağızdı"Iyiyim Yağız kusura bakma yoğundum biraz arayamadım o yüzden " dedim
"Hâlâ eve dönmedin mi? Saat çok geç oldu ben bir döneyim patronunla uzun bir konuşma yapmam gerekecek" dedi.
Söylediğine gülümsedim çok güzel seviyordu koruyordu .
"Sorun yok Yağız hem adam beni zorla göndermedi ya buraya ben kendim geldim.  Beni merak etme beni. Sen nerdesin ne yapıyorsun?" dedim konuyu değiştirip.

SAYE(İNTİKAM)Where stories live. Discover now