Aniden gözlerimin açılması ve parlak gökyüzünün bana merhaba diyerek beni kör etmesi ile bağırdım

"Lanet!"

O sırada fark ettiğim şey ise kaşlarımı çatmama neden oldu. Üzerimde onlarca karga vardı ve hepsi uyuyor gibiydi. Ancak hareketlenmem ile uyanmış ve etrafa dağılmışlardı

'Üşüyordun'

Zihnime dolan ses ile başım hızla yan tarafa döndü ve Ron'a baktım. Başımı aşağı yukarı sallarken, donmasını beklediğim vücudum gayet sıcak bir haldeydi. Yüzümde oluşan gülümsemeye mani olamazken, insanlar tarafından değil de kargalar tarafından bu kadar sevilmek beni biraz duygusallaştırmıştı.

Ron kanatlarını iki yana açarak gerindi ve çevrede biraz koşturdu. Bende o sırada ayağa kalkıp çevreme bakındım. Hala aynı ormandaydık. Ancak sabah olmuş gibiydi. Gözüm gökyüzüne tırmanırken, gördüğüm rüyadan görüntüler beni esareti altına almak ister gibiydi.

Derince yutkunurken sol elim ile yüzümü sıvazladım. Uyumuş olsam da yine de kendimi oldukça bitkin hissediyordum. Aniden yanımda beliren bir beden ile çığlık atarak kendimi geri bıraktım

"Aa~"

Kalçamın yere sert bir şekilde düşmesi ve hemen ardından hissettiğim yüzlerce iğne ile gözlerimi acı ile kapattım

"Siktir!"

Acı dolu fısıltımı omzuma konan bir el durdurdu. Bakışlarım hızla bu kişiye tırmanırken bu kesinlikle beklediğim bir şey değildi. Bunca olaydan sonra, teyzem görmek istediğim son kişi dahi olamaz!

--------- Ruhlar Diyarı, Lucas --------

Bakışlarım tekrar karşımdaki ikiliye dönerken sırtımı dikleştirdim. Evet, kendi kurallarıma ihanet ettim. Asla yapmam dediğim şeyi yaptım. Bir ruhu dünyaya bizzat ben gönderdim. 

Dişlerimi hissettiğim sinir, öfke ve çaresizlik ile sıkarken elimi Frank'e uzattım. Marian onaylamayan gözler ile bizi izlerken, bir eli kocasının kolundaydı. Ani gelişebilecek bir olayda onu tutmak ister gibiydi. 

Ancak burada tutulması gereken kişinin Frank değil ben olduğumun farkında değiller. Ben Frank ve Marian'dan kat kat daha güçlüyüm. Ancak Frank her zamanki gibi kendini güçlü göstermenin bir yolunu bulmayı başarmıştı.

Frank yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi bozmadan bana tüpü uzatınca hızla elinden kaptım. Ellerim arasındaki bu sıvı beni dünyaya kısa süreliğine götürebilecekti. Ve eğer Nova'da isterse onu buraya geri getirebilirdim. 

"Unutma Lucas, sadece bir kaç saatin var. Nova'nın rızası olmaz ise onu geri getiremezsin büyü ancak böyle çalışır"

Marian konuşurken içeri giren doktor kılıklı yaşlı kadın ile bakışlarım kısa bir süre onda gezindi. Ancak tekrar Marian'a baktığımda kadına gülümsediğini gördüm.

"Hoş geldin Jane. Senden istediğimi aldın mı?"

Yaşlı kadın başını aşağı yukarı sallarken, elindeki ufak taş benzeri bir şeyi kraliçeye uzattı. Hemen ardından odadan çıkarken, gözleri bir süre elimdeki tüpte gezindi. Bu yaşlı kadında kesinlikle ters olan bir şeyler var!

"Lanet yüzünden böylesin Lucas, ve biz bozmanın bir yolunu bulduk"

Marian'ın söyledikleri ile gözlerim hızla ikisi arasında gezindi. Ne demek bozmak? 

"Büyü zaten bozuldu Marian"

Sözlerim ile derin bir nefes aldı ve biraz ilerideki komidine elindeki taşı bıraktı. Bedeni ve kafası bana dönerken tekrar konuştu

"Bak Lucas. Büyü nedeni ile böyle takıntılı davranıyorsun. Sen bir kralsın ve buna göre davranmalısın"

İçimdeki öfke giderek arttı. Nova'ya olan bağlılığımı ve sevgimi yıllardır kabul edememeleri benimle olan kişisel sorunlarıydı. Ancak aşkımı görmezden gelmeleri beni çileden çıkaracak cinsten!

"Asıl sen bana bak Marian! Büyü Nova bu dünyada doğduğu an bozuldu! Nova büyüyü değiştirdi!"

Bağırışım ile Frank bana bir adım yaklaştı. Ona alay edercesine bakarken sinirle güldüm

"Ne o Frank? Sinirlendin mi? Bana saldırmak mı istiyorsun?"

Sözlerim ile Frank sol elini kaldırdı. Ancak eli havada asılı kaldı, büyüm ile bana vurmasını engelliyordum. Dudaklarımdan dökülen alayvari gülüş ile gözlerinin içine baktım

"Beni hafife alma Frank! Nova için şu ana kadar ses çıkarmadım. Ancak ona olan aşkımı ezmeye çalışırsanız, kendinizi büyülü zindanlarda bulursunuz!"

Büyülü zindanlar en kötü ve güçlü yaratıkların tutulduğu zindanlardan oluşan koridorun ismiydi. Canavarlar orada kendi aralarında müsabakalar düzenler ve ölümüne savaşırlardı. Orası asiller için tam bir cehennemden ibarettir. Benim yarattığım bir cehennem!

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim. Sonraki bölümde veya bir sonraki kitabımda görüşmek üzere.

Sonraki bölümü önümüzdeki iki gün içinde atamayacağım, zira zamanım yok. Lakin perşembe veya Cuma atmaya çalışacağım <3

Islık -Ara Verildi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin