1) "Radar Müdüre"

48.1K 1.5K 398
                                    

Selamınhelloooo!!

Dayanamadım ve yeni bir kurgu yayınladım. Kuzgun'a yazma isteğim gittiği ve baya detaylı bir düzenleme istediği için onu bir süreliğine taslağa aldım. Hâl böyle olunca şöyle kısacık, vakit geçirmek amaçlı bir kurgu yazmak istedim.

Bildiğiniz üzere bu tür kurgudan çok var, farkındayım. Amacım zaten vakit geçirmek olduğundan bunu pek önemsemiyorum. Tutulsa da olur, tutulmasa da sorun değil.

Yalnız bu kurgumuz bir tık farklı olacak. Okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Onun dışında bu aralar kırgın çiçeklere sardığım için kurgu da diziden benzer şeyler görmeniz çok olası. Fazla fazla olmasa da bazı yerlere ara ara yer verdim. Haberiniz olaa!!

Çok konuştum ☹️

Daha doğrusu yazdım MZWÖZLWZÖQÇÖQŞSÇ

Neyse hadi bölüme geçin. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Keyifli okumalarrr <33

Yemekhanenin soğukluğu yüzünden üzerimdeki oldukça eskimiş olan polara daha çok sokuldum. Buz kesen ellerimi de poların ceplerine koyarken sıkıntıyla ofladım. Her kış aynı rezaleti çekiyorduk. Aptal yurt müdüresi cimriliğinden petekleri yakmıyordu. Ne kadar laf söylesek, üzerine gitsekte kadın bizi bir türlü götüne takmıyordu ki!

Ağzımdaki sakızı oldukça yüksek bir sesle patlattığımda, müdüre de dahil yemekhanedeki herkesin gözü bana döndü.

Tabi radar müdüre susar mı?

Susmaz!

Susmadı da zaten. Başladı nutuk çekmeye.

"Kızım bu üslubun ne senin böyle? Sana kaç defa demedim mi azıcık terbiyeli ol diye! Saygı nedir bilmez misin sen evladım? Nedir senden çektiğim?"

Herkesin gözü ikimiz arasında mekik dokurken, çıldırtıcı bir yavaşlıkla sakızı yeniden patlattım. Yanımdaki Bade kolumu dürterken, pardon daha doğrusu deşerken, hiç oralı olmadım.

Şermin -yani yurt müdüresi- bana ateş saçan, daha doğrusu saçtığını sanan gözlerle bakarken sesli bir şekilde ofladım.

Ellerimi cebimden çıkartıp göğsümde kavuşturduğumda "Benim üslubum yıllardır böyle Şermin Hanımcım. Bir alışamadınız gitti valla," dedim gülerek. "Ayrıca saygı hak edene verilir."

Son sözlerimle bana doğru bir adım atıp, parmağını gözüme sallayarak konuşmaya başladı.

"Sen ne arsız şey çıktın öyle! Saygı hak edene verilirmişmiş! İmalı imalı konuşma Ahu, benimde canımı sıkma."

Derin bir nefes alarak ona bayık bir ifadeyle bakmaya başladım. Sanki kendisi dört dörtlükmüş gibi her seferinde bana nutuk çekmesi yok muydu? İllallah ettiriyordu artık. Bu kadın insanı gerçekten delirtirdi.

Soğuktan çatlamış dudaklarımı ıslatıp "Canınızı sıkarsam ne olur Şermin Hanım? Ne yaparsınız? Kaloriferleri mi kapatırsınız, bir kuru ekmeğe muhtaç mı edersiniz, yoksa depoya mı kilitlersiniz, ah ya da kokusuna bile tahammül edilemeyecek küflenmiş yemekleri önümüze mi koyarsınız?" diye sordum. Ardından alayla ekledim. "Pardon ya, bunlar zaten sizin yaptığınız şeylerdi, değil mi?"

TOMRİS | Gerçek Ailem Where stories live. Discover now