Her şey'in Başı...

1 0 0
                                    

Babamlarla kayıt olacağım yeni okula gelmiştim. Okulun kayıt bölümünde dışarıda bekliyor, okulun sayfasına bakıyordum. Daha önceden okula kaydolan herkesle ilgili post atılmıştı. Aralarından biri dikkatimi çekmişti. Çocuğu incelerken eski okulumda olan kızın buraya geldiğini gördüm. Onun da buraya yazılacağını duyunca yanlız olmadığım için sevinmiştim. Günler sonra okul başladı.

Kızla henüz samimi değildik. Ve okulun sayfasında gördüğüm çocuğu hiç görmemiştim.

~

Aradan birkaç hafta geçmişti. Elif ile az çok konuşmaya başlamıştık. Beraber kütüphaneye gidiyor, dışarıda buluşuyorduk. Çocuğu görmüştüm. İsmini, hatta lakabını öğrenmiştim. Çocuğa 'Sarı' diyorlardı.

"Ece dinleyeceksen anlatacağım." Elif konuşunca anlamaz bir şekilde ona baktım.

"Ney?"

"Yok zurna Ece. Çocuğa takılı kaldın resmen. Biraz da başkalarına bak be." Dediğinde gülmüştüm.

"Çipçipçipçipçip" işaret parmağımı dudağıma götürerek her zamanki hareketimi yaptım. Elif halime gülmüştü.

"Lan Ece, Ayaz sana baktı." Dediğinde direkt kafamı çevirmiştim. Yalancı. Bakmıyordu. Kafamı Elif'e çevirdiğimde gülüyordu.

"Demekki şerefsiz insan,"...

~

Ayazı deli gibi seviyordum. Önceden kendimi hiç umursamazken şimdi onun için kendime özen gösteriyordum. Ulan Eceee köppekkk gibi aşık olmuşsun. Dedim kendime. Okulda arada bakışıyorduk. Çok hoşuma gidiyordu. Son ders de bitmişti. Sınıftan çıkıp Elif'in sınıfının önünde onu bekliyordum. Ben Elif'i beklerken Ayaz merdivenlerden iniyordu. Ufak çaplı bir bakışma yaşarken Elif kapıyı açıp manzaramı bozdu. Piç.

Servise bindik. Elif kulaklığını takıp uyumuştu. Bende sıkılınca onun omzuna yatmıştım.

~

Eve gittiğimde deli gibi ders çalıştım. Ben ders çalışırken annem odama girip az çalışıyorsun gibi şeyler zırvalamıştı. Modum düşmüştü. 12'ye kadar ders çalıştıktan sonra yatakta telefona bakıyordum. Üstten bir bildirim düştü.

-Tanışabilir miyiz?

Hassiktir! Ayaz bana yazmıştı! Bir an panikledim. Kendimi toparlayıp cevap yazdım.

+Tanışabiliriz.

-İsmin Ece'ydi dimi?

+Evet. Sende Ayaz?

-Aynen. Neler yapmaktan hoşanırsın?...

O gece, o kutsal gece saat 3'e kadar konuşmuştuk. Köpekler gibi mutluydum. Elif'e yazmıştım ama uyuyordu. Bu yüzden ona okulda söyleyecektim.

~
Sabah Elif'in mesajlarıyla beraber uyandım. Dün geceyle ilgili sorular sormuştu bana. Okulda konuşuruz yazıp telefonu kapattım ve hazırlanmaya başladım. Üzerime Galatasaray forması, altıma da siyah bir eşofman giydim. Servis gelmek üzereydi. Biraz para alıp evden çıktım.

Servisi beklerken aşağıdaki köpeği seviyordum. Hayvanlar dünyanın en masum canlıları. Ve bende onların masumluklarına aşıktım. Hepsi gözümde birer melekti sanki. Servis geldiğinde servise bindim. En arkada oturan Elif'in yanına oturdum. O, öyle bir heyecanla sormuştu ki haline güldüm. Aşkımın en büyük destekcisiydi o. Dün konuştuklarımızı anlattım.

"Ulan, sendeki şans bende olacaktı varya. Yapışır bırakmazdım çocuğu." Dediğinde gülmüştüm. En arkada sadece biz vardık bu yüzden rahatca Elif'in kucağına yattım. Bana kulaklığını verdi ve kendisi de uyudu.

Okula ulaştığımızda Elif ile servisten indik.

"Diyorum ki, acaba bugün yanına gelir mi?" Dedi biz kantinde kahvaltı yaparken.

"Gelse güzel olur, ama çok utanırım."  Dediğimde hak vermişti. Sonuçta 2 gün olmamıştı konuşalı.

"Sana da hak veriyorum. Ece üşüdüm, sınıfa mı gitsek?" Dediğinde ayağa kalktım. Elif'in sınıfına gelmiştik.

"Ece, klimayı açsana." Dediğinde melül melül baktım. Ben ondan kısaydım ve onun boyu yetmiyorsa benimki hiç yetmezdi.

"Ben nasıl açayım onu?" Dediğimde güldü. Etrafa baktım. Aklıma gelen fikirle ayağa kalkıp pencereyi açtım. Önüne de bir sıra çektim. Pencerenin pervazına basarak klimayı açıp geri indim ve pencereyi kapattım.

"Helal lan yusufi!" 

"Ne sandın Elif, ablan çok rahat, çok profesyonel."

Biz sınıfta konuşup dedikodu yaparken Hacı ve Kerim geldi. Hacı bize seslenerek,

"Gelin sahada futbol oynayalım. Okul bomboş zaten."

"Tamam geliyoruz siz gidin." Dedi Elif. Ardından onlar sınıftan çıkınca biz de çıktık. Hava soğuktu ama az da olsa güneş vardı. Bu da bir gelişme. Elif, Kerim ve ben başka bir ilden bu okula geldiğimiz için, okul bomboş oluyor, yarım saat boyunca da öyle kalıyordu.

Sahaya ulaştığımızda tel kapıdan içeri girdik. Topa doğru koşarak topu aldım. Tek vuruş oynayalım dedik. Ve oynamaya başladık. Şerefsizler kaleye beni geçirdi. Sert şut çekiyorlardı ve kaçmak için kale direğinin arkasında saklanıyordum. En son Elif bana kıyamadı ve kaleye o geçti. Topu tutup kaleye başkasını geçirdi. Biraz daha bu böyle devam ettikten sonra zil çaldı. Okula girdik.

Ders matematikti ve sıkılmıştım. Kafamı sıraya koyup sıraya bir şeyler karalamaya başladım. Birkaç dakika sonra zil çaldığında hoca sınıftan çıkmıştı. Sınıfın kapısı açıldığında Elif'in geldiğini anladığım için ayağa kalktım. Beraber kantine doğru yürürken bir şeyler konuşuyorduk. Daha sonra bahçedeki banklardan birine oturduk. Biraz sohbet ederken yanımıza Kerimler geldi. Biraz onlarla da konuştuktan sonra telefonuma bildirim gelmesiyle telefona baktım. Ömer yazmıştı. Konuşmaya başlayalı biraz olmuştu.

Omrayaz_; o çocuk kim Ece??
Eceslpnr; hangi çocuk?

Ömer; yanınızda olan, gülüşüp konuştuğun.

Eceslpnr; Elifin arkadaşlarından biri. Neden?

Omrayaz_; Bir şey yok sadece sordum.

Okundu.

Daha sonra elife dönüp mesajları gösterdim. Gülümsedi.

"Basbaya kıskanıyor bu seni, aşık bu çocuk sana."  Dediğinde güldüm. Ciddiye almadım.

Ardından kerimlerin yanından ayrıldık. Biraz daha gezdikten sonra zil çaldı ve sınıflara dağıldık. Sınıfa giderken Ömerle bakıştım. Sinirli göründüğü için gözlerimi kaçırdım ve sınıfa girdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sarı kırmızıya aşıktı. |#EcAyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin