7- Magazin

17.3K 786 116
                                    

Şirketteki işler bitince eve gidip Sare'yi aldım ve hastaneye gittim.

Acil kısmı oldukça yoğun ve karışıktı her zamankinin aksine. Yani genelde de yoğun olurdu ama bu karmaşa alışık olduğum bir şey değildi.

Sare omzumun arkasından etrafa meraklı bakışlarını atmakla meşgulken bende kalabalığın olduğu alana yöneldim.

Baş hemşire karşısındaki kadını sakin tutmakta zorlandığı sesiyle bir şeyleri anlatmaya çalışırken kadın onun aksine oldukça öfkeli bir şekilde bağırıyordu.

" Hanımefendi neden anlamıyorsunuz? Eşinizin şu anda ameliyata alınmasının nedeni hastaneye gelmeden önce yapılan yanlış bir ilk müdahaleden kaynaklanıyor." Baş hemşirenin dediklerine karşılık kadın tavrından hiç taviz vermeyerek bağırmaya devam etti.

" Eşim şu anda sizin sorumsuzluğunuz yüzünden ameliyatta! Eğer kanamayı durdursaydınız böyle bir şey olmayacaktı!"

" Bakın Hanımefendi, eşinizin iç kanama geçirmesinin tek sebebi sizin yanlış müdahalenizden kaynaklanıyor. Eşinize ilk müdahaleyi bilinçsiz bir şekilde yapmak yerine direk hastaneye getirseydiniz kanama bu kadar artmazdı. Şimdi lütfen sakin olun ve doktorlarımızın işlerini yapmalarına mani olmayın."

" Hah, tek sorun benim yanlış müdahale yapmam yani?! Siz ne işe yarıyorsunuz? Bir kanamayı bile durduramayacaksanız niye doktor oldunuz?!"

" Kendinize gelin lütfen, şu anda ne dediğinizin farkına varamayacak kadar öfkelisiniz."

" Ben ne dediğimin gayette farkındayım! Nerde bu hastanenin sahibi? İlk işim sorumsuzluğunuzu bildirmek olacak!"

Daha fazla sakin duramayarak konuşmaya başladım, tüm bakışlar bana dönerken.

" Hastanemizin doktorları ile bu şekilde konuşmanızı doğru bulmuyorum. Doktorlarımız içeride eşiniz için canla başla çalışırken lütfen daha fazla saygılı olalım. Bakın acınızı anlıyorum ama burası bir hastane ve burada bu şekilde bağıramazsınız. Daha fazla doktorlarımızı işlerinden alı koymayın ve sakince oturup ameliyatın bitmesini bekleyin."

" Pardon siz kimdiniz?" Kadının bir bana birde kızıma bakarak umursamazca sorduğu soruya karşılık sırıttım ve cevap verdim.

" Bu hastanenin sahibi, Barlas Korkmaz."

Kadının yutkunması ve durumu kabullenmesiyle kafamı salladım.

" Sorun çözüldüğüne göre herkes işinin başına, hastalar daha fazla beklemesin."

Acilden ayrıldım ve çocuk doktoru Neslihan Hanım'ın odasının kapısını tıklayarak içeri girdim.

Neslihan samimi bir şekilde gülümsedi ve eliyle masanın karşısındaki koltuğu işaret etti.

" Hoşgeldiniz Barlas Bey, buyurun oturun."

"Hoşbuldum Neslihan Hanım."

Koltuğa oturduğumda Neslihan eline bir şırınga alıp karşıma geçti. "Barlas Bey Sare'nin bacağını açar mısınız?" Kafamı sallayıp Sare'nin eşofmanını yukarı sıyırdım.

Bu sırada Sare de sanki olacakları anlamış gibi elleriyle kazağımı kavramış ve sımsıkı tutuyordu.Tebessüm edip saçlarına bir buse kondurdum ve kulağına fısıldadım.

" Merak etme kızım, baban yanında." Dediklerimle biraz sakinlemiş gibiydi. Neslihan'a döndüğümde tebessüm ederek bize baktığını gördüm. Ne yani kanı çoktan almış mıydı?

" Sonuçlar birkaç güne çıkar, size haber veririz. Geçmiş olsun." Kafamı salladım ve ayağa kalktım.

" Teşekkürler Neslihan Hanım, görüşürüz." Tebessümü yüzünden hiç eksik olmadan konuştu: " Rica ederim Barlas Bey, görüşürüz."

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin