Derken.. Behsat konuştu yeniden.

"Abi."

Ona döndüm.

"Kriz geçirdin, doktora görünmek istemediğinden emin misin? En azından Alparslan abinin eşi baksın bir sana, belki ilaç verir?"

Derin bir nefes alıp verdim ve yalandan da olsa kendime güvenerek başımı salladım. "Doktor istemiyorum. Kendimle uğraşamam. O an krizi kontrol edemedim. İlk ve sondu, merak etme beni."

"Abi eski olanlara benzemiyordu. Sen kriz anında bizi duyardın önceden, o an duymadın."

Duymamıştım evet, duyduğum tek ses o lanet yankılardı çünkü.

"Merak etme." dedim ve kapıya doğru yürüdüm. "Bana hiçbir şey olmaz."

&

Eve girdiğim an hemen üst kata çıktım. Önceliğim duş alıp Bade'nin karşısına temiz çıkmak olsa da o beni zaten görebileceği en berbat şekilde görmüştü. Ötesi olamazdı.

Odasının önüne geldim ve hafifçe kapıyı tıklattım. Kapıya değen parmaklarım ile kapı ileri sürüldü. Aralıkmış ve ben görmemişim.

Nazikçe kapıyı araladım ve önce başımı uzattım. Sarıldığı yastığa yanağını dayamış şekilde, çatık kaşlarıyla uyuyordu.

Yüzüme sirayet eden gülümseme ile odaya girdim tamamen. Kokusu ciğerlerime doldu. İyi ki doldu. Nefes aldığımı hatırladım.

İnce adımlarla yatağa vardım ve hafifçe oturdum. Çatık kaşlı hâli başka güzeldi. Acaba nasıl bir huzursuzluk içinde yummuştu o güzel gözlerini.

Ona huzur veremediğim her saniyeden nefret ediyordum.

Elim benden bağımsız saçlarına gitti, keşke gitmeseydi. İrkilerek uyandı, ayrıca ismimi söyleyerek.

"Hi! Çağatay!"

Ellerimi yukarı kaldırdım ve bana korkmuş gözlerle bakan Bade'nin gözlerine odaklandım.

"Benim.. Korkma."

Acı, korku, heyecan ve biraz da şaşkınlık içinde, buruşan, ağlamaya müsait yüzü ile beraber kollarını boynuma doladı. Öyle sıkı sardı ki beni, ona o an mühürlendiğimi hissettim.

"Şş.." dedim ve bir elimi beline sarıp, diğer elimle saçlarını okşadım. O bana sarılırken başımı bir saçlarına gömdüm, bir boynuna.. Kokusu muazzam bir şekilde alkolü solda sıfır ederdi.

 Kokusu muazzam bir şekilde alkolü solda sıfır ederdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Çok korktum." dedi inlercesine. "Ben çok korktum."

"Özür dilerim." dedim ve yüzünü ellerim arasına aldım. "Çok özür dilerim güzelim.."

Başını şiddetle iki yana salladı. "Özür dileme, artık özür dileme Çağatay. İyi ol sadece, iyi ol. Tamam mı? İyi ol.."

Gözlerine baktım. Konuşamadım o an ne bileyim bir cevap veremedim. Tamam diyemedim ya da haklısın demedim. Öylece baktım gözlerine.

BADE +18Where stories live. Discover now