"Lucas"

Huzur veren sesi ile adımı telaffuz edişi o kadar güzeldi ki, saatlerce tekrarlasın istedi yüreğim. Ancak ses tellerine kıyamayacağımı da bir o kadar iyi biliyorum.

"Nova"

Gözlerim yüzünde gezinirken, her bir detayına tekrar ve tekrar hayran kalıyordum. Ne zaman görsem onu, sanki ilk kezmiş gibi heyecanlanıyor bedenim.

"Sana bir şey söyleyebilir mi-"

Aniden balkonun kapısının açılması ile başı kapıya dönmüştü. Meleğim ile geçirebileceğim bu nadir anların bölünmesinden nefret ediyorum!

Biriciğimin huzur veren sesini kesen her şeyden nefret ediyorum!

Bir tanemin, güzel gözlerini benden çekmesine neden olan her şeyden nefret ediyorum!

"Efendim, sanırım bir çözüm bulduk"

Nova meraklı bakışlarını bana çevirirken bedenini adama çevirdi, belindeki elimin üzerine ellerini koyarken, çoktan bütün dikkatim yine dağılmıştı

O güzel gözlerini dikti gözlerime, tatlı ve çekici dudakları merakla aralanmış cevap vermemi bekliyordu. Naif teni bu karanlık krallıkta adeta ışık saçarcasına parlıyordu. 

Elimi sıkan küçük elleri onu kendime çekmeme neden oldu, soğuk bedenime çarpan sıcak teni beni daha çok bilinmezliğe çekiyordu. Gözleri beni büyülerken, bedenime yayılan ateş her bir saniye daha çok büyüdü.

"Sen ne söyleyecektin?"

Sözlerim ile Nova bakışlarını kaçırsa da, hemen ardından tekrar kavuşturdu yeşillerini mavilerime.

"Boşver, önemsiz"

Kısa ve kısık cevapları kaşlarımı çatmama neden oldu, boştaki elim yanağını bulurken gözlerim yüzünün her bir santimini tekrar gezdi

"O dudaklardan çıkacak her bir kelime benim için krallıklara bedel güzelim"

Hafif kızarmaya başlayan yanaklar ile yüzünde oluşan gülümseme utandığını gösteriyordu. Utanmak bile o kadar güzel duruyor ki meleğimde...

"E-Efendim, ö-önemli"

Çenem kasılırken, göz ucuyla baktım gelen kişiye. Mesajı almış olacak ki, hızla dışarı çıkarken mırıldandı

"Ben sizi dışarıda bekliyeyim"

Yanağımda hissettiğim minik bir el beni şaşkınlığa uğratırken, Nova kafamı yavaşça ona çevirdi. Bakışlarım hızla yeşillerini bulurken, gözlerim anlık dikkat çeken ve göz alıcı dudaklarına kaydı. Bakışlarım tekrar gözlerine çıkarken dudaklarındaki gülümseme büyüdü

"İşini hallet ve gel. Söz sen gelince soracağım, eğer gitmezsen kendimi kötü hissederim"

Yanağımı hafifçe okşayan eli ile istemsizce kafamı eline bastırdım. Her güzel anımızı bozan işlerden gerçekten çok sıkıldım. Sadece onu istiyorum. Yanında yatmak ve bir daha hiç uyanmamak. Kokusu ciğerlerime dolarken huzuru bulmak.

"Şimdi git, ama geri gel"

Sözleri ile bedenim emir almayı bekliyormuşçasına bir adım uzaklaştı. Tamam. İşimizi ne kadar hızlı bitirirsem, biriciğimin yanına o kadar hızlı gelirim. Nova'nın yanağımdaki elini ellerim arasına alarak ufak bir öpücük kondurdum

"Hemen geleceğim, söz veriyorum"

Hızla arkamı dönüp kapıdan çıkarken, arkamdan gelen hafif kıkırtısı beni neşeyle gülümsemeye itmişti.

--------Ruhlar Diyarı, Nova-------

Ellerim arasından kayıp gidişi dönüp duruyordu zihnimde. Biraz önce gitmesine rağmen, sanki yıllar geçmişçesine özlem ile doldu bedenim. Onu bu derece özlememi sağlayan şey ne? Bana olan sevgisi mi? İlgisi mi? Kehanet mi? Bilmiyorum. Sadece bilmiyorum. Keşke bilebilseydim. 

Bakışlarım koyu bulutlarla çevrili krallıkta gezindi, karanlık bir atmosferi olmasına rağmen, ürkütücü durmuyordu. Sadece merak uyandırıcı bir gizemi var. Çözülmeyi bekleyen bir gizem...

Ben kendi gizemimi çözemedim, birde bu krallığın gizemini mi çözeceğim?

Bakışlarım tekrar terastan aşağı kaydı, krallık o kadar yukarıda ki aşağıdaki her şey çok küçük görünüyor. Tek net seçebildiğim şey, ailemin krallığı. Nam-ı değer Yer Krallığı. 

Selina'nın anlattığına göre Lucas aşağı atlamıştı değil mi? Bu terastan mı atladı? Bakışlarım terasta, hemen ardından ise Yer krallığında gezindi. Kesinlikle bu mesafen canlı çıkmama imkan yok. Ben olsam korkudan bayılırdım.


-------Ruhlar Diyarı, Lucas------

Gözlerim yaşlı cadının prangalı bileklerinde gezindi, hemen ardından uzamış ve kirden net görünmeyen yaşlı yüzüne baktım. İçimdeki siniri görmezden gelerek sordum

"Bir çözümün varmış diye duydum cadı"

Bakışları bende gezinirken, yüzünde oluşan pis gülümseme beni tanıdığını gösteriyordu.

"Büyümüşsünüz majesteleri. Babanız beni buraya hapsettiğinden beri epey zaman geçti"

Derin bir nefes alarak bakışlarımı korumalardan birine çevirdim. Bir an önce şu kadından kurtulmak ve meleğimin yanına gitmek istiyorum. Onu biraz önce görmüş olsam dahi, bedenim yıllardır yanında değilmişim gibi ona hasret kaldı. 

"CEVAP VER CADI!"

Kadın bağırmama gram tepki vermezken, bir kaç adım geriledi ve gözlerini kıstı

"Ever, majesteleri. Bir çözüm var"

Tam ağzımı açıp malzemeleri soracaktım ki, benden önce konuşması ve söyledikleri susmama neden oldu. Yutkunma ihtiyacı ile çenem kasıldı

"Çözüm kara büyüden geçiyor. Lakin siz buna karşı değil miydiniz? Size yaptığım büyüden sonra."

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim. Sonraki bölümde veya bir sonraki kitabımda görüşmek üzere.

Islık -Ara Verildi-Where stories live. Discover now