Forbidden Love, tk

19

Üstesinden gelemiyordu, yaşadıklarınının üstesinden gelemiyordu. Ne yapacağını, ne düşüneceğini bilemiyordu. Tek bildiği korktuğu ve acı çektiğiydi. Neden böyle olduğunu sorguluyordu. Şimdi bu halde olmasının sebebi kendisi miydi?

'Ben miyim? Kendime bunu yapan ben miyim?' Diye düşündü ardından hemen bu düşünceyi attı kafasından. 'Hayır.' Dedi.
'Her şey Kim Taehyung yüzünden. Sadece gülümsesin, istedim. Beni sevsin.'

Gülümsesin, sevsin istedi Kim Dan Bi. Lakin doğru kişiden istemedi. Kim Taehyung onun için doğru kişi değildi. Bunu anlaması gerekiyordu ki artık anlamıştı da  fakat kabullenmek istemeyen bir tarafı da vardı. En çokta bu acıtıyordu. Gitmesinin vakti gelmişti, gitmek istemiyordu.

İstediğim her şeyi verebilecek birisini rüyamda gördüm. Zannettiğim gibi değil...

Gözlerinden süzülen yaşları  elinin tersiyle silerken önündeki içki bardağında oyalandı bakışları. Tüm yaşananları unutana, rahatladığını hissedene dek içmek istiyordu. Fakat içmeye de korkar hale geldiğinin farkında değildi. Kendi yapacaklarından korkar olmuştu. Neyin doğru olduğunu bilmiyordu. Sadece geçen içtiğindeki gibi gözlerini bir yabancının yatağında açmak istemiyordu. Bu hatayı birkez daha yapmayacaktı. Bunun için kendisine yeminler etmişti. Kararlılıkla önündeki içki bardağını kenara itti. Yine de bakışlarının ara ara bardakta oyalandığını fark ettiğinde çareyi bardağı eline alarak kenara fırlatmakta buldu. Bardaktaki  içki savrulup etrafa saçılırken bardak kırılmamış, yerde yuvarlanmaya devam etmişti. Dan Bi kafasını kolunun üzerine yan bir şekilde koyarken dolu bakışları bir adamın ayak ucunda duran bardaktaydı. Bardağın kimin ayaklarının ucunda durduğunu umursamadı.

O sırada hemen ayakucunda duran bardak,  geldiğinden beri Dan Bi'nin  üzerinden bakışlarını çekemeyen adamın dikkatini dağıtmış, bakışları saniyelik ayakucundaki bardağa inmişti. Bakışları tekrar Dan Bi'yi bulduğunda bir türlü cesaret edemediği o şeyı yaptı, önce eğilip bardağı eline aldı ardından yerinden kalkarak adımlarını Dan Bi'ye yöneltti.

'' Kim Taehyung bu defa ne yaptı da sinirini bu güzel viski bardağından çıkarttın?" Diye sordu  Dan Bi'nin yanındaki tabureye otururken. Dan Bi'nin dalmış bakışları yavaş yavaş adamın yüzüne çıkarken gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. ''Senin ne işin var burada?" 

'Her şey neden bu kadar tanıdık geliyor? Aynı bar taburesinde yine Kim Taehyung için gözyaşlarımı akıtırken...'

''Kendi barımda ne işim olduğunu mu soruyorsun?"

Şaşkınlığına şaşkınlık eklendi. Sürekli geldiği bu bar  ne zamandan beridir onundu? Ne zaman satın almıştı? Sorgular bakışlarla karşısındaki adamla buluşturdu irislerini. Karşısındaki adam ise bilmiş  gülümsemesini  korurken onun merakının dinmesini sağladı. Lakin öncesinde resmen tanışmaları gerekiyordu. İlgisini bu denli çeken bu kadının onu tanımasını istiyordu. Daha önce bir araya gelmiş olsalar bile ikisi de çok  sarhoştular ve yaşadıkları gecenin sabahı da pek istediği gibi gitmemişti genç adamın. Kırılmıştı belki de. İlk defa bir kadın onun kalbini kırabilmişti. ''Öncelikle tanışalım. Öyle değil mi, Kim Dan Bi?'' Daha sonra gözlerini sıkıca kapatıp burun kemerini okşarken yapmacık bir tavırla devam etti. ''Kim soyismini sana hiç yakıştıramıyorum. Ne zaman kurtulacaksın?" Bunu tavırlarının aksine gerçekten de içten bir şekilde söylemişti. Tabii Dan Bi'nin bunu anlaması pek olası değildi.

Duyduğu sözlerle kafasını yasladığı yerden kaldıran Dan Bi burnundan soluyordu.  'Bu adam kendini ne zannediyordu da? Evliliğine balta oluyordu? Ne haddineydi? Kendisi ile bir gece geçirdiği için miydi bu cesareti ve ukalalığı?'