2.4

219 18 37
                                    

saat akşam sekize falan geliyordu,hava çoktan kararmıştı,setteki tüm insanlarla tanışmıştık timothee ile,ordakilere bir kaç oyunculuk gösterdiğimizde ise beni gerçektende beğenmişlerdi

"benim eve gitmem gerek,timothee sende gidiyor musun"

"setin ilk gününe özel kutlama yapıyorlar,oraya kalacağım,bence sende kal,çok eğlenceli olur orası"

eğlenceden kastı sarhoş olup rezil olmaksa saçma bir eğlence anlayışı

ben gerçekten eve gitmek istiyordum,yarın çok başım ağrıyacak yoksa

"sizi götürebilirim bayan jones"

mark adındaki adam konuşmuştu,gerçekten tanımadığım insanların arabasına artık binmiyorum

"yok teşekkür ederim,bende kalıyorum kutlamaya"

timothee kolunu omzuma atıp tenimin soğuk olduğunu farkettiği anda bana dönmüştü

"ceketini al karavandan,orası soğuktur,hatta fazla soğuktur"

başımı sallayıp kolunun altından kurtulduğumda karavanın içine girdim,oturduğum koltuğa,bütün askılıklara baktım ama ceketim yoktu ne yazıkki,tanrım ona çok para biriktirmiştim,burda çalacak kimse durmuyor,birisi belki alıp kıyafet askılığına falan koymuştur,öyle bir şey varsa tabi

karavandan elim boş çıktığımda timothee hızlıca yanıma gelmişti

"ceketimi yok,kaybolmuş sanırım,ya da çalınmış"

"benim ki orda mı?"

"evet orda"

yüzüm düşmüştü,onunki ordayken benimki nerdeydi,özellikle mi almışlardı ceketimi

timothee kollarımdan tutup yanımdan hızlıca geçip karavanın içine girmişti,etraftaki insanlara bakıyorumda çok fazla insan vardı,hepsinin beni izleyecek olması çok gericiydi

timothee elinde montuyla çıktığında arkama geçip omuzlarıma koymuştu montunu

"şimdilik seni idare eder,zaten arabaya bineceğiz birazdan"

"sen üşümüyor musun?"

"çok değil"

setteki herkes hareketlenmeye başladığında timothee sol tarafıma geçip sağ elini sağ omzuma koyup yanına almıştı beni,

aşağı doğru yokuş aşağı inerken bir kaç erkeğin yanında kadında vardı,diğerlerinin ise kendi arabalarıyla gidiyordu

"tek arabası olmayan ben değilmişim demekki"

"onların üçüde evli"

ne...

arabaya doğru geldiğimizde montu üstümden alıp arka koltuğa attım ve ön koltuğa oturdum,bir kaç saniye sonra yanıma timothee oturduğunda arabayı çalıştırmıştı

"nereye gideceğiz?"

cidden merak ediyordum,nereye gidecektik

"sürpriz"

"bana mı sürpriz yoksa sana da mı sürpriz"

"banada sürpriz,arabaları takip edip gideceğiz"

aman ne güzel,cehenneme kadar gideriz böyle

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

"sahilden aşağı mı atlayacağız yoksa"

Amore § Sebastian Stan Onde as histórias ganham vida. Descobre agora