prisoner of the devil - tk.

one'

Yazar anlatım.

--

Üzerine uyku daha fazla bastırmış, kafasını sıranın üzerine koymuştu. Kolundan da destek alarak titreyen bacaklarını tuttu. İstemezsice kasılıp titriyordu. Titreme sebebini soğuktan ya da bünyenin verdiği değişik tepki nedeniyle diye düşündü. Çünkü kendisinde demir eksikliği, yani anemi vardı. Kansız insanlar diğer insanlara göre daha fazla üşürlerdi.

"Zilin çalmasına az kaldı çocuklar." Bunu duyanlar toparlanıp beklemeye başladı. Taehyung ise hocasından izin isteyip kapının önüne geçip telefon ile konuşacaktı.

"kocam 😻" araıyor..

"Efendim güzelim?" Ses gelince doğruldu.

"Müsait misin?"

"Müsaitim."

"Beni okuldan alır mısın lütfen? Bacaklarım çok titriyor."

"10 dakikaya gelirim." telefonu kapatıp sırasına geçti ve beklemeye başladı. Uzaklara dalarken aklına sevgilisi ile yaşadığı anılar geldi.

- 9 ay öncesi -

Yine anlaşılamayan dersler sonrası eve gitme isteği ile yola çıkmıştı. Yorgundu, hemde fazlasıyla. Eve gidince ödev yapmayı bile düşünmeden yatmak istiyordu. Dün gece uyuyamamıştı. Bu derslere de yansımıştı.

Her zamanki gittiği yolu takip etti. Sokak aralarında bir çok sarhoş adam vardı. Hepsi delirmiş gibi duruyor, duvarlara yumruk atıp bir şeyler söylüyorlardı. Taehyung bakmadan yoluna devam etti. Eliyle tuttuğu çanta kolunu sıkmaya başladı. Çünkü bağırış sesleri yükseliyordu ve haliyle de korkuyordu.

Biraz ilerledi. Duvar dibinde duran bir adam ve kadın vardı. Kadın bir şeyler söylüyordu adam ise gözleri kapalı bir şekilde onu dinliyor gibi duruyordu. Kadın adama yaklaşıp gömleğinin yakasına baktı. Gördüğü şey ile durdu, boyun tarafında morluklar vardı. Kadın adama tokat yapıştırarak bir binaya girdi.

Adam Taehyung'un onu izlediğini fark edince elini sallayıp iki adım attı. Tek kaşını kaldırıp ona doğru geliyordu ki binaya giren kadın tekrar çıkmıştı ve buz gibi hava da üzerine bir kova su dökmüştü. Bunu fırsat bilen Taehyung hızlı adımlar atmaya başladı. Eve erken gitmek için bu kadar kötü bir sokaktan geçiyordu. Eğer cadde tarafından giderse bir saate evde olurdu.

Önüne toplu bir grup gelmişti. Hepsi takım elbiseliydi. Asil duruşları Taehyung'u etkilemişti. Çok güzel görünüyorlardı.

Ortada duran adamın elinde para tomarı vardı. Yanında duran adama uzatmıştı. Adam onu alıp elindeki çantaya koymuştu. Ya da koyduğunu sanmıştı. Para yere düşmüştü.

Paranın sesi hafiftir.

Fark eder diye düşündü Taehyung bu yüzden hiç oralı olmadı. Yoluna devam ederken adamın hâlâ daha fark etmediğini gördü. Taehyung başka bir sokağa geçtiklerini görünce yorgun olsa bile paranın yanına koştu. Para avucuna sığmıyordu bile. O kadar fazla ve güzeldi ki. Aklından binlerce şeytanlık geçiyordu ama bu çok kötü bir şeydi. İlk başta bu paranın sahibi o olsaydı neler alırdı diye düşündü. Annesinin fizik tedavi masraflarını karşılardı. Onun bu dünya da annesinden ve kız kardeşinden başka kimsesi yoktu. Annesi ise ellerini oynatamıyordu. Genelde ona kız kardeşi bakardı. Kız okula gitmek istemiyordu. Sebebini hiç söylememişti. Ama gitmek istemediğini hep dile getirmişti. En sonunda onu okuldan aldılar. Daha rahat etsin ve elinde diploması olsun diye açık liseye yazdırdılar. Parayla defter kitap masrafını da karşılardı.

Ama bu para onun değildi.

Bu yüzden bu düşüncelerden kurtulup onların peşinden gitti. Çok ilerlememiş olmalarını istiyordu ve bu yüzden dua ediyordu.