Jesica'nın söyledikleri yüzünden mi, yoksa son zamanlarda artan rüyalarım yüzünden mi emin olamadım. Ama vücudum eskisi gibi tepki vermiyordu, belki de ilk kez birinden etkilendiğim içindi tüm o duygularım.

"Bir yere mi gidiyorsun sevgilim?"

Sesi daha çok sorgular gibiydi. Sanki sürekli kötü bir şey yapıyormuşum da, bu sefer ne yaptığımı merak eder gibi bir ses tonuydu.

"Jessica öyle koşarak gidince, merak ettim"

Tamam biraz saçma bir bahane ama söyleyecek bir şey bulamamıştım. Gözleri dudaklarıma kayarken belime yerleştirdiği kolları ben kendine çekti

"Demek öyle"

Ne dediğimle değil de, ne yapacağımla ilgileniyormuş gibiydi. Beni odama geri sokarken kaşlarım çatıldı. Odamdan çıkmak istiyorum, geri girmek değil

"Derek, izin verirsen çı-"

Sözümü kesen şey dudaklarıma kapanan dudakları olmuştu. Ona karşılık verirken içimde bir ateş yanmasını bekledim. Ama eskisi gibi değildi, bir şeyler başkaydı. O çocuksu heyecanımı şuan hissetmiyorum, ya da eskiden beni bu dünyadan soyutlayan dokunuşları buz gibi geliyordu.

Dudaklarımızı ayırırken aklım karışıktı, ondan uzaklaşmak için ellerimi omuzlarına koyarak ittim.

"Bir sorun mu var?"

Sorusu üzerine, hala dibimde olan gözlerine baktım. Gözleri... Bilmiyorum. Belki de ben paranoyaklık yapıyorum. Veya son zamanda öğrendiklerim beni fazla etkiliyor ama, bu ilk gördüğüm gözler değil. Gözlerinde gördüğüm duygular kafamı karıştırmıştı. Bunca zaman duygusuz mu bakıyordu? Bunca zaman nasıl fark etmedim. Şimdiye kadar hiç sorgulamamıştım bakışlarındaki boşluğu. İlk kez görüyordum gözlerindeki ufak sevgi kırıntılarını ve tuhaf bir nefreti. 

Ben gerçekten geri zekalıyım. Nasıl fark etmedim? Bunca zaman! Gözleri boş bakıyordu, hiç bir duygu yükü olmadan! Bomboş! Ve ben onun gözlerine bakıp anlamaya çalışmaktansa beden diline bakarak beni sevdiğini düşünmüştüm. Gözlerinde arada sırada anlam veremediğim o duygular bu yüzdendi. Sahte hisleri gerçek sanmıştım...

Jessica'nın sesi kafamda yankılanırken gözlerimi kapattım ve onu tekrar ittim. Bedenlerimiz arasına mesafeye koyarak iki adım geri çekildim. B-Ben... tekrar yalnız mı olacağım? Eskiye mi döneceğim? Kimseye güvenmeden, sessiz, özgüvensiz, teslim olmuş.

Stres ile sağ elim saçlarım arasına girerken odada tur atmaya başladım. 

"Nova?"

Derek'in sesi ile bakışlarım onu buldu, burada olduğunu dahi unutmuştum. Oysa eskiden varlığı bana düşünmeyi unuttururdu, düşüncelerim onu değil...

"B-Bir sorun yok"

Cümlenin başında ufak kekelesem dahi sakinliğimi korumak için bedenimi kasmıştım. Yaşadığım her şeyi öylece çöpe atamam, mutlaka bir şeyler olmalı. Bunların birer nedeni olmalı. Ve ben bu nedeni öğreneceğim! 

"Konuşmak istersen, aşağıda olacağım"

Derek odadan çıkarken aklıma gelen şey ile sağ elimi havaya kaldırdım

"DUR!"

Derek merakla bana dönerken aklımı kurcalayan soru bu sefer dudaklarıma döküldü

"Sen buradaysan, Jessica kimin yanında?"

------- Yazar -----

Nova yavaş yavaş bir şeylerin farkına varırken, Alfred ve Colin çoktan almaları gereken bilgileri almışlardı. Kadının işini bitiren her zamanki gibi Alfred olmuştu, Colin bu durumdan rahatsız olsa da ses çıkarmadı. Alfasının sözüne sadık biriydi. 

Jessica onu çağıran kişiye son hız koşarken, gördüğü beden durmasına neden oldu. Kurt formundayken birinin onu görmesi tehlikeliydi, tam insan formuna dönüşecek iken karşısındaki bedeni tanıdı. Üzerinde duran paltonun kapşonlusu düşerken, bedeninden yayılan sisler ağaçları çevreledi. Jessica korku ile bir kaç adım gerilerken gözleri Lessy'de idi.

Nova Derek'ten bir yanıt beklerken cama çarpan bir karga dikkatini dağıttı, Kafası oraya dönerken zihnine dolan cümleler, ağzına kapatılan bez ile gözleri kapanmadan hemen önceydi.

'TUZAK!'

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim. Sonraki bölümde veya bir sonraki kitabımda görüşmek üzere.

Sonraki bölümde Derek'e çok kızacaksınız benden söylemesi :)

Islık -Ara Verildi-Where stories live. Discover now