Ben bu hayattan kaçmıştım, yaşamak istemiştim. Ancak bu kaçışın bütün hayatımın yalanlarıyla ödeneceğini bilemedim. Özgürlük kaçıştı, kaçış ise zorluk.
Yalanlar, saklanılar, ne yaptığı belli olmayan bir anne ve kurtulmak isteyen bir kız.
Kadın incil...
arşılığında alınacaklarla. İstediğim senden olacak, Karşılığında cezalarıyla."
"Bu, senin asla rahminde olamayacak çocuğu, senin çocuğunu rahmine yerleştirmemi mi istiyorsun küstahbüyücü? Bu imkansızayakın." dediğinde Agnes ayağakalktı ve tam karşısında durup şöyle dedi:
"Ama imkanı var. Açıkolacağım sana karşı, Earl. Bu çocuk senin ve benim olacak, ruhlar daçocuk yapabiliyor bunu bilmediğimi sanma."
Ruh onun bu kadar şey bilmesinden rahatsız olmuştu. Oldukça küstah bir kadındı ve bencil birine benziyordu. Acaba dedi ruh, benim çocuğum olursa bundan fayda sağlayabilir miyim, bu mümkün mü diye düşündü defalarca içinden. "Peki benim bundan çıkarım nedir küstah Agnes?"
"Benden alacağın üç yemin. Sonsuz hizmet ve en önemlisi senden olacak bir insan çocuk. Düşün, Earl. Hep iletişimkurabileceğim bir insan olacak, iyi düşün sevgili Earl."
Çocukların ruhu teklifi düşündüetraflıca. Üç yemin ve hizmet umurunda değildi ama bunu büyücüyesöylemedi, belki işine yarayabilirdi sonuçta. Ama bağıolacak bir insan çocuk, onun kapısıolabilirdi. Böylece teklifi kabul etti ve o gün ikisi de menfaati içinkullanacaklarıçocuğudüşünüp keyiflendi.
1 Ocak 760'ı yirmi saniye geçe
Halk, şaşkındı.
Bir imkansızolmuştu. Yıllarca evini gözetledikleri, gittiği yerleri takip ettiklerikısır olan büyücücadı, doğumyapmıştı. Bu gerçektenimkansızdı. Evli değildi, evine giren çıkan yoktu? Peki o bebek nasıl olmuştu? Bir büyücü bunu yapabilecek kadar güçlü müydü?
Halkınaklında delice sorular vardı. Artık tamamen ondan uzak duruyor, evlerine yaklaşan çocuklarını dövüyor ve hakkındakonuşan gençleri azarlıyordu. Ona git demeye cesaretleri yoktu. Tanrı aşkına, eski kocasını delirten ve kimse olmadan çocukdoğuran bir kadına ne yapabilirlerdi ki?
Ötetaraftanbüyücü mutsuzdu. Doğacakçocuğun cinsiyetini doğumdaöğrenmiş, gücüne güç katacak bir delikanlıyetiştirmeyi planlarken doğanbebeğinkızolmasınıistememişti. Earl'in bunu bilerekyaptığına emindi, kendisinin niyetini anlamıştı ve onun 'cadıyı güçlenmekten alıkoymalıyım' diye düşündüğüneşüphesiz emindi.
Artık bir daha çocukların ruhunu göremezdi, tabi o canını mahveden ve hayatını karartan yeminleri tekrar etmek istemiyorsa. Onunlaaralarındaki tek bağ bu kızçocuğuolacaktı ancak ikisi de birbirini göremeyecekti.
Halkınhakkında konuştuklarını tahmin edebiliyordu, en azındaniçini rahatlatan tek durum bu olmuştu. Doğumboyuncadışarıçıkmamıştı ve doğumuöyle zorlu geçmişti ki öleceksanmıştı. Defalarca Earl'i çağırmak isteyip vazgeçmişti. Bunun neden olduğu kitaplarda yazmıyordu, sanırım onlar ilk olmuşlardı. Doğum boyunca kan kusmuş, biricik kızıl saçları dökülmüş, ve kilosundan eser kalmamıştı. Bebeği saat kaçtayaptıklarınıhatırlamıyordu ancak hamileliği boyunca gece yarısını yirmi saniye geçe karnından bir ışıkparlıyorardındangöbekdeliğineiçten uzanan bir elle dışarıya inci çıkarılıyordu. Bunu bebeğinyaptığıçok açıktı. Çünkü bebek de gece yarısını yirmi saniye geçe doğmuş, ellerinde sıkıca tuttuğu ve gözlerinden akan incilerle dünyayagelmişti.
Kızını elleriyle yukarıkaldırdı . "Biricik çocuğum, maalesef kız doğman büyük talihsizlik. Ancak bu bana engel değildir. Sen bana sadece güç getirmedin, aynı zamanda gözlerinden akan inci tanelerini getirdin ki bunlar servet değerinde." kızı biraz daha yukarıkaldırdı ve ardındanyüksek sesle söylemeye başladı:
"Sevgili Perla -ona bu ismi uygungördü- bana güç getir ve sakın aşık olma. Üç aşk bizi mahvedecek, sakın aşık olma. Üçüncü aşkın öpücüğü anneni senden alacak ve senin de dudakların kararacak, sakın aşık olma Perla"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
---
Bu bölümden sonra Perla'nın ağzından dinleyeceğiz olayları.