YIKIM

119 19 125
                                    

19 Kasım sabah saat 08:09'da Amiral Byrne ve birkaç üst yetkili subay Trondheim merkez üssüne çağırıldı ve verilen (sahte) görev brifingini dinlemek üzere toplantı odasına geçtiler. Toplantı odası çok geniş değildi. Oda ortasında oval bir masa vardı karşısında ki duvarda ise içe monteli bir dijital ekran bulunuyordu. 

Odanın duvarları sade koyu gri renkte idi. Odanın kapı girişinin bulunduğu duvarın sağ köşesinde ufak bir sebil bulunmaktaydı sol tarafta ise bir akvaryum ve kitaplık. Brifing başlangıcından beri bir saat geçmişti. Koramiral Bruce duvarda ki dijital ekrandan yapılacak şeyleri bir taraftan açıklanıyor diğer taraftan ise eli ile haritanın çeşitli noktalarını işaret ediyordu. 

"...Evet arkadaşlar plan bu şekilde. İlk temas çok iyiydi. Barış müzakeresi istemek için ikinci teması sağlamamız gerekiyor. Hala tam sebebini ve amaçlarını çözememiş olsakta bay Byrne bize bu konuda epey yardım sağlayacak. O bizim bu konuda elimiz olacak. Görev gücü yine senin filon Byrne. Onlarla sağlıklı bir şekilde iletişim kurabildin. Bu işimizi kolaylaştırır. Ayrıca dün üst komutanın bizzat olarak bildirdiği bir atama var. Görev gücüne ek bir destroyer atanacak. Bu destroyer USS Florida." 

Amiral Byrne tüm bu olanları kafasında toplarlamaya çalışıyordu. Öylece durup düşündü. Üst komuta neden bu konuda bilgilendirme yapmadı ? Neden kendi kafalarına göre ilerlemeyi seçtiler ? "Kafalarına göre nasıl atama yapabiliyorlar ? Bu saçmalık." Tüm bunlardan sonra dikkatini Koramiral Bruce'a verdi. Sakin ve gür bir ses ile başladı. "Sağolun efendim, bu bir onurdur. Ancak görev gücüne ek bir destroyer istememiştik. Bu konu ile ilgili doğrudan bir emir de almadık sebebi nedir ?"

Byrne tüm bunların cevabını merakla beklerken masanın karşısında oturan Amiral Tobey öfkeli şekilde ayağı kalktı. Bu onu sinirlendirmiş gibiydi. Onun ile ilgili bir durum bile değilken bir insan neden bu kadar çirkefleşir ki. "Bu doğrudan merkez tarafından yapılan bir atama, sizin sorgulamanıza açık bir şey değil." Tüm bu olanları izleyen Bruce sert bir şekilde Amiral Tobey'e baktı. 

Öfkeli bir şekilde alkış yaptı. "Gerginliği yükseltmek istemeyiz değil mi Amiral Tobey ?" Bunun üzerine Amiral Tobey ne demek istediğini anlamış gibi görünüyordu. Anında sustu ve yerine oturdu. "Üzgünüm efendim." Koramiral Bruce hemen ardından devam etti. "Güzel. Bu arada Byrne sana güvenimiz tam. Bu konu sadece bizi değil, diğer ülkeleri de ilgilendiriyor." Amiral Byrne duydukları karşısında onurlanmıştı. 

Kim bu hissi yaşamazdı ki. Bu büyük bir amaç gibi görünüyordu. Hemen ayağı kalktı ve elinde şapkası ile selam verdi. "Bu onura nail olduğum için mutluyum Komutanım. Hemen gerekli hazırlıkları yapıp göreve başlayacağız." Ardından Bruce gülümsemeye başlamıştı. Bu onu mutlu etmişti. Amiral Byrne tuzağa doğru başarılı şekilde çekiliyordu. "Bunu duymak güzel Byrne."

Amiral Byrne hızla merkezden çıktı ve heyecanlı şekilde gerekli hazırlıkları yapmak için önce eve gitti. Eşi Aoife ve oğlu Bedwyr'e mutlu bir haber verecekti. Nasıl olsa bu büyük bir adımdı. Tüm bunları düşünsenize. Müzakere başarılı şekilde bitiyor iki gemi ise insanlar ile dost oluyor. İnsanlar bu gemilerden yeni teknolojiler. Yeni şeyler öğreniyor. Gemiler ise onlardan insanlığı öğreniyordu. Ama tüm bunlar pembe bir hayalden öteye gidemeyecekti ne yazık ki. 

Eve ulaştığında büyük bir heyecan ile hızla kapıyı çaldı. Kapıyı açan eşi Aoife oldu. Yüzünden gülümseme düşmemişti. "Ohh ohh epey heyecanlısın." Byrne gülümsedi ve heyecanlı şekilde anlatmaya başladı. "Nasıl olmam. Tekrar göreve çıkıyoruz tatlım. Bedwyr nerede ?" Hemen ardından yavaşça oturma odasına geçti. Biraz dinlenmek istedi. 

Aoife yanına geldi ve oturdu. Yanağına ufak bir öpücük kondurdu ve devam etti. "Odasında. Arkadaşları ile çok önemli bir konu üzerinde çalışıyormuş. Beni bile içeri almadı." Byrne bunun üzerine biraz endişelenmeye başlamıştı. "Umarım düşündüğüm şey değildir." Daha sonra eşine döndü ve tatlı bir ifade ile devam etti. "Anladım... Bir de ben konuşayım." dedi ve kanepeden yavaşça kalktı ve Bedwyr'in odasının kapısına yanaştı ve sakince kapıyı çaldı. "Hey evlat. Yakında tekrar göreve çıkacağım, sana güzel bir haber vermek istiyorum." 

DEVLERİN UYANIŞI: YENİ BİR YOLCULUKWhere stories live. Discover now