3 -"Kızım..."

21.8K 972 63
                                    

Derin bir nefes alıp bakışlarımı yanımdaki pusetten bana bakarak gülen bebeğe çevirdim. Bir bebeğe bakabilirmiydim ki? Baba sevgisi nedir bilmezken bu bebeğe bir sevgi verebilir miydim?

"Ulaş, bebeği de alıp eve geç." Ulaş kafasını salladı, çünkü biliyordu biraz yalnız kalıp düşünmem gerekiyordu.

Hastaneden çıkıp arabama bindim yakınlarda bulunan bir sahile gittim.

Banklardan birine oturup cebimden çıkardığım sigarayı yaktım. Gözümü denize dikmiş bir yandan sigaramı içiyor bir yandan da ne yapacağımı düşünüyordum.

Bir kaç saat öncesine kadar tek derdim şirketimken birden baba olduğumu öğrenmiştim. Hayat insanın karşısına hiç beklemediği bir anda çıkartırdı ya her şeyi.

Şu an vereceğim karar ya keşkelerim yada iyikilerim olacaktı. Küçük ve masum bir bebeğin hayatı şu anki kararıma bağlıydı. Ya annesi gibi onu terk edecektim ya da babası olarak ona kucak açacaktım.

Annesiz babasız büyümek nedir iyi bilirdim. Babam annemi gözlerimin önünde acımasızca katletmiş sonrasında da yüzüme bile bakmadan kaçıp gitmişti. Sevgisiz büyüyen kendi ayakları üstünde durmaya çalışan bir çocuk olmuştım hep.

Ben bu küçük bebeğin benim yaşadıklarımı yaşamasını istemezdim. Ne kadar duygusuz ve soğukkanlı biri olsamda bunu o küçük bebeğe yapamazdım.

Kararımı vermiş bir şekilde eve döndüm. Bebek benimle kalacaktı. Onun benim kaderimi yaşamasına izin vermeyecektim.

Eve girdiğimde beni Ulaş karşıladı.

" Bebek bundan sonra bizimle, ne ihtiyacı varsa herşeyini yarına kadar tamamlayın. Herşey en iyi ve en kalitelisinden olsun. Odamın karşısındaki boş odayı da hazırlayın bebek odası olacak. Ben mobilyaları seçtiğimde sana fotoğraflarını atarım. Ha unutmadan kimlik çıkarmamız lazım, hastanye gidip sağlık kontrollerini yaptıracağım."

Ulaş hafif şaşkın bir şekilde kafasını salladı.

"Abi ismi ne olacak?" Yolda gelirken bunu düşünmüştüm ve güzel bir isim beğenmiştim. "Sare, Sare Korkmaz"

" Tamam abi, bu arada bebek salonda, uyuyor."  Kafamı salladım. "Tamam aslanım görüşürüz." 

Ulaş'ın ardından üzerimdeki montu çıkarıp fortmantoya astım ve salona girdim. Pusetinin içinde uyuyordu.

Aklım almıyor bir bebek nasıl bu kadar tatlı ve güzel olabilir? Koltuğa oturup onu izlemeye devam ettim.

Bir anda kaşları çatılmış ve huysuzlaşmıştı. Kabus görüyor olabilir miydi? Elini kaldırmış bilinçsizce hareket ettiriyordu. Minik elini parmaklarımla tutmamla sakinleşmiş ve rahatlamış mırıltılar çıkararak uyumaya devam etmişti.

Acaba babası olduğumu hissetmiş olabilir miydi?

Parmağımı avuçlarının arasına sıkıştırmıştı. Gülümsedim. Elimi çeksem uyanabilirdi o yüzden hiç pozisyonumu bozmadım. Pantolonumun cebimden telefonumu çıkarıp bir fotoğraf çektim:

 Pantolonumun cebimden telefonumu çıkarıp bir fotoğraf çektim:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Tulumun elleri kapalı ama siz açık düşünün)

Bu galerimin en güzel fotoğrafıydı, şüphesiz...

Ertesi Sabah-

Gözlerimi belimin ağrısıyla açtım. Gece bebek uyanmasın diye parmağımı elinden çekmemiş, yerimden hareket etmemiş ve olduğum yerde kısa süre içinde uyumuştum. Normalde bebekler gece uynıp ağlarlar diye bilirdim ama deliksiz ve güzel bir uyku çekmiştim.

Kafamı sağa çevirip bebeğe baktım. Yeni uyanmıştı sanırım. Emziği neredeydi ne haldeydi hiç bilmiyordum ama o çoktan uyanmış etrafı meraklı bakışlarıyla süzüyordu. Benim uyandığımı gördüğünde heyecanlanarak olduğu yerde çırpınmaya başladı.

Sanırım kucağıma almamı istiyordu. Dudağımın kenarı kıvrılırken pusete eğilip kucağıma aldım. Kafasını hemen boyun girintime sokup derin derin nefesler almaya başladı. Ufak bir kahkaha attım.

" Sen beni mi kokluyorsun? Güzel kokuyor muyum bari?" Beni takmayarak kafasını gömdüğü yerden mırıltılar çıkarmaya başladı, nefes alış verişleri düzene girerken.

Birkaç dakika o kadar huzurlu ve güzeldi ki, o an zamanı durdurabilmek elimde olsaydı hiç çekinmez durdururdum.

Kafasını ağır ağır soktuğu yerden çıkartıp yüzüme bakıp uğruna canımı vereceğim gülücüklerini bana bahşetti.

Koltuk altlarından tutup yukarı kaldırdığımda ayaklarını hızlı hızlı hareket ettiriyordu. Yüzünü yüzüme eşitlediğimde alnım alnına değiyordu.

Ayaklarını hareket ettirmeyi bırakıp benim ona baktığım gibi hayranlıkla bakmaya başladı.

" Sen benim kızımsın. Barlas Korkmaz'ın kızı Sare Korkmaz.Baban seni her şeyden koruyacak kızım..."

➖️➖️➖️➖️➖️➖️

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin