52. bölüm

6.6K 416 125
                                    


Bu bölüm yorum yaparken Sena'nın neredeyse bebeğini kaybedecek olmasını göz önünde bulundurarak yorum yapın askolarim. Teşekkürler.

...

Olayın üzerinden 3 gün geçmişti. Karın ağrım şiddetlenmiş biraz da kanamam olmuştu. Hastanede bir gün müşahede altına almışlardı ve sonunda biraz rahata ermiştim.

Akay ve Emir'i beklediğimi hatırlıyordum en son. Annelik iç güdüsüyle karnıma sarıldığımı ve hıçkırarak ağladığımı.. Gerisi aklımdan tamamen silinmişti. Akşam vakti hastane de açmıştım gözlerimi.

Neyse ki bebeğime hiçbir şey olmamıştı. Hatta dün cinsiyetini bile öğrenmiştik. Ben, Emir ve Akay. Diğerleri hastanede değildi. Bildiğimi de bilmiyorlardı sanırım.

Bunun mutluluğu sayesinde bugün çok daha iyi hissediyordum. Ultrason fotoğrafına bakıp daha çok ağlıyordum. Mutluluk göz yaşlarıydı sadece. Bu tarif edilemez bir duyguydu benim için.

"Bugün benim bebeklerim nasılmış?" diyerek içeri girdi Pamir.

Ah! Bir de bu vardı. 3 gündür kendini affettirmek için girmediği kalıp kalmamıştı. Ama inat etmiştim, affetmeyecektim onu. O kadar sinirliydim ki ona, elimde olsa boğarak öldürecektim.

"Bugünde cevap vermeyecek herhalde müstakbel karıcığım?"

Göz devirip telefonu elime aldım. Maksat onu görmek istemediğimi belirtmekti. Her yanıma gelip benimle konuşmaya çalıştığında boş boş sosyal medyaya girip dolaşıyordum.

Bıktırmıştı.

"Sena?"

Israrla çağırışını duymazdan geldim. O kadar umrumda değildi ki şu an. Götünü yırtsa gözümü çevirip bakmazdım bile.

"3 gün oldu Sena. Yetmedi mi bu kadar küslük?"

Yine bir cevap alamayınca derin bir nefes verdi. Kulağım ondaydı ama ilgisiz görünmeye çalışıyordum. Dua etsin bebeğin bir şeyi yoktu, yoksa kimse alamazdı onu elimden.

"Bende böyle olmasını istemezdim. Telefonu isteyerek, bilerek açmamışım gibi davranıyorsun. Sena karnında ikimizin bebeğini taşıyorsun ilgisiz bir baba mıyım senin gözünde?"

Hayır cevap vermeyeceğim. Kendimi tutmalıyım. Ayrıca beni anlaması gerekiyordu. 3 gündür korkudan elim göğsümde geziyordum. Sürekli ya bir şey olsaydı cümlesi dolaşıyordu beynimde. Gerçekten ya bebeğe bir şey olsaydı??

"Konuşmayacak mıyız?"

İnstagram stroylerini gezmeye devam ederken sessizliğimi korudum. Bu sefer kolay olmayacaktı onun affı.

"Akay!" Hemen yan odada ne olur ne olmaz diye 2 gündür nöbet tutan 3 adam. Pamir'e küs olduğumu biliyorlardı ve canım bir şey isterse onlardan rica edeyim diye bizde kalıyorlardı.

Bu durum tabii ki işime geliyordu. Pamir'le evde yalnız kalacak olsaydık ne yapar ne eder bir yolunu bulur beni konuştururdu. Bu yüzden de bizi odada tek bırakmamaları adına Akay'ı çağırıyordum.

"Ne oldu? Onu neden çağırıyorsun? Bana söyle ne istiyorsan. Agrın mı var?"

Cidden. Artık diyecek bir şey bulamıyordum bu adama karşı.

Üst Komşu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin