-İn Neverland 1-

4 2 0
                                    

Y/N Whiller
17
Oz'dan gelen sarı perisin.
_________________________________________

Yine çatılarda oradan oraya atlayıp zıplıyordun. Ve yine Emma'nın babasından kaçıyordun çünkü büyükannenin yerinde ufak bi kargaşaya yol açmıştın ve şerif senin yaptıklarından artık bıkmıştı.

Kasabaya geldiğinden beri bazı yerlerde ufak halledilebilir sorunlar çıkartıyordun. Çünkü sıkılıyordun ve kasabada olan olaylardan uzak tutuluyordun bu yüzdende kendine olay çıkartıyordun.

Çatının birinden aşağıya atlayıp Rumple'ın dükkanına girdin. Ama içeride Emma ve Rumplestilskin'in konuştuğunu gördün. Bu adamı hem diğer diyardan hemde bu kasabadan tanıyordun ve asla güven olmazdı. Emma'nın onunla konuştuğuna şaşırdın çünkü o Rumple'ı seven kişiler arasından değildi, adam kendi karısına dahi ihanet etmişti yahu!

Y/n: Selam Bayan Swan.

Emma: Yine babamdan mı kaçıyordun y/n?

Y/n: Evet, belki beni de görevlerinizden birine dahil ederseniz kaçmama gerek kalmaz?

Emma: Çok beklersin küçük hanım. Sen bu şekilde haylazlıklara devam ettiğin sürece o maceralara gelmeyeceksin.

Sonra seninle konuşmayı bırakıp Rumple'a "anlaştık o zaman görüşürüz" deyip dükkandan çıkmıştı. Sinirliydin çünkü her seferinde geride bırakılıyordun.

Rumple yanına gelip sırtına elini koydu.

Rumple: Bence haylazlığa ara vermelisin tatlım.

Y/n: Neyse ne. Bende onlarla gidene kadar bu kasabadaki yaptıklarıma ve yapacaklarıma devam edicem. Sürekli burada kalmaktan sıkıldım artık!

Rumple: Sen biraz eşyalarla ilgilen ben 2 saate falan gelirim, dikkat et hiçbirine zarar gelmesin. Burada herkesin hikayesini koruyoruz sonuçta.

Rumple dükkandan çıktı ve seni arkasında bıraktı, yine. Tezgahın arkasına geçip normalde de eşyaları sildiğin narin ve yumuşak olan bezi eline aldın ve en tozlananların olduğu tarafa geçip dikkatlice temizlemeye başladın.

Dükkanın zili çaldığında irkmiştin çünkü temizliğe dalıp gitmiştin. Gelenin Henry olduğunu görünce elindekileri bir kenara bırakıp öndeki tezgaha geçtin. Ve gülümsemeni yüzüne takındın.

Y/n: Hoşgeldin Henry, eğer Rumple için geldiysen o çıktı.

Henry: Hayır y/n senin için buradayım bu sefer.

Y/n: Nasıl?

Henry: Annem Emma seni çağırmamı söyledi. Bir görev için lazım olabilirmişsin.

Y/n: Bayan Swan sabah söylediklerini düşündü de aklı başına mı geldi?

Henry: Bilmiyorum ama karakola gitmemiz gerekiyor. Hepsi oradalar.

Tezgahın arkasından çıkıp üzerine kırmızı deri ceketini giydin ve önünü kapattın, başına da kırmızı tatlı bi şapka giyip dükkandan çıktınız.

Y/n: Ne görevi bu peki?

Henry: Aslında sana söylememi istemiyorlar ama ucundan anlatabilirim sanırım.

Y/n: Anlat bakalım.

Henry: Peter pan adında birisi Wendy diye bir kızı kaçırmış yıllar önce. Kardeşleri de onun burada olacağını sanıp buraya gelmişler ama bizimkiler onları yakalamış ve karakolda tutuyorlar. Eğer biz onlara Wendy'i geri getirebilirsek onlarda bize Pan'i yakalamak için yardım edecekler.

Y/n: Yani hem bir kurtarma hemde yakalama görevi, sevdim!

Henry benim bu halime güldü. Sokağın ortasında bağıran ve manyak gibi gülümseyen birini görsem bende gülerim.

Multiverse stories Where stories live. Discover now