Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
Onunla bir geçirdiğiniz geceler nadirdi.
Bir pro-kahraman ve Barışın Sembolü olarak Izuku'nun sana eskisi kadar fazla zamanı yoktu. Bir görev veya devriye için çağrıldığı için randevu gecesinin kısa kesilmesi gibi küçük şeyler sık sık oluyordu ve siz ona hatırlatmadığınız sürece yemek yemeyi unutuyordu. Endeavour'un ajansında yardımcıyken yaptığı günlük aramalar ve mesajlar, dünyanın yükünü omuzlarında taşırken neredeyse sıfıra indi.
Her şeyi taşıyan omuzlar, ama yine de insan omuzları.
Sivillerin ve kahramanların övgülerinin onu rahatlatmasını gerçekten diledin, ama yine de statüsü nedeniyle onunla birlikte değildin. Bir Numaralı Kahramanın önemli ötekisi olmanın getirdiği alanı biliyordunuz.
İyi, kötü ve kısıtlı.
Lisedeki ilk yılınızın ortasında ona aşık olmuştunuz, ancak onunla çıkmanız için bir soru sorması 632 gün daha sürdü.
Tabii ki evet dedin ve o zamandan beri ikiniz istikrarlı bir ilişkide gidiyordunuz.
Bu, UA'daki üçüncü yılınız sırasında ara sınavlardan kısa bir süre sonra odanızın kapısı aniden açıldı, kanayan ve perişan bir Izuku içeri tökezledi. Ödevini yaptığın yerden yataktan fırladın, ona doğru koştun ve onu içeri çekerken kolunu omuzlarına attın, tüm zaman boyunca onu sert bir şekilde azarladın.
Gözlerin onun durumuna karşı korku ve şoktan fal taşı gibi açılmış, her zaman elinizin altında bulundurduğunuz acil durum çantanızı ararken neden hastaneye gitmediğini defalarca sormuştunuz.
Ona ilk yardım yapmakla alt katta uyuduğunu bildiğiniz Aizawa'yı getirmek arasında kalmış haldeyken, amansız kan birikintisinin icabına bakar bakmaz kararınızı verdiniz, topuklarınızın üzerinde dönerek alt kata atılmak için koştunuz ve Izuku bileğini yakalayınca durmak zorunda kaldın.
O anda yapabileceğine inanmadığınız bir güçle sizi kendisine döndürdü ve tam ona tekrar bağırmak üzereyken dudakları sizinkilere çarpıp tüm öfkenizi anında sildi.
Izuku, nefes alabilmeniz için ona vurduğunuzda sonunda geri çekildiğinde, çilli yanakları pembeleşmiş ve gözbebekleri büyümüştü.
Ve seni aniden öptüğü ve kendini zorladığı için ona bir şeyler söylemeden hemen önce, seni sevdiğini ağzından kaçırdı ve bir ara akşam yemeğine çıkmak isteyip istemediğini sorarken gözleri kapandı.
Izuku, odada başıboş bir şekilde dolaşırken özur diledi ve başını kaşıdı ama sen utangaç bir şekilde bundan hoşlandığını söylediğinde başı aniden kalktı.
Ardından, Aizawa'ya gitmek yerine ta sizin odanıza kadar kendini bu haliyle sürüklediği için endişeden kafasına attığınız yumruğu engellemek zorunda kaldı.
