73. Bölüm: Suikast

En başından başla
                                    


“Kaosun Adımları! İlk adım: Kaos Doğar!” Orkun tekniğin adını haykırdığı sırada onu merkez alan onlarca metre genişliğinde simsiyah bir daire oluştu. Dairenin her yerinde siyah rüzgarlar esiyor gibiydi ve merkezdeki sakin bölgede Orkun önünde oluşan siyah basamağa adım attı.


“İkinci adım: Kaos Büyür!”


Orkun önünde beliren bir diğer basamağa adım attı. Siyah rüzgarların şiddeti yükselerek arttı ve aynı anda siyah daire daha da genişledi.


-Bang!


Dev pençe siyah rüzgarlara çarptı ve aşınarak ortadan kaybolmaya başladı. Bir saniyeden çok daha kısa sürede dev pençeden geride hiçbir iz kalmadı.


“Üçüncü adım: Kaos Gezer!”


Orkun üçüncü adımı attığı anda etrafındaki yüzlerce metrelik mesafe kilitlendi. İçeriye ruhsal enerji sızmazken siyah rüzgarlar sis formuna dönerek kilitlenmiş bölgenin her bir köşesine ulaştı.


-Hiss!


Aşınım sesleri dört bir yandan yükseldi, sis ile temas eden her şey zayıflamaya başlarken sisin asıl hedefi olan canavarlar da ölmeye başlamışlardı. Orkun’dan daha güçlü olan o canavara gelince ise, o canavar halen daha direnmeye çalışıyordu.


“Dördüncü adım: Kaos Yaşar!”


Sis milyonlarca ince bıçaklar halini alıp etrafta terör estirmeye başladılar. Güçlü canavarın vücuduna girmiş sisler bıçak formunda canavarı iç taraftan öldürmeye başladılar.


-Roar!


Acı ve korku dolu bir kükreme dört bir yana yayıldı, sesin yayıldığı sınır içinde bulunan ve o sırada canavarlarla savaşmakta olan yetişimcilerin birçoğu bu kükreme karşısında ürkmüşlerdi. Birçoğu bir canavarın böyle bir acıyla kükrediğine şahit olmamıştı.


“Beşinci adım: Kaos Ölür!”


Kilitli bölge aniden derin bir sessizliğe büründü, yakınlardaki Petek ve Aycan kocalarının aurasının ortadan kaybolduğunu hissettiler. Orkun’un ne tür bir teknik kullandığını bilmiyorlardı ama çok güçlü bir teknik olduğu kesindi.


Son adım olan beşinci adımda bölgedeki her şey dört bir yandan bastırılırdı. Canavarın devasa vücuduna inen formsuz kuvvet onu öldürmeye yetmişti.


Kaosun Adımları tekniği Orkun’un başka bir teknikten esinlenerek oluşturduğu bir teknikti. Adil Amir Hanesinin büyüğünün pusuda kullandığı teknikten ilham alacak çok daha farklı bir teknik oluşturmayı başarmıştı.


Kaosun Adımları tekniği temelde kalkan görevi görürken atılan her bir adımda savunma gücü artarken saldırı gücü de oluşuyordu. Öyle bir duruma geldiğinde canlılığı bile yok edecek kadar güçlü bir teknik ortaya çıkıyordu.


“Houh!” Ruhsal enerji rezervinin yaklaşık yarısını tüketen tekniğin kullanımından son Orkun canavarın cesedinden arta kalanları depoladı ve arkasında bulunduğu bölgeden izole olan yüzlerce metre genişliğinde uğursuz bir bölge bıraktı.


“Orkun iyi misin?” Petek’in endişeli sesi depolama yüzüğünden zihnine iletildiğinde Orkun sakin adımlarla daha derinlere ilerliyordu.


“Yeni oluşturduğum bir tekniği kullandım.”


“Tamam. Biz aramızdaki mesafeyi daraltmaya başladık, karşılaştığımız canavarlar daha güçlü olmaya başladı.”


Petek ve diğerlerinin mesajlarını dikkatle dinleyen Orkun canavar sıklığının azalmaya başladığını fark etti, yarımadanın her bir köşesinde yapılan canavar avı sonrasında canavarlar kaçmaya başlamışlardı.


Orkun etraftaki rünleri toplarken aniden arkasından bir saldırı geldi.


-Svissh!


‘Hay anasını!’ Orkun son anda Uzay Delen Ardışık Adımlar tekniği kullandı ve onlarca metre ötede ortaya çıktı. Orkun’un eski konumunda ise yüzü maskeli uzun kılıçlı bir adam duruyordu.


Orkun sakin bir ifadeyle kendisine saldıran adama baktı, adamın gözlerindeki öldürme niyetine karışmış şaşkınlığı görebiliyordu. “Ahh!” Hafifçe inledi, sırtında neredeyse ensesinden başlayıp beline kadar inen bir kesik vardı ve kesilen bölgeden akan sımsıcak kanı hissediyordu.


“Saldırına devam etmeyecek misin?” Orkun adamın tekrar saldırmaya çalışmamasını anlamsız buldu, bu sırada çoktan diğerlerini pusu konusunda uyardı.


Adam sessizce onun gözlerinin içine baktı, ikili birkaç saniye boyunca bakıştıktan sonra adam hızla adanın dış kesimlerine doğru gitti; geri çekilmeyi tercih etmişti.


“Bana saldıran adamın Elmas Papatya Tarikatına ait olduğunu düşünüyorum. Dikkatli olun, etrafınızda tarikata mensup birilerini gördüğünüz zaman ekstra dikkat edin! Bizi ortadan kaldırmak için tekrar tekrar saldıracaklardır.”


Sırtındaki yara çok derin değildi ve Orkun ürettiği Ruhsal Yıldız Haplarından bir tane kullanarak hem ruhsal enerjisini yeniledi hem de yarasını iyileştirdi.


Dakikalar içinde eski formuna kavuşmayı başardı ve adanın derinliklerine doğru ilerlemeyi sürdürdü.


Bugün yarımadayı tamamen temizleyeceklerini düşünüyordu, 150 bini aşın Yıldız Ruhu Savaşçısının saldırıları karşısında canavarların karşılık verebilecek durumda olmaları beklenemezdi.     

[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin