Ardından da düğün için mekan bakacaklardı.

Yıldız Gece 'ye bakarak "Evet, hayatım. Senin yardımın buraya kadardı şimdilik."diye cevap verdi.

Gece de merakla ona bakarak "Ne yani, ben gelinlik bakmaya gelmeyecek miyim?" Diye tatlı tatlı sitem etti.

Herkes bu duruma gülerken Yıldız da Gece'nin yanağına küçük bir buse kondurdu.

Kendini geri çektiğinde Gece'ye bakarak "Maalesef, hem düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir."diyerek göz kırptı.

Gece 'nin annesi de İlyas Bey'e ve Gece 'ye bakarak "Hadi siz eve gidin. Biz de akşama doğru eve geliriz. Görüşürüz."diyerek Yıldız'ı da kolundan tuttuğu gibi sürükledi.

Uzun bir süre yürüdükten sonra kocaman çok güzel camekanında çeşit çeşit gelinliklerin bulunduğu bir mağazaya geldiler.

Hep birlikte içeriye girdiklerinde Yıldız kendini sanki bir masalın içinde gibi hisssetti.

Evet, o bu masalın prensesiydi.   Gece'nin annesi Yıldız'a bakarak" Hadi, kızım sen gelinliklere bak. Ben de azıcık oturayım."diye koltuklara yöneldi.

Onlar konuşurken görevli kadın da yanlarına geldi

Yıldız kadına gelinlik bakacağını söyleyince de kadınla birlikte  tek tek gelinliklere bakınmaya başladı

Hepsi birbirinden güzeldi.Kimi düz, kimi de simliydi.

Hele bir tanesi vardı ki, Yıldız daha ilk görüşte ona hayran kalmıştı.

Gelinliği eline aldığında sanki bir hazineye dokunur gibiydi.
Gelinliğin dokusu yumuşacaktı.

Düz,   yere kadar uzanan, omuz kısımları dantel işlemeli, çok güzel bir gelinlikti.

Yıldız görevliye bakarak "Ben bunu bir deneyeyim."diye cevap verdi.

Ardından da soyunma kabinine yöneldi.

Gelinliği üzerine giydiginde aynaya baktı.

O an kendini tanıyamadı. O kadar güzel olmuştu ki, sanki bir film yıldızı gibiydi

Soyunma kabininden çıktıktan sonra ağır adımlarla içeriye girdi.

Gece 'nin annesi koltukta oturmuş, bulduğu bir dergiyi karıştırıyordu.

Başını kaldırıp Yıldız' a baktığında yaşlı kadın gözlerine inanamadı.

Hayranlıkla ayağa kalkarak Yıldız'ın yanına geldi.

Onu baştan aşağı süzerken "Çok güzel olmuş yavrum. Gece görünce bayılmazsa iyidir."diye cevap verdiği sırada Yıldız da kahkaha attı.

Mahcup bir halde Gece'nin annesine gülümseyerek "Teşekkür ederim, o zaman ben üstümü değiştirip geliyorum. Sonra çıkarız."diyerek tekrar kabine girdi.

Kabinden çıktığında ise gelinliğin parasını ödeyip mağazadan ayrıldılar.

Yolda giderken Yıldız Gece'nin annesine "Ben, biraz yoruldum, isterseniz eve gidelim. Gerisini biz Gece'yle hallederiz."diye cevap verdi

Gece'nin annesi de sanki bu teklifi bekliyormuş gibi hemen başını, olur anlamında salladı.

Birlikte eve doğru yürüdüler.

Eve geldiklerinde ise Yıldız gelinliği Gece'ye göstermemek için hemen odasına girdi.

Dolabını  açarak içine gelinliği güzelce astı. Bir an önce o günün gelip de, gelinliğini giymek için sabırsızlanıyordu.

O gece de yorgun bir halde geçmişti.

Ertesi gün...

Bugün geriye sadece davetiye ve düğün alanı bakmak kaldı.

Gece'yle sabah yine yollara düşmüşlerdi.

İlk önce küçük, şipşirin, davetiye satan bir dükkana girdiler.

İçeriye girdiklerinde ise kocaman ayrı ayrı raflar konulmuştu.

Rafların üzerinde çeşit çeşit renk renk davetiye modeli vardı.

Görevliye davetiye bakacaklarını söylediklerinde o da onlara yardımcı oldu.

Birlikte davetiye bakarken Yıldız hangi birini seçmek istediğine  karar veremedi
Hepsi birbirinden güzeldi.

Kimi düz, çiçekli, kimisinin üzerinde fotoğraf vardı.

İçlerinden hele bir tanesi vardı ki, Yıldız ilk görüşte hayran kalmıştı.

Üstünde pembe beyaz renkli,  gelinlik giyen bir kadın ve damatlık giyen bir adam vardı.

Üstünde pembe beyaz renkli,  gelinlik giyen bir kadın ve damatlık giyen bir adam vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yıldız gülümseyerek görevliye "Bu, olsun."diye davetiyeyi gösterdi.

Adam da davetiyeyi hazırlamaya gitti.

Geri döndüğünde ise Yıldız'a davetiyenin bulunduğu kutuyu uzattı.

Yıldız kibarca teşekkür ederek kutuyu aldıktan sonra da dükkandan ayrıldılar.

Onların düğünü filmlerdeki gibi çok kalabalık olmayacaktı.
Çünkü Gece'yle görüşmek isteyen kimse yoktu.

Yıldız'ın da pek akrabası olmadığı için aile arasında küçük bir düğünle evleneceklerdi.

Ama Yıldız mutluydu. Her şeye herkese rağmen mutluydu.

Gece Yıldız' a bakarak "O zaman düğün mekanı bakmaya gidelim ne dersin?" diye sorduğunda Yıldız da başını salladı.

Birlikte taksiye binerek düğün mekanı bakmaya gittiler.

Taksiden indiklerinde denize bakan, küçük, şipşirin, önünde yemyeşil bir bahçesi bulunan mekanın önünde durduğunda Yıldız Gece' ye bakarak "Yoksa, burası?" Diye sordu

Gece de onun bu heyecanına gülümseyerek "Sen isteyince ben de biraz araştırma yaptım. Sen bir de içerisini gör, hadi gel."diyerek elinden tuttu..
Birlikte mekana girdiler.

Karanlık GEÇMİŞ Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin