İyice salona girdiğim zaman bakışlar bana döndü. Gülümsedi Çağatay ve ayağa kalktı.

"Seni, muhatapların ile tanıştırayım Bade." Ne mana? Ben bir şey demeden konuşmaya başladı.

"Bu Behsat. Kendisi benim sağ kolum ve en güvendiğim adamımdır. Çalışanlar arasında en kıdemli olan ve bende sonsuz kredisi olan tek kişidir."

Ben Behsat denen adama baktığım zaman o bana başını eğdi ve önüne döndü. Çağatay konuşmaya devam etti.

"Bu da Cengizhan. Kendisinin uzmanlık alanı teknolojidir. Sen-"

"Abi!"

Hepimiz aynı anda salona giren bedene baktık. Batuhan Beyler geldiler.

Çağatay, "Batuhan?" dedi ve ayağa kalktı. Negatif enerji tamamen salonu doldururken birkaç adım geri gittim ve kollarını karnımda birleştirdim.

Batuhan ceketini çıkarıp koltuğa koydu. Agresif ve sinirli gözüküyordu.

"Ne oldu?" dedi Çağatay.

Batuhan sinirle ifadesini bozmadan konuşmaya başladı. "Elinin körü oldu abi."

Çağatay gerildi ve bana baktı. Ardından Batuhan'a döndü. "Saygılı konuş."

Güldü Batuhan. "Sen bize saygı duyuyor musun!" Ailene saygı duyuyor musun!"

Çağatay eliyle Behsat'a beni işaret etti. Behsat bana döndü. Onu elimle lütfen der gibi durdurdum. İçimden bir ses sıkıntının ben olduğumu söylüyordu. Vallaha ben demedim.

"Haddini aşıyorsun." dedi Çağatay sıktığı dişleri arasından. Batuhan'a ceketini uzattı. "Giy şunu yürü dışarıda konuşalım."

"Hayır efendim." dedi Batuhan alayla. "Burada konuşacağız. Herkes duyacak." Bana baktı. Al işte. Ardından Çağatay'a döndü. "Hiç tanımadığın bilmediğin bir kız uğruna aileni karşına aldın! Canını hiçe saydın! Bize yaşa diyen adam kendini siklemiyor bile!"

"BATUHAN!" diye kükredi Çağatay. İrkildim ve olduğum yerde neredeyse sıçradım.. "Haddini. Aşıyorsun. Sus." dedi. Sabrının son demlerini oynadığı belliydi. Batuhan onu sınıyordu sanki..

"Yalan mı!" dedi Batuhan. "Annemizi bile karşına aldın. Ne geçti eline? Söylesene abi eline ne geçti? Bizim yüzümüzden derin! Kurtaracağım dedin! Kurtardın işte bırak! Daha ne eziyorsun bizi tanımadığın kadın için!"

Gözlerim dolarken ellerimi iki yanımda yumruk yapmıştım. Behsat'a beni götürmesini söyleyen Çağatay, o sinirle gitmediğimin farkında değildi.

"Sen bana hesap soramazsın." dedi Çağatay sakinlinle. "Şimdi mızmızlanmayı bırak ve ne derdin var onu söyle."

Batuhan sinirle güldü. "Benim derdim bu." dedi. "Benim derdim bizi hiçe sayman."

"Size her şeyi söyledim. Yanımda olan yanımdadır. Dahası yok." dedi Çağatay.

"O kadar basit değil abi. Bu kadar değil. Benim," dedi ve zorlukla yutkundu. "Benim kızımı öldürdüler. Benim öpmeye kıyamadığım kızımı öldürdüler! Sen hâlâ neyin peşindesin? Bile bile lades yapmandan bıktım artık!"

BADE +18Où les histoires vivent. Découvrez maintenant