SET AŞKI ~ HakSer (TAMAMLANDI)

13

HAKTAN

Zülal'i hastaneye götürdüğümüzde onu odaya almışlardı. Serra korkudan titriyordu.

SERRA : Ben naptım Haktan? Ya söylerse polislere benim yaptığımı! Hapse atarlar dimi?

HAKTAN ; Hayır, sakın böyle şeyler düşünme birtanem. Hiçbir şey olmayacak.

SERRA : Çok korkuyorum Haktan.

Serra'ya moral vermek için ona sarılmıştım ama her ne kadar belli etmesemde Zülal'den her şey beklenirdi.

Uyandığında onun yanına gitmiştik. Serra hiç istemesede zoraki şekilde özür dilemişti.

SERRA : Zülal ben böyle olmasını istemedim. Amacım sana zarar vermek değildi.

ÖZGÜR : Niye özür diliyorsun ki, sen mi ittin?

ZÜLAL : Hayır! Ayağım takıldı ve düştüm. Bu kadar!

Settekiler Zülal'in dediklerine inanmasalarda Zülal polislere gidip durumu böyle anlatmıştı. Odada Zülal ile yalnız kaldığımızda ikisi konuşmaya başladılar.

SERRA : Neden beni ihbar etmedin? İstediğin bu değil miydi?

ZÜLAL : Hayır değil! Ben senin düşmanın değilim Serra. Sadece hissettiklerimi söyledim.

SERRA : Artık düşmanımsın!

Serra sinirle onun yanından çıktığında ilk defa bu kadar öfkelendiğini görmüştüm. Neden kavga ettiklerini bilmesemde tahmin edebiliyordum.

HAKTAN : Serra sen daha iyi misin?

SERRA : Haktan nolur gidelim buradan. Onun yüzünü bile görmek istemiyorum.

Serra'nın dediğini yapıp arabaya binip bir sahil kenarına gitmiştik.

HAKTAN : Neden kavga ettiniz? Yani benim bir tahminim var ama senden duymak istiyorum.

SERRA : Ben kendimi savundum! Eğer onu itmeseydim, o bana zarar verecekti. Az bile yaptım ona! Başına ne geldiyse hak etti!

HAKTAN : Serra sakin güzelim. Şimdi onu düşünüp canını sıkma. Senle bebeğimiz iyi olsun yeter ki!

SERRA : Haktan ben seni çok seviyorum biliyorsun dimi? Seni kimsenin benden almasına izin vermem.

HAKTAN : Benimďe senden başkasına gitmeye niyetim yok zaten sevgilim.

Elimle onun yanağına dokunup okşadığımda gülümsedi.

HAKTAN : Hiçbir şey için kendini üzmene değmez. Hem sen sinirlenince bebeğimizde stres oluyor. Bu yüzden rahat bir hamilelik geçirmen lazım.

Serra cevap vermeyip sustuğunda onum karnına dokunup ciddileştim.

HAKTAN : Hâlâ aldırmak istiyor musun?

SERRA : Bilmiyorum kafam çok karışık.

HAKTAN : Serra bak her şey yolundayken lütfen bu bebeğe zarar verme. Evleniriz birlikte bakarız ona.

SERRA : Sen biraz hızlı gitmiyor musun? Daha yeni sevgili olduk! Evlilik falan garip ya!

HAKTAN : Tamam üstüne gitmiyorum. Sonuçta sırf ben istiyorum diye doğurmak zorunda değilsin. Sen ne karar verirsen ben yanındayım.

Bu cümleleri söylerken içim kan ağlıyordu. Evet Serra'yı buna zorlayamazdım ama bu bebeğin doğmasını her şeyden çok istiyordum.

SERRA : Teşekkür ederim sevgilim.

Hayranlarımız yanımıza gelip fotoğraf çekilmek istediklerinde hiçbir gizlimiz olmadan sevgili olduğumuzu herkese söyleyebiliyorduk.

Akşama kadar Serra ile baş başa vakit geçirmiştik. Biraz olsun kafası dağılmıştı.