Son Muhafız {Muhafızlar Serisi } Düzenleniyor

19. Bölüm : Kaybetmek

"Tahmin ettiğinizden daha fazla gücüm var ve istersem sizin işinizi hemen bitirebilirim. Nefesini boşuna tüketme. Şimdi ben, deniz kızını da alıp giderken siz işime karışmayacaksınız."

"Bunu yapmayı bende istemezdim. Senin gibi güçlü bir kızın safımızda yer alması varken seni öldürmek."

Sözünü tamamladığında askerler elinde bulunan okları bize doğru tuttu ve hepsini üzerimize gönderdiğinde Dean elini bile kıpırdatmadan yaktı onları.

'Ya da sen ' diyen içimdeki sesle ağırca yutkundum.
Ben yapmıştım ve garip bir şekilde de iyi hissetmiştim. Sanırım alışıyordum bu duruma.

Deanla göz göze geldiğimde şaşırdığı gözlerinden belli oluyordu. Kendini toparlayıp denizkızını gösterdiğinde başımı salladım.

Mahzenin kapısını dondurmak için kenardaki duvarına üzerinde bulunan yosunları kullandım. Suyu çekip mahzenin demirlerini dondurdum sonra da birkaç adım geri çekildim.

Gözüm Dean'a takıldığında ateşten kılıcını görmemle gözlerim büyüdü. Baya aşmıştı kendini, element kılıcını ortaya çıkarmıştı.

Tam ileri gidip tekme atacakken bana doğru büyü çarptı. Baya baya çarpmıştı. Seken büyü askerlerden birine giderken asker acı çığlıklar atıp yere yığıldı.

Yerimde durup bedenimi Sahra'ya çevirdim. Göz bebekleri şaşkınlıktan büyümüştü. Yarım ağız sırıttım.

"En son senin işini bitirecektim dimi Cadı." dediğimde kaşları çatıldı.

"Nesin sen?"

Samimiyetten uzak gür bir kahkaha attım ve buz gibi gözlerimi diktim. Başımı yana yatırmamla kolunu inleyerek tuttu.

Kanıyla bu sefer bacaklarını kontrol edip diz çökmesini sağladım. İradesi benim gücüm karşımda ezilirken yanan bedenlerden birinin yanına gidip kılıcı aldım.

Geri Sahra'nın önüne geldiğimde kılıcı boynuna tuttum.

"Söyle Cadı, asıl amacın ne!"

Cadıyı bilerek vurgulamıştım. Göz bebeklerindeki hırsı görmüştüm ama şu an bana karşı gelmezdi.

"Amacım Ateş Muhafızı Dean'a yakın olup senin hakkında bir bilgi öğrenmekti. Bilgiyi de Karanlık Muhafıza göndercektim."

"Ne ilettin kanı bozuğa." dedim hırsla. Ona karşı ayrı bir öfkem mevcuttu.

"Tanrıça Aurora'nın yaşadığını, sadece saklandığını söyledim o da seni görmeye gitti."

Son askeri de yakan Dean'a çevirdim gözlerimi. Önüne gelene saçını ittirip bana döndürdü bakışlarını.

Kendini toparla Amaris çünkü etkilenmenin sırası değil.

"Başka sorucağın soru var mı?" dediğimde başını hayır anlamında salladığında Sahra'ya döndüm.

"Son söyleyeceklerin ne!"