2. Bölüm

294 5 0
                                    

"İKİ GÖZÜM KÖR OLDU! BANA BUNU NEDEN YAPTIN?.."

1982 yılının yaz ayları. Bergen o günlerde İzmir'de çalışıyor. Kafası çok karışık. Sahnede söylediği her şarkı onu anlatıyor sanki. Giderek dehlizlerinde kaybolduğu bir hayatın, bir ilişkinin içinden kaçıp gitmek, her şeye yeniden başlamak istiyor. Simsiyah saçları, etkileyici bakışları, gencecik güzelliğiyle her gece kim bilir kaç erkeğin hayranlık dolu bakışlarını üzerinde hissediyor sahnedeyken. Tanrı vergisi güzelliğinin aslında hiçbir şeye yetmediğini çoktan öğrenmiş. Daha yirmili yaşlarının başında hayallerini, geleceğini ve hatta tüm hayatını bir başkasına emanet etmiş. Sahneye çıkarken içmek iyi geliyor ona. İçkinin yalancı neşesinden, cesaretinden güç alıyor. Bir de annesinden. Hayattaki tek gerçek dayanağı annesi, peşi sıra geliyor o nereye giderse. Kim bilir belki o da, genç yaşta ellerinden kayıp giden hayattan intikamını böyle alıyor. Bergen sahnede alkışlandıkça, Sabahat Hanım kuliste mutlu oluyor.

Ve Bergen'in hayatı bir gecede değişiyor sonra. Hâlâ evli olduğu ama ayrı yaşadığı adam, asıl sebebini kimsenin bilmediği bir öfke anında, yakın bir ahbabının verdiği fikirle kiraladığı birini İzmir'e, Bergen'in çalıştığı kulübe gönderiyor. O zamanın parasıyla 500 bin lira sıkıştırıyor cebine.

31 Ekim 1982 gecesi İzmir Alsancak'taki New York gece kulübünün kapısında Bergen annesiyle birlikte onları kaldıkları pansiyona götürecek taksiye binmek üzereyken, kiralık saldırgan saklandığı yerden çıkıp elindeki bir kova dolusu kezzabı Bergen'in üzerine doğru atıyor.

"Acıların Kadını Bergen Anlatıyor" başlıklı yazı dizisinden: "O anda iki gözüm gitti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Acıların Kadını Bergen Anlatıyor" başlıklı yazı dizisinden: "O anda iki gözüm gitti. Biraz alkollü olduğum için hiçbir şeyin farkında değilim. Sadece çığlıklar duyuyorum. Bir ara "Suya götürün," diyorlar. Kadere bak ki sular kesik. Su ip gibi akıyor. Üzerimdeki giysileri yırtıp her tarafımı sardılar. O an her yer çok karanlık, bir şey göremiyor, gözlerimi açamıyorum. Kısa bir süre sonra ekip arabası geldi. Ege Üniversitesi hastanesine götürdüler. Hastanede 45 gün kaldım, yara tedavisi gördüm."

Olaydan iki gün sonra Bergen'in annesi Sabahat Hanımın, Hürriyet gazetesi muhabirine anlattıklarından: "Halis iki yıl önce kızımı eter koklatarak kaçırdı. Bergen'e pavyon fedailiği yapan bu adamla evlenmemesini, kendisini mutlu edemeyeceğini defalarca söyledim. Fakat o "Bir defa adım çıktı, geri dönemem," diyerek beni dinlemedi. Gece kulüplerinde Türk müziği söyleyen kızım sesi ve fiziğiyle kısa zamanda aranılan sanatçı oldu. Bergen'in başarısını kıskanan damadım her gün bir huzursuzluk yaratıp kavga çıkarıyordu. Sonunda bu evliliğin artık yürümeyeceğini düşünerek boşanmaya karar verildi. Buna rağmen kızımın peşini bırakmayan Halis "Seni kimselere yar etmem," diyerek devamlı tehdit ediyordu."

1982 yılının Kasım ayı. Suçluyu azmettiren kişi açık seçik biliniyor ama polis bütün aramalarına rağmen onu bir süre bulamıyor. Bergen İzmir'deki hastanede 45 gün boyunca tedavi görmeye devam ediyor. Polis tarafından aranan azmettirici, bu esnada Bergen'i yattığı hastaneden telefonla aramayı da ihmal etmiyor.

Bergenin Hayatı - Gerçekten İbretlik bir AşkWhere stories live. Discover now