angel// l.h

1.7K 39 0
                                    

kişi: model!dişi!okuyucuX /lewis hamilton

"Son 5 dakika , herkes hazır değil mi ?" Kulisten gelen sesle irkildim. Şov görevlisi sırayla herkesin hazır olup olmadığını kontrol ediyordu. Sandalyemden kalktım ve üstüme baktım. Daha önce kimsenin görmediği yeni sezon Victoria Secret'lar üzerimde hoş bir görüntü oluşturuyordu. Bugün ise sonunda kanatlarıma kavuşacaktım. Üstümdeki mavi setle uyumlu bir şekilde bebek mavisi ve beyazdan oluşuyorlardı. 

"Y/N , hazır mısın ?" Asistanım Kennedy aceleyle odama girdi. Hızlıca bir tur attım ve kollarımı açtım." Aman tanrım, Y/N , sana bu kanatları daha önce vermeleri gerekiyordu." dedi neşeyle. Bir anda "Dur saçın bozulmuş !" dedi ve hemen otururken kalkmış bir bukleyi düzeltti. Bana tekrar baktı. "Senin neden moralin bozuk bakayım ?" İstemsizce gülümsedim. Cevabı şimdilik basitti. "Biliyorsun , bu benim ilk kanatlı podyumum. Heyecanlanıyorum..." Kaşını kaldırdı. "Ben yemem bu lafları Y/N. Dökül bakalım. " Bu sefer ciddiydi. Gözümü kaçırdım , onu ne kadar sevsem de şu an hiç dertleşme havamda değildim. Ağzımda bir şeyler gevelerken telefonumun bildirim sesi duyuldu.Hemen uzandım ve telefonu kaptım. 

"Ah , şimdi anladım. Lewis ?" dedi hafif sitemli bir ses tonuyla. Başımı salladım, bildirim emailden gelmişti. "Bak tatlım , 5 dakika var ama sana söylemem gerekirse. Ki ilişki tavsiyeleri benim işim pek değildir-"

"Biliyorum Kenny" dedim hızlıca. Bazen lafı uzatmayı severdi. "Ah yani , evet , Lewis daha önce birçok modelle çıktı ama onun daha önce kimseye sana baktığı gibi baktığını sanmıyorum." Bir çırpıda söylediği cümlenin ardından yutkundu. Başımı eğdim. "Moralim yükselsin diye yapıyorsun..." Bu sefer o başını kaldırdı. "Hayır canım , inanmıyorsan daha önceki şovlarını izle!" dedi heyecanla. Buna şimdilik vaktim yoktu. "Daha farklı baksaydı' burada olurdu diye düşünüyorum. Hem o şimdi büyük ihtimalle kutlama falan yapıyordur." dedim. Bugün İtalyan Grand Prix'i vardı ya da bitmiş bile olabilirdi. Tüm gün telefon detoksu yaptığım için yarıştan haberim olmamıştı.En son Kennedy'nin çantasından aşırmıştım ve o farkında bile değildi.

"Aa doğru ya, bir dakika sen telefonunu ne zaman aldın ?" Ah. "Neyse neyse , maç bitti bile hatta sana göstermem gereken bir şey var madem inanmıyorsun." dedi ve hızlıca telefonumu kaptı. Youtube'a bir şeyler yazdı ve telefonu bana doğru çevirdi. Bu bugünkü yarışın podyum sonrası basın konferansıydı. Ortada sevgili Lewis , yanında ise Max ile Charles oturuyordu. Bakılırsa yarışı podyumda bitirmişti . Hatta , birinciydi ! İçimden gelen ani sevinç deminki kuşkularımı anlık da olsa kaldırdı ve videoyu izlemeye başladık. 

Kennedy "gereksiz" olan birkaç yeri geçtikten sonra Lewis'e yönetilen bir soruya getirdi videoyu. "Evet Bay Hamilton, ilişki sorularını pek sevmiyorsunuz ama size sormamız gereken bir şey var. Bu zaferi kime adarsınız ?" Sorulan soruyla odanın gürültüsü artarken Leclerc ve Verstappen gülümseyerek Lewis'e sataşıyorlardı. Lewis normalde, habercinin de dediği gibi, bu tür soruları genelde geçerken bu sefer heyecanla konuştu.

"Ah , basın bu tür soruları seviyor ha. Aslında bugünkü zaferimi özel birine adıyorum. Çünkü yarışta bir kere olsun aklımdan çıkmadı. Onu bugün görmeyi umuyorum o yüzden bu konferans erken bitse çok işime gelir. " dedi ve odada derin kahkahalar duyuldu. Kennedy hızlıca videoyu kapattı. "Eh , bu yeterli olur bence.Şimdi podyumda uçma vakti küçük melek !" dedi ve son kez üstümü düzeltti. 

Benden önce çıkan Taylor çıktığında sıranın bende olduğunu anladım. Hızlıca omzumu silktim ve perdelerin arkasına geçtim. Arkadan çık emri geldiğinde ileri atıldım. Salonda alkışlar koparken kendime güvenim yerine geldi. Kameralara gülümsemelerimi yolladıktan sonra gözüm birisine takıldı. Takılmaması mümkün değildi.Resmen parlayan gözleriyle beni takip ederken yüzünde sözünü tuttuğunun göstergesi olan bilmiş gülümsemesi vardı.

Poz verdim ve benim için İtalya'dan New York'a 3 saatten kısa sürede gelen sevgilim için bir öpücük gönderdim. Basın buna bayılacaktı o kesin.

Şovum bittiğinde hemen kulise girdim. Kennedy başka şeylerle uğraşıyor olmalıydı ki ışıklar kapalıydı. Işığı açtım ve bir anda odada yalnız olmadığımı fark ettim. "Meleğim ?" Başımı çevirdim ve oradaydı."Lewis !" Ona doğru koştum , kolları açıktı. Sanırsam 2 dakika boyunca sarıldık. "Gelmeyeceksin sandım şapşal." dedim yanağını dürterek. "Kazandım ve geldim , bebeğim. Tıpkı dediğim gibi...Unuttun mu yoksa ?"

Aklıma gelen anılar hatırlamama yeterli oldu. "Hatırladım. Ama yine de mesajıma cevap vermemen beni korkuttu !" dedim hafif sitemle. "Kusura bakma melek, eh şimdi sana unutturmam lazım değil mi ?" Duraksadı "A tabii önce hamburger zamanı"

Ona bakışlarımdan olacak ki "Tabii senin için tavuk. Neden bu kadar seviyorsun anlamasa da." dedi gözlerini devirerek. "Bilmem , seni de çok seviyorum. Onu da neden bilmiyorum." dedim gülümseyerek.

----------------

F1 Hayal EtWhere stories live. Discover now